Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'nin ortağı olduğu, şirketteki paylarını 05.03.2002 tarihi itibari ile devrettiği, iptali istenen ödeme emrinin şirketin 2000 yılı 7-8. aylara ilişkin prim borçlarından kaynaklandığı, Kurumun söz konusu borçtan dolayı öncelikle şirket adına ödeme emri düzenlediği ve bu ödeme emrinin davacının eşine 24.02.2004 tarihinde tebliğ edildiği, bu ödeme emrinin iptali için açlan davada Kayseri 1. İş Mahkemesinice şirketin malvarlığı ile ilgili gerekli araştırma yapılmadan şirket ortağı hakkında takip yapılamayacağından bahisle ödeme emrinin iptal edildiği, kararın Yargıtay 10....

    İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacı adına çıkarılan ödeme emrinin iptaline, takibin iptali talebinin reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

    ödeme emrinde yer almasının ayrıca önem taşıdığı, iptali istenen ödeme emrinde, alacağın türünün "Katma Değer Vergisi" olarak gösterildiği, bu haliyle dava konusu ödeme emrinin yükümlünün katma değer vergisi borcu bulunduğu ve bunun 7 gün içinde ödemesi gerektiğini ifade ettiği, bu durumda ödeme emrinin gerçekte mevcut amme alacağının asıl ve ferilerinin mahiyeti ve miktarını göstermediği ve kanuni unsurları taşıyan muteber bir belge olarak nitelendirilemeyeceği, idari işlemin bu unsurundaki kanuna aykırılığın taraflarca dilekçe ve savunmalarda düzeltilmiş olmasının, yasaya aykırılığı sabit olan belgeye sıhhat ve geçerlilik kazandırmayacağı gerekçesiyle davayı kabul ederek ödeme emrini iptal etmiştir....

      Davacı borçlu ödeme emrinin takip talebinde ki miktardan daha düşük miktarlı düzenlendiğini belirterek iptalini talep etmiştir. Davacının takipte borçlu olduğu, hakkında daha düşük bedelli ödeme emri düzenlenmişken daha yüksek bedelli ödeme emri düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle şikayette bulunmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın HMK'nın 114/1- h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermek gerekirken esasa girerek ödeme emrinin iptaline karar vermesi hukuka aykırıdır....

      un Düşüncesi :Davacı adına düzenlenen 14.6.1995 günlü ... sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı görev yönünden reddeden ....İdare Mahkemesinin ... günlü E:... K:... sayılı kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1608 sayılı yasanın 5. maddesinde sadece ceza kararlarına tebliği tarihinden itibaren 5 gün içinde mahsus hakimlere, bulunmayan yerlerde sulh hakimliğine itiraz olunabileceği; kurala bağlanmış olup anılan cezanın tahsili amacıyla 6183 sayılı yasa hükümlerine göre düzenlenmiş olan ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın çözümü idari yargının görevine girmekte olduğundan temyiz isteminin kabulüyle görev yönünden redde ilişkin İdare Mahkemesi Kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir....

        Davalı idare tarafından, ödeme emrinin dayanağı ecrimisil ihbarnamesinin iptali talebiyle açılan davada kısmen iptal, kısmen ret kararı verildiği, ödeme emrinin tümüyle iptali yolunda verilen kararın hukuka aykırı olduğu belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. TARAFLARIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY: Dava; 11.679.102,74 TL tutarlı ecrimisil alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ...nolu ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır....

          SGM tarafından davacıya 09/10/2015 tarihli 14277253 sayılı tebligat ile gönderilen, A-2009/032706 takip nolu ödeme emrinin 2007/02,03,07,08,09,10,11,12 ve 2008/01,02,03,04,05,06 aylarına ilişkin prim borçları yönünden iptaline, 2008/ 07 ayına ilişkin olarak ödeme emrinin iptali talebinin reddine, B-2009/032707 takip nolu ödeme emrinin 2007/02,03,07,08,09,10,11,12 ve 2008/01,02,03,04,05,06 aylarına ilişkin işsizlik sigortası prim borçları yönünden iptaline, 2008/ 07 ayına ilişkin olarak ödeme emrinin iptali talebinin reddine, C-2009/032708 takip nolu ödeme emrinin 2006/12, 2007/01, 02, 03, 07, 08, 09, 10, 11, 12 ve 2008/01, 02, 03, 04, 05, 06 aylarına ilişkin damga vergisi borçları yönünden iptaline, 2008/07 ve 08 aylarına ilişkin olarak ödeme emrinin iptali talebinin reddine,” yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu durumda ödeme emrinin iptaline ilişkin dava süresinde ve görevli Mahkemede açılmakla birlikte, SSK Komisyon kararının iptali davasında İş Mahkemesi görevli değildir. Davacı SSK Komisyon kararının iptali için İdare Mahkemesi’nde dava açabilir. Öte yandan ödeme emrinin iptali davasının İş Mahkemesi’nde görülebilmesi için idari para cezasının ve buna uygulanan gecikme zammının 506 Sayılı Yasanın 80. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere Sosyal Sigortalar Kurumunun belli bir alacağı haline gelmesi, yani kesinleşmesi gerekmektedir....

              Ayrıca; ödeme emrinin dayanağı para cezası hakkında kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verildiğinden dolayı ödeme emri hakkında da kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verilmiş ise de; ödeme emrinin bir bütün olduğu ve bölünmesinin mümkün olmadığı hususu dikkate alındığında, Mahkemece ödeme emrinin tamamının iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum. Öte yandan; dava konusu dayanak para cezası hakkında verilen yargı kararı sonucuna göre davalı idare tarafından yeniden ödeme emri düzenlenebileceği de tabidir....

                KARŞI OY (X) : Ödeme emrinin dayanağı para cezası hakkında kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verildiğinden dolayı ödeme emri hakkında da kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verilmiş ise de; ödeme emrinin bir bütün olduğu ve bölünmesinin mümkün olmadığı hususu dikkate alındığında, ödeme emrinin tamamının iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum. Öte yandan; dava konusu dayanak para cezası hakkında verilen yargı kararı sonucuna göre davalı idare tarafından yeniden ödeme emri düzenlenebileceği de tabidir....

                  UYAP Entegrasyonu