Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2006/593 Talimat sayılı dosyasında yapılan 31.03.2009 günlü hacze konu menkullerin davacı şirkete ait faturalı mallar olduğunu, aynı yerde yapılan 09.05.2007 günlü hacze ilişkin açılan istihkak davasında icra emrinin iptali nedeni ile davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile verilen karar verilmesine yer olmadığına kararına rağmen, ilk hacze konu bir kısım menkulün ve iki adet bilgisayarın 31.03.2009 günü haczedilip muhafaza altına alındığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2006/593 Talimat sayılı dosyasında yapılan 31.03.2009 günlü hacze konu menkullerin davacı şirkete ait faturalı mallar olduğunu, aynı yerde yapılan 09.05.2007 günlü hacze ilişkin açılan istihkak davasında icra emrinin iptali nedeni ile davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile verilen karar verilmesine yer olmadığına kararına rağmen, ilk hacze konu bir kısım menkulün ve iki adet bilgisayarın 31.03.2009 günü haczedilip muhafaza altına alındığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

      Hukuk Dairesi Dava, ödeme emrinin iptali ile haczin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I-İSTEM Davacı, ödeme emrinin iptali ile haczin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespitini istemiştir. II-CEVAP SGK vekili, aleyhe hususları kabul etmeyerek, davanın reddini savunmuştur....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Kurum tarafından davacının 1/4 oranında yaşlılık aylığına haciz konulmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, aksi yöndeki kararın bu yönden hatalı olduğunu, -Reddedilen miktar yönünden %10 oranında tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, hükmün bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olup, kararnı kurum lehine kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : İşbu dava haczin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Dava; davacının hissedarı olduğu dava dışı Aybek Giyim Turizm San ve Tic. Ltd. Şti.' nin SGK prim borcu nedeniyle davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılması ve borcun zamanaşımına uğramış olması nedeniyle terkinine ilişkin olup, terkin talebi menfi tespit niteliğindedir....

        Hukuk Dairesi No : Dava, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin kesinleşmediğinin ve konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin ve haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra ve İflas Kanunu'nun 18. maddesinin 1. fıkrasında şikayetlerde basit yargılama usulünün uygulanacağı belirtilmiş, 2. fıkrada ise duruşma yapılmasına gerek görülen hallerde taraflar gelmeseler bile gereken kararın verileceği öngörülmüştür. Bu hüküm şikayete özgü özel bir usul hükmüdür. Somut olayda; borçlunun ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, 07/05/2014 tarihinin ıttıla tarihi olarak tespiti ile aracı üzerindeki haczin kaldırılması yönündeki istemi şikayet niteliğinde olup, mahkemece İİK'nun 18/2. maddesi uyarınca taraflar gelmese dahi borçluya çıkartılan tebligat ve icra dosyası incelenerek gerekli kararın verilmesi gerekir. O halde, mahkemece, İİK'nun 18. maddesi gereğince, taraflar duruşmaya gelmese bile işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Dosya içeriğinde, davacı adına düzenlenen ve 17.02.2010 tarihinde tebliğ edilen 2009/2 sayılı ödeme emrinin varlığı karşısında, hükmün eksik incelemeye dayandığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, davanın esasına girilerek itiraz edilmeksizin kesinleşen ödeme emrinin bulunup bulunmadığı hususunun araştırılarak, kesinleşen ödeme emrinin varlığı halinde, 1479 sayılı Yasanın 67.maddesi hükmüne göre emekli aylıklarının nafaka alacakları dışında haczi mümkün değil ise de, bazı hükümleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa hükümleri nazara alınarak ve toplanan deliller hep birarada değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat nedeniyle takip kesinleşmediğinden haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. İİK'nın 78. maddesi, "ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı refolunduktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir" hükmünü içermektedir....

                Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali ve haczin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, yönetim kurulu üyesi olduğu dava dışı anonim şirketin kuruma olan 2018/11 ay prim borcuna istinaden gönderilen ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı Kurum davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

                  UYAP Entegrasyonu