Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda; dava dışı ...Tekstil İplik Boya ve ...San. Tic....

    Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Organizasyon ve Pazarlama Satış Destek Hizmetleri Limited Şirketinden alınamayan 2006 ve 2007 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali ile malvarlığına uygulanan haczin kaldırılması istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, borçlu olmadığının tespiti ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece uyulan bozma ilamında "....dava dışı ... Tekstil İplik Boya ve Apre San. Tic....

        Bu nedenle mahkemece, davacının talebi net olarak açıklattırılmalı, bu kapsamda talebinin ödeme emrinin iptali ve/veya haczin kaldırılması istemine ilişkin olup olmadığı belirlenmeli, davalı kurumdan davacıya gönderilen 2004/12145 takip nolu ödeme emrinin miktarının 1.998,63 TL olmasına karşın davacının bu dosyadan maaşına neden 592.000,00TL haciz konulduğu, icra dosyasının tevhitli bir dosya olup olmadığı, tevhit edilmiş ise tevhit edilen dosyalar nedeni ile davacıya ödeme emri gönderilip gönderilmediği açıklatılarak davacıya yapılan haczin dayanağını oluşturan ödeme emirleri tek tek belirlenmeli ve bunların usulüne uygun olarak kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, kesinleşen ödeme emirlerinin borç dönemleri belirlenerek davacının bu dönemde sorumlu olup olmadığı üzerinde durulmalı, ödeme emri tebliğ edilmeyen takip dosyaları için haciz uygulanmasının mümkün bulunmadığı hususu da nazara alınarak sonucuna göre karar verilmelidir....

        Maddesi uyarınca teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması hususunda yetkinin takipten önce ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye, takip başladıktan sonra ise icra mahkemesine ait olup, icra müdürlüğünün bu hususta yetkisinin bulunmadığı, borçlunun ödeme emrine itiraz etmiş olmasının ihtiyati haczin kaldırılması için başlı başına yeterli olmayıp, bu itirazın alacaklıya tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren de 7 gün içinde itirazın kaldırılması yoluna başvurulmamış veya itirazın iptali davası açılmamış olmasının gerektiği, süresi içinde itirazın kaldırılması yoluna başvurulmamış veya itirazın iptali davası açılmamış olması, yahut borcun tamamen ödenmek suretiyle alacaklının tatmin edilmesi halinde ise icra müdürlüğünce ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olduğu, somut olayda, davalı borçlunun 07/10/2017 tarihinde borca itiraz ettiği, bu itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, buna karşın davacı alacaklının 03/11/2017 tarihinde İstanbul 2....

        , mahkemece icra kefaletlerinin iptaline karar verildiği, alacaklının temyizi üzerine kararın Dairemizce; “...İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebileceği, icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemeyeceği, ancak icra kefaletinin şekil şartlarına uygun olmadığı belirlendiğinden, şikayetçiler icra emrinin iptalini istemediğine göre mahkemece malları üzerine konulan haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerektiği...” yönünde bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın kısmen kabulüne icra emirlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. İİK'nun 170/b maddesi delaletiyle 68/4. maddesinde; “Borçlu murisine ait bir alacak için takip edilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse, bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar, bekletici mesele yapılamaz” hükmü yer almaktadır....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 19.01.2016 tarih ve 2016/74 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının 20.01.2016 tarihinde infazının istendiği, aynı gün genel haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçlulara 21/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 22/01/2016 tarihinde alacaklı vekilinin vazgeçme beyanında bulunduğu, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, buna göre ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde (22/01/2016 tarihinde) alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu, bu beyan doğrultusunda alacaklı tarafından 25/01/2016 tarihinde % 4,55 oranında harç yatırıldığı görülmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3-a maddesine göre; ödeme, ödeme ve icra emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce yapılmışsa, ödenen paralardan % 4,55 tahsil harcı alınmaktadır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

              KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Dava konusu ödeme emrine konu amme alacağının kesinleştiğinden bahisle davacının banka hesabı üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle açılan davada hacze dayanak dava konusu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle haczin kaldırılmasına karar verildiğinden ödeme emrinin davacıya yeniden tebliğ edildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....

                UYAP Entegrasyonu