Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/357 KARAR NO : 2022/140 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 24/05/2021 KARAR TARİHİ : 17/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Mahkememize verdiği 24/05/2021 tarihli dava dilekçesinde ; davacı şirketin ... Mah, .../.... Sk. No: ..., ... .../... adresinde faaliyet gösterdiği ,... Bankası, ... ... ... Şubesinin, düzenleme yeri İzmir, çek basım tarihi 07.05.2021 olan " ...-... Tekstil Tic. Ve San. Ltd. Şti." emrine keşide ettiği 13.08.2021 ödeme tarihli 390.000,00-TL bedelli ... çek numaralı , 03.09.2021 ödeme tarihli, 390.000,00-TL bedelli ... çek numaralı 17.09.2021 ödeme tarihli, 300.000,00-TL bedelli ... çek numaralı çeklerin keşideci şirket uhdesindeyken kaybolduğunu ,çeklerin davacı şirketin yetkilisi ...'...

    Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacıya ait işyerinin prim borçları nedeniyle 6183 Sayılı Yasa kapsamında yapılan takip kapsamında gönderilen 2011/12499 ve 2011/12500 esas sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin davada, Mahkemece, ödeme emirlerine konu borcun zamanaşımına uğradığı kabul edilerek iptaline karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçesinde bir isabetsizlik yoksa da, iptali gereken ödeme emri 2011/12500 takip sayılı ödeme emri iken hüküm fıkrasında 2011/12450 sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1094 Esas KARAR NO : 2022/1108 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 12/12/2022 KARAR TARİHİ : 13/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın sağlık sektöründe faaliyetlerini sürdürdüğünü, tedarikçilerine zaman zaman çek vasıtasıyla ödeme yaptığını, tedarikçi firmalara yapılacak ödemelerle ilgili olarak düzenlenen çeklerin hastane içerisinde bulunan çelik kasa içerisinde muhafaza edilerek alacaklı firma temsilcisi veya yetkilisine imza karşılığı teslim edilmek suretiyle ödeme gerçekleştirildiğini, müvekkili firmanın tedarikçilerinden ......

        İstinaf Sebepleri Temlik alan davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin davanın konusuz kaldığına ilişkin kararının hatalı olduğu, icra hukuk mahkemesinin ödeme emrinin iptaline yönelik kararının takip dayanağı belgelerin ödeme emrinde bulunmamasına ilişkin olduğunu, bu nedenle borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmeyeceğini, sadece dayanak belgelerin tebliğ edileceğini, bu nedenle itirazın iptali davasının incelenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile itirazın iptali davası devam ederken, davaya konu takibin dayanağı ödeme emrinin Bursa 7....

          İlk ödeme emrinde, diğer borçlu olarak gösterilen donatanın acentesinin davalı ...Nakliyat şirketi olmadığı iddiası üzerine yapılan araştırmada tespit edilen acenteye bu kez davalının da adı zikredilerek ödeme emri gönderilmiş, bu ödeme emri davalı adına ikinci bir ödeme emri kabul edilerek, davalı hakkındaki ilk ödeme emrinden vazgeçilip ikinci ödeme emri düzenlendiği ancak bu ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği, dolayısıyla usulsüz takipte bulunulduğu gerekçesiyle dava usulden reddedilmiştir.. . İcra Müdürlüğünün acenteye gönderdiği ödeme emri, daha önce takibe itiraz eden borçlu davalı hakkında ikinci bir ödeme emri niteliğinde ve ilk ödeme emrini ortadan kaldıracak ve iptali sonucunu doğuran işlem niteliğinde değildir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi, iptali istenen kıymetli evrakın bono olduğu, düzenlenen bonoda keşideci/borçlu ... adının altında ".../..." yazdığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 777. maddesinin atfıyla ile iptal dair TTK 757 ile 765 maddelerinin bonoya da uygulanacağı, TTK 757/1. maddesinde "İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya ...in yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir." hükmünün yer aldığı, bu cihetle bono iptali davasında yetkili mahkemenin ödeme veya ...in yerleşim yeri mahkemesi olduğu, ayrıca Türk Ticaret Kanununun 777/3 ve 777/4. maddesinde ''Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır....

              tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-2007/17303 no'lu prim borcundan kaynaklanan ödeme emri iptali istemine ilişkin; dosyada yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, somut olayda ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptal edilmiş bulunduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, 2-2007/18399 no'lu idari para cezasından kaynaklanan ödeme emrinin iptali istemine gelince; Kurum tarafından çıkarılan prim borcu ile idari para cezaları için, Kurum komisyonuna yapılan itirazın reddedilmesi üzerine; idari para cezalarının iptali için idari yargıda, bunun dışındakiler için adli yargıda dava açılabilir....

                Olayımızda uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde yer alan en az otuz günlük ödeme süresinin ödeme emrinde açıkça yazılması zorunlu olup, yasaya uygun olarak düzenlenmeyen ödeme emri tahliye yönünden hukuki sonuç doğurmaz. Hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemeyeceğinden, tahliye istemin reddine karar vermek gerekirken, tahliye kararı verilmesi hatalıdır. 2-Davalının alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vakfa ait banka hesap ekstresi incelendiğinde 11.11.2013 tarihinde ... tarafından kiralanan işyerine ilişkin Ekim kirası adı altında 2.390 TL ödeme yapıldığı görülmektedir. Belirtilen bu ödeme icra takibine konu dönem içerisinde bulunduğundan itirazın bu ödeme mahsup edilmek suretiyle bakiye bedel üzerinden itirazın iptaline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

                  . - DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 09/02/2021 KARAR TARİHİ : 25/04/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılamasında; ödeme günü hatırlanmayan, borçlusu ... ... ve .... ... olan 45.000 TL, ödeme günü 30.01.2021 tarihli, ödeme günü 07.10.2020 tarihli, borçlusu .... .... .... olan 35.000 TL, ödeme günü 25.01.2021 tarihli, .... OTOMOTİV işyeri sahibi ..... olan, alacaklısı .... .... olan, .... ....I'dan sonra .... .... ciroladıgı 4.500 TL, ödeme günü 25.01.2021 tarihli, ... OTOMOTİV işyeri sahibi ... ... ... olan , alacaklısı ... ... olan, ... ...'dan sonra ... .... ciroladığı 5000 TL, ödeme tarihi hatırlanmayan, borçlusu ... DIŞ CEPHE LTD.ŞTİ. Sahibi ... ... olan 23.000 TL, ödeme günü 20.02.2021 tarihli, borçlusu ... ... TEMİZLİK olan , sahibi ... ... olan, 7800 TL, ödeme günü 15.02.2021 tarihli, borçlusu ... ......

                    Tekstil Ürünleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmiş olması, davacıyı ödeme emrinin muhatabı yapmayacağı gibi; bu durum, anılan şirket adına düzenlenen ödeme emriyle istenilen kamu alacağının davacıdan tahsili sonucunu da doğurmayacaktır. Bu itibarla, başkası adına tesis edilen idari işlemin iptalinde davacının bir menfaati bulunmadığından; yazılı gerekçeyle ödeme emrinin iptali yolunda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 28.9.2000 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu