Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 264. maddesi uyarınca ihtiyati haczin hükümsüz kalması nedeniyle haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İİK'nın 62/1. maddesinde, "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur" hükmü yer almakla birlikte, borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Yargıtay 12....

Dairemizin 23.10.2014 tarih ve 2014/18236 E.-24834 K. sayılı bozma ilamında belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten önce yapılan hacizlerin hükümsüz kaldığı gözetilerek, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmaz yönünden, meskeniyet şikayetinin esası incelenmeden bahse konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek haczin kaldırıldığı görülmüştür....

    Esas numaralı dosya ile takibe başladığı, ödeme emrinin 06.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde belirtilen sürede davacının ödeme emrinin iptali için dava açtığı, dava dilekçesi içeriğinden zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmasına, yürürlükte bulunan mevzuat gereğince alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yıl başı itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin fazlasıyla geçmesine rağmen, mahkemece, istemin sadece haczin kaldırılması talebi olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verip, ödeme emrinin iptali konusunda herhangi bir karar vermemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı ve davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan gerekçenin düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gereklidir. Ödeme emrinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayete dair hiçbir karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verildiği görüldüğünden, gerek ödeme emrinin iptali, gerekse meskeniyet şikayetine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ödeme emrinin iptali talebi yönünden hiçbir karar verilmediğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı görülmüştür....

      Davacı, iş bu dava ile yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılması istemiştir. Mahkemece, takibin iptali ile davacının yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. 1-6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü üzere; takibin iptali; ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde talep edilebilir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, ödeme emrinin iptali ve birleşen davalar haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve davacının aracı üzerine konan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Emniyet mahrumiyet sorgulamasına göre; dava konusu aracın üzerinde 13.05.2008 ve 14.04.2009 tarihli iki adet haciz bulunmaktadır. Mahkemece, bu hacizlerin konulma sebebi, dayanak belgeleri, ihtiyati haciz olup olmadığı, bu hacizler ile ilgili kesinleşmiş bir takip yada ödeme emri olup olmadığı araşırılmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulmuştur....

            Ödeme emrinin iptali takibin iptali sonucunu doğurmaz ise de alacaklının ödeme emrinin iptaline ilişkin kararının tefhim ve tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde çek aslını icra dairesine vererek yeni bir ödeme emri gönderilmesini sağlaması gerekir (İİK., m.264,II’ye kısasen). Aksi halde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK. m.264,IV). Mahkemece, yukarıda açıklamalar çerçevesinde yapılacak inceleme sonucunda varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, ödeme emrinin iptalinin takibin düşmesi sonucunu doğurmayacağı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı ödeme emrinin annesine tebliğ olunduğu 08.02.2007 tarihinde askerde olduğunu bildirmesine rağmen davalı kurum kayıtlarına 09.02.2007 tarihinde giren 08.02.2007 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine itiraz ettiğinden ödeme emrinin tebliğinden aynı gün haberdar olduğu ve ödeme emrinin iptali için yetkili İş Mahkemesine 7 gün içinde dava açması gerekirken dava açmayıp yanlış merciie yani Kurum Sigorta Müdürlüğü'ne itirazda bulunmakla ödeme emrinin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Öte yandan HUMK.'nun 74. maddesinde Kanuni Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakimin her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremeyeceği, tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hükmün caiz olduğu bildirilmiştir....

                Eldeki davada ise, öncelikle davacının HMK’nın 31’inci maddesi kapsamında talebi açıklattırılmalı, bu kapsamda, hacizlerin kaldırılması ve kurumca kendisi hakkında başlatılan takiplerin iptali istemine ilişkin olarak, davacının 1999 ve 2000 yıllarına ait olduğunu borçların dayanak ödeme emirleri olup olmadığı hususu ile talebinin menfi tespite mi yoksa ödeme emrinin/emirlerinin iptali istemine yöneldiği hususu belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu