Ceza Dairesinin 15.11.2007 tarihli ve 2007/10354 esas, 2007/8247 sayılı ilamında da belirtildiği üzere para cezası ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesinin gerektiği, somut olayda para cezası ödeme emrinin hükümde gösterilen adrese tebliğ edilmeden iade edildiği, para cezası ödeme emrinin adı geçene tebliğ edilmediği hususu gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 22.1.2008 gün ve 3923 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay C.Başsavcılığının 21.2.2008 gün ve 2008/26032 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ankara 9....
ödeme emrinin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ödeme emrinden kaynaklanan kısmı ile ... ve ... sayılı ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olayda, davaya konu 2013/102758 no’lu ödeme emrinin Maltepe/İstanbul Sosyal Güvenlik Merkezi’nde 04.01.2016 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği, davacının aynı günlü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden alınmış 04.01.2016-19.01.2016 tarihleri arası 16 günlük heyet raporunun bulunduğu ve 21.01.2016 tarihinde davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın süresinde açıldığı kabul edilerek zamanaşımından ödeme emrinin iptal edildiği belirgindir....
Şti. adına düzenlenmiş olduğu ve ödeme emrinin davacı adına tebliğ edildiği, davacının davayı kendi adına açmış olduğu, şirket adına açılmış bir dava bulunmadığı, dolayısıyla her ne kadar davacı tarafça ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de düzenlenen ödeme emrinin davacı adına düzenlenmemiş olması ve davacının davayı kendi adına da açmamış olması sebebi ile davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda ödeme emrinin davacı adına düzenlenmediği ancak ödeme emrine ilişkin tebligatın davacıya hitaben hazırlandığı dikkate alındığında davacının dava açmasında hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Sosyal güvenlik “sosyal risk” olarak adlandırılan bazı durumların bireyler üzerinde yarattığı etkileri giderme düşüncesi üzerine kuruludur (Güzel, Okur, Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuk, 16....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar hakkında verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. İnceleme konusu karar, işsizlik sigortası prim borcunun tahsiline ilişkin ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup yukarıda sözü edilen Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun iş bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
durdurma amacıyla takdir komisyonuna başvurulması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesinde belirtilen zamanaşımı süresini durdurmayacağından ödeme emrinin, 31/12/2015 tarihi itibarıyla zamanaşımına uğrayan vergi ve cezalardan kaynaklanan kısmının hukuka aykırı düştüğü, … takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacağının diğer kısmının da 2011 ve 2014 yıllarına ilişkin olduğu dikkate alındığında, davacının söz konusu ödeme emirleri içeriği amme alacağından da sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2011 NUMARASI : 2009/102-2011/240 Dava, Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görev Yargıtay 10.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2023 NUMARASI : 2022/545 ESAS, 2023/70 KARAR DAVA KONUSU : MENFİ TESPİT (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına düzenlenen 2012/14641 takip numaralı ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğunu dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ödeme emrinden davacının sorumlu olduğunu, eldeki davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Şti.ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,Sosyal Güvenlik Kurumu Pendik Müdürlüğü tarafından düzenlenen 14.04.2005 tarihli 2000/976 ve 2000/1401 sayılı ödeme emirlerinin iptaline, Sosyal Güvenlik Kurumu Pendik Müdürlüğü tarafından düzenlenen 14.04.2005 tarihli 2000/236 sayılı ödeme emrinin kısmen iptali ile, takibin 12.921.69 TL asıl alacak ve 14.04.2005 tarihine kadar hesaplanan 86.902.85 TL gecikme zammı üzerinden devamına, fazla talebin reddine,davacı yararına 1.550.60 TL , davalı yararına 575.00 TL avukatlık ücreti verilmesine, karar verilmiştir....