SGM tarafından davacıya 09/10/2015 tarihli 14277253 sayılı tebligat ile gönderilen, A-2009/032706 takip nolu ödeme emrinin 2007/02,03,07,08,09,10,11,12 ve 2008/01,02,03,04,05,06 aylarına ilişkin prim borçları yönünden iptaline, 2008/ 07 ayına ilişkin olarak ödeme emrinin iptali talebinin reddine, B-2009/032707 takip nolu ödeme emrinin 2007/02,03,07,08,09,10,11,12 ve 2008/01,02,03,04,05,06 aylarına ilişkin işsizlik sigortası prim borçları yönünden iptaline, 2008/ 07 ayına ilişkin olarak ödeme emrinin iptali talebinin reddine, C-2009/032708 takip nolu ödeme emrinin 2006/12, 2007/01, 02, 03, 07, 08, 09, 10, 11, 12 ve 2008/01, 02, 03, 04, 05, 06 aylarına ilişkin damga vergisi borçları yönünden iptaline, 2008/07 ve 08 aylarına ilişkin olarak ödeme emrinin iptali talebinin reddine,” yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca; ödeme emrinin dayanağı para cezası hakkında kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verildiğinden dolayı ödeme emri hakkında da kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verilmiş ise de; ödeme emrinin bir bütün olduğu ve bölünmesinin mümkün olmadığı hususu dikkate alındığında, Mahkemece ödeme emrinin tamamının iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum. Öte yandan; dava konusu dayanak para cezası hakkında verilen yargı kararı sonucuna göre davalı idare tarafından yeniden ödeme emri düzenlenebileceği de tabidir....
Bu durumda ödeme emrinin iptaline ilişkin dava süresinde ve görevli Mahkemede açılmakla birlikte, SSK Komisyon kararının iptali davasında İş Mahkemesi görevli değildir. Davacı SSK Komisyon kararının iptali için İdare Mahkemesi’nde dava açabilir. Öte yandan ödeme emrinin iptali davasının İş Mahkemesi’nde görülebilmesi için idari para cezasının ve buna uygulanan gecikme zammının 506 Sayılı Yasanın 80. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere Sosyal Sigortalar Kurumunun belli bir alacağı haline gelmesi, yani kesinleşmesi gerekmektedir....
KARŞI OY (X) : Ödeme emrinin dayanağı para cezası hakkında kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verildiğinden dolayı ödeme emri hakkında da kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verilmiş ise de; ödeme emrinin bir bütün olduğu ve bölünmesinin mümkün olmadığı hususu dikkate alındığında, ödeme emrinin tamamının iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum. Öte yandan; dava konusu dayanak para cezası hakkında verilen yargı kararı sonucuna göre davalı idare tarafından yeniden ödeme emri düzenlenebileceği de tabidir....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dosyanın UYAP kayıtlarıyla birlikte incelenmesinden, dava konusu ödeme emrine konu 2010 yılının Kasım ve Aralık dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinin iptali istemiyle açılan davada … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmesi üzerine iki nolu ihbarname düzenlendiği, ödeme yapılmaması üzerine de borcun tahsili amacıyla düzenlenen 08/08/2016 tarihli ödeme emrinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen hükümlere göre, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygunluk denetimi ödeme emrinin düzenlendiği tarihteki koşullara göre yapılmalıdır....
Olayda, Mahkemece, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davalarda yargılamalarının devam ettiğinin kabulü suretiyle bu davaya konu edilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de; şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davalardan Mahkemenin E:… esasına kayıtlı dosyasında anılan davanın konusunu oluşturan ödeme emrinin iptali yönünde karar verildiğinin, diğer ödeme emrinin iptali istemiyle E:… sayılı dosyada açılan davanın ise reddedildiğinin saptandığı; ancak, davanın reddi yolunda verilen kararla sonuçlanan ödeme emrinin düzenlenme tarihinin 25/05/2015 olduğu, şirket ortağı sıfatıyla davacıya gönderilen ve işbu davaya konu edilen ödeme emrinin de aynı tarihi taşıdığı, dolayısıyla; hem şirketin, hem de ortak sıfatıyla davacının aynı anda takibine başlandığı anlaşıldığından, bu haliyle kamu alacağının kesinleştiğinden ve ortak sıfatıyla davacının takip edilebilir aşamaya gelindiğinden söz edilememesi karşısında, temyizen incelenen...
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin şekli farketmeksizin ödeme emrinin vekile tebliği gerektiğini, asile ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru, ödeme emrinin vekil varken asile tebliğ edilmesi nedeniyle iptali talebi, bu talebin kabul edilmemesi/aksi kanaatte olunması halinde ise usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı firmaya, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20/v maddesi uyarınca İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih … sayılı kararı ile verilen 613.752,00-TL para cezasının tahsili amacıyla davalı idare tarafından düzenlenen … tarih … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; iptali istenen dava konusu ödeme emrinin maddi ve hukuki dayanağını oluşturan idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, ödeme emrinin iptali sebeplerinin maddi olayda gerçekleşmediği görüldüğünden, idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir....
Davanın ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içerisinde açıldığı ve dava konusu takibin dayanağını oluşturan Kurum işleminden bir bölümü ile ilgili olarak idare mahkemesince verilmiş bir iptal kararının bulunduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İptali istenen takibin dayanağı tahakkuk ettirilen idari para cezası olup bunun iptali halinde ödeme emrinin dayanağının kalmayacağı ortadadır. Dava konusu takip nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emri, işyeri bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle 1.825,00-TL ve sigortalıya ödenen ücret ile ilgili olarak ücret bordrosu düzenlenmemesiyle ilgili olarak da 7.300,00-TL asıl alacağa ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ......
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde ödeme emrinin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının Yargıtay 12.Hukuk Dairesi tarafından 26.01.2010 tarihinde onandığı alacaklı banka vekilinin yeni bir ödeme emri gönderdiği, kredi sözleşmesinin kefili olan davalı ...’nın yeni ödeme emrini 21.12.2009 tarihinde tebellüğ ettiği, itirazın iptali davasının 19.10.2009 tarihinde açıldığı, bir başka ifade ile itirazın iptali davası açıldıktan sonra ödeme emrinin davalının şikayeti üzerine icra mahkemesince iptal edilmesi halinde itirazın iptali davasının konusunun kalmadığı gerekçeleri ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince de davalı lehine hükmolunan vekalet ücretinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir....