T2 vekil olarak yer almadığını, gerekçeli karar uyarınca takip başlattıklarını, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/11/2021 olarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemede yapılan yargılama hukuk devleti ilkesi ve hukuk güvenilirliği ilkesi ile bağdaşmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında ödeme emrinin ve takip talebinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü'nün 2021/18069 Esas sayılı takip dosyası ile İstanbul Anadolu 22. Aile Mahkemesinin 2019/519- 2021/185 E.K....
ın temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkili olmadığını iddia ederek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, ödeme emrinin iptalini talep ettikleri mahkemece borçluların takipten 09.07.2015 tarihli haciz tutanağıyla bu tarihte haberdar oldukları ve öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin yedi günlük sürede ileri sürülmemiş olması gerekçesiyle diğer itirazların bu aşamada incelenmesine yer olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur....
İcra Müdürlüğünün 2011/14986 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu dosyadan çıkartılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, dosyanın işlemden kaldırılması ve dosyanın yenilenmesinden sonra 2018/9473 Esas sayısını aldığını, bu dosyadan da müvekkiline usulüne uygun bir tebligat yapılmadığını, yenileme tarihi itibariyle müvekkilinin ikametgah adresinin kentsel dönüşüm nedeniyle yıkıldığını, gönderilen tebligatta ödeme emrinin de bulunmadığını belirterek, usulsüz tebligata itirazının kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin yenileme emrinin gönderildiği 22/01/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligattan 03/02/2015 günü haberdar olduğunu ileri sürerek 04/02/2015 tarihli itirazları gereğince takibin durdurulmasını istemiş olup, borçlunun bu yöndeki istemi, tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; 22/01/2015 günü tebliğ edilen örnek 7 ödeme emrinden borçlu 03/02/2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek, bu tarihten itibaren yasal yedi günlük süreden sonra 25/02/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrinin yasal şartları taşımadığı ve İİK'nın 61. maddesine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetlerine ilişkindir. Aliağa İcra Müdürlüğünün 2017/2740 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 990.700,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 04/08/2017 tarihinde "adreste şirket yetkilisi olduğunu beyan eden Caner Duman'a tebliğ edilmiştir" şerhiyle tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de; anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerekmektedir....
ile gecikmiş itirazlarının kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptali ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/79 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde ödeme emrinin 13/11/2021 tarihinde İsa Handan'a teslim edildiğini, müvekkillerinin ortağı olduğu şirketin davalıya ödemekle yükümlü olduğu herhangi bir borcu olmadığını, icra takibindeki, imzaya, borca ve tüm ferilerine takibi öğrenme tarihleri olan 11/02/2022 tarihi itibari ile itiraz ettiklerini, ödeme emrinin tebliğ edildiği İsa Handan'ın şirketin yetkilisi, evrak kayıt sorumlusu veya çalışanı olmadığını, İsa Handan isimli şahsın şirket yetkilileri tarafından tanınmamakta olduğunu,bu sebeple ödeme emrinin tebliğinde Tebligat Kanunu ile belirlenen usullere uygun hareket edilmediğini, icra dosyasında yapılan incelemede müvekkili şirkete 103 davetiyesi gönderildiğini, 25/02/2021 tarihinde Ortaç Serenlioğlu'na teslim edildiğinin görüldüğünü, Ortaç Serenlioğlu'na yapılan bu tebligatın usulsüz olduğunu,Ortaç Serenlioğlu'nun şirkette tebligat almaya yetkili bir kişi olmadığını,işbu tebligatın da usulsüz olduğunu beyanla...
Dairemizin kararından sonra yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi; davacı borçluların usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olduğu, her iki davacı/borçlu yönünden yapılan ödeme emri tebliği mazbatalarının incelenmesinde yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunun 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30.-31. maddelerine aykırı ve usulsüz olup, her iki borçlu yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olduğu, bu nedenle yetki itirazının incelemesine geçildiği, takibe konu çekte adresin Malatya olduğu, davacının yetki itirazında haklı olduğu gerekçesiyle usulüne uygun yetki itirazının kabulüne, sair itiraz ve şikayetler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin davanın sonuçlanmadan ve henüz kesinleşmeden imzaya ve borca itiraz davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti davasında hatalı karar verilmemiş olsaydı davanın süresinde olduğunun anlaşılacağını, takip dayanağı çekte imzanın davacıya ait olmadığını ve davacının borcunun bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacının, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla İstanbul 1....
GEREKÇE; Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ile usulsüz ödeme emrinin ve tebligatın iptali istemine ilişkindir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, davacıya ödeme emrinin TK'nın 21/1 maddesine göre 16/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebliğin usulsüzlüğünün yeni öğrenildiği belirtilerek 15/06/2022 tarihinde işbu şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır....