İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ve yetkiye ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile şikayete konu takip dosyasında davacı adına çıkarılan ödeme emri tebligatının iptali ile tebliğ tarihinin 28.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, davacı tarafın yetki itirazının kabulü ile; şikayete konu takip dosyasında ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili ve görevli ... Nöbetçi İcra Müdürlüklerine gönderilmesine ve davacı tarafın diğer itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince; şikayetin bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun, .... İcra Müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine 10.11.2014 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini 10.11.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden 31.12.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/17792 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligata adres yazılırken blok ismi yazılmadığını ve ilk gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade olduğunu, eksik adrese ikinci kez çıkarılan ödeme emrinin TK'nın 21/2.maddesine göre usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ şerhinin de usulsüz olduğunu, takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığını, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, 22.01.2019 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına, borca itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının merniste kayıtlı adresine gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, borca itirazların da yersiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
“yenileme ve ödeme emri” şerhinin bulunduğunu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklama tebligat parçası üzerinde yer almadığını, takip dayanağı belgeler müvekkile tebliğ edilmediğini ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkeme müvekkile yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu haksız sonucuna vardığını, icra dosyasından müvekkil T1 09.01.2018 tarihinde tebligat yapıldığının gözüktüğünü, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil T1 açısından usulsüz tebligatın iptali ve takip dayanağı belgelerin müvekkile tebliğ edilmemesi sebepleri ile ödeme emrinin iptali ile süresinde itiraz edildiğinden, çek ve senetler zamanaşımına uğradığını ve bu sebeple takibin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....
da usulsüz olduğunun açık olduğunu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi karşısında ölü kişiye yapılan tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesinin mümkün olmadığından ödeme emrinin iptali gerekeceğini kaldı ki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden yenileme işleminin iptali şikayeti hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davada; ... 3....
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırıdır. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek, borçlunun 02.09.2015 tarihinde dosyadan fotokopi aldığı nedenle, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğe muttali olduğu tarihin bu tarih olarak kabul edilmesi ve usulsüz tebligat neticesi takibin kesinleştirilmesinden sonra borçlu hakkında uygulanan haciz işlemi var ise bunların kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2020/30 ESAS 2020/200 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, örnek 10 ödeme emrinin 10/12/2015 tarihinde farklı bir adrese tebligat yapıldığını, bu adresin müvekkili şirket ile bir alakasının olmadığını, müvekkili şirkette çalışan Seda Ateş tarafından tebligatın alındığını ancak şirket ile bağlantısı olmayan adreste ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emrinin usulsüz olduğunu ve bu nedenle usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, öğrenme...
Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti, İİK 170. Maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu gönderildiği ve 103 davetiyesinin 14/05/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Açılan davada 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliği işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik bir iddia bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "1- Davacının tebligat usulsüzlüğü şikayetinin REDDİNE, 2- Tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedildiğinden süresinde olmayan kambiyo vasfına yönelik şikayetin ve takibin iptali talebinin REDDİNE, 3- Şartları oluşmadığından davalının tazminat isteminin REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek, mahkemece verilen red kararının usul ve yasaya uygun olmadığı, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, buna karşılık bu yöndeki taleplerinin reddedildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir....
No:41 Ulukışla/Niğde adresinde ikamet ettiği görüldüğünden mahkemenin salt kolluk araştırmasına dayalı tebligat usulsüzlüğüne ilişkin kabulünün isabetli olmadığı görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, takip dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebligatının takibin e-devlet üzerinden öğrenildiği tarih olarak bildirilen 14/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmamasına rağmen, mahkemece 103 davetiyesinin de ödeme emri ile aynı adrese ve aynı tebliğ şerhi ile usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi usul ve yasaya aykırıdır....