WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” düzenlemesi karşısında; aynı Yasanın Geçici 54. maddesi uyarınca 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan davacı sigortalının; 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceye ilişkin tespite konu sigortalılığının bu çevrede değerlendirilmesi gereğinin hükümde belirtilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu aykırılığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. Maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 1080 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılıp düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Bilindiği gibi, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tâbi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir....

      (TMK.m.29/1) Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. (TMK. m.30/1) Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa gerçek durum her türlü delille ispatlanabilir. (TMK. m.30/2) Ölüme bağlı hakların kullanılabilmesi için; kişinin öldüğünün veya belirli bir zamanda ölü olduğunun tespitini talep etmekte davacının hukuki yararı mevcuttur. Aksi ispat edilinceye kadar resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı, kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça, her hangi bir şekle bağlı değildir.(TMK m.7). Davanın belirlenen niteliğine göre, Yargıtay 18 HD'nin 17.01.2013 tarih ve 2012/13361- 2013/415 sayılı kararında "…Davada, davacıların murisi Besim’in ölüm araştırması nedeni ile kapalı olan nüfus kaydında yazılı olmayan ölüm tarihinin tespiti ve nüfus kaydına işlenmesi istenmektedir....

      ''...Müzekkere cevabı geldikten sonra davacı murisi Hüsamettin Sarı'nın meslek hastalığından öldüğünün tespiti ve bu nedenle davacıya gelir bağlanması için SGK Zonguldak SGM'ye başvurularının reddi halinde, davacı vekiline,müvekkili murisi Hüsamettin Sarı'nın meslek hastalığından öldüğünün tespiti ve bu nedenle davacıya gelir bağlanması için dava açmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine...,'' şeklinde ara karar kurulduğunu, kesin mehil şartları oluşmadığı gibi kesin sürenin başlangıç tarihi de belirli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir....

      Zira öncelikle davacının fiili çalışma olgusunun yöntemince ve eksiksiz araştırılması gerekir. Ayrıca başlangıç tespiti yönünden davacının 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önce ve sigorta başlangıcını istediği tarihten sonra 1982-1985 yılları arasında bir kısım bildirimleri ve prim ödemesi olduğu nedeniyle hukuki yararı yok ise de, 01.05.1981 tarihindeki 1 günlük çalışmanın prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi yönünde hukuki yararı vardır. Araştırma sonucu çalışmanın mevcudiyetinin tespiti halinde 01.05.1981 tarihindeki çalışma nedeniyle malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları yönünden prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi yönünde karar verilmesi gerekir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        Maddedeki “malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tâbi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 01/01/1971 doğumlu olan davacının murisi yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 01/01/1989 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu yanlışlıkların düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ölüm kaydının iptali ile sağ olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Asıl ve birleştirilen davalarda, davacıların müşterek çocuklarından nüfusa kayıtlı olmayan "..."in ölmüş olmasına karşın bunun yerine nüfusa kayıtlı ve sağ olan "..."un nüfus kaydına öldüğünün işlendiği ileri sürülerek, "..."un sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölü kaydının iptali istenilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara göre, davacıların müşterek çocukları olup nüfus kütüğüne 15.12.1989 doğumlu olarak 12.01.1995 tarihinde tescil edilen ...'ın sağ olduğu, nüfusa kayıtlı bulunmayan kardeşi ...'in bir trafik kazası sonucu ölmesi üzerine ...'...

            İşletme Genel Müdürlüğü'' olarak yanlış yazılmış olması, ...-) 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “Bu maddenin uygulanmasında; ... yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, ... yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir....

              Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 10.06.1968 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 10.06.1986 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise yalnızca prim ödeme gün sayısına dâhil edilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 30.10.1989 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 30.10.2007 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                  UYAP Entegrasyonu