WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm fıkrasında “30932 ve 30931 sayılı ödeme emrinin iptaline” yazılması gerekirken, maddi hata sonucu “30392 ve 30393 sayılı ödeme emrinin iptaline” yazılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan “30392 ve 30393 sayılı ödeme emrinin iptaline” rakam ve sözcüklerinin silinmesine, yerine “30932 ve 30931 sayılı ödeme emrinin iptaline” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 28.01.2010 gününde oy birliği ile...

    Dava dışı limited şirketin, 1998/11 ila 2000/2. aylara ait prim borcundan dolayı ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen 2011/55771 takip no'lu ödeme emrinin davacıya tebliğ edilemediği ancak 21.07.2014 tarihinde davacı adına kayıtlı araç üzerine davalı Kurumca ihtiyati haciz konulduğu hususu Daire çoğunluğunun kabulünde olup, eldeki davayla da zamanaşımı nedeniyle ödeme emrinin iptali ile ihtiyati haczin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece zamanaşımının geçmesi nedeniyle yapılan takip ve konulan ihtiyati haczin yerinde olmadığı gerekçesiyle takip ve haczin kaldırılmasına hükmedilmiştir....

      Bu yükümlülüklerine ihlali suretiyle borçlunun hukuki savunma olanaklarını sınırlandırması ihtiyati haczin, geçici hukuki himaye tedbiri olma niteliği ile bağdaşmaz. Öğretide de ödeme emrinin iptali halinde, yeni ödeme emrinin gönderilmesinin alacaklının yapacağı bir işleme bağlı olduğu durumlarda, ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde bu işlemin yapılmamasının ihtiyati haczi hükümsüz kılacağı belirtilmiştir. (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2006, s.910,911) Somut olayda, çek aslı dosyaya ibraz edilmediği için ödeme emri iptal edilmiştir. Ödeme emrinin iptali takibin iptali sonucunu doğurmaz ise de alacaklının ödeme emrinin iptaline ilişkin kararının tefhim ve tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde çek aslını icra dairesine vererek yeni bir ödeme emri gönderilmesini sağlaması gerekir (İİK., m.264,II’ye kısasen). Aksi halde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK. m.264,IV)....

        Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçilmesi için ödeme emrinin kesinleşmesi gerekmektedir. Dosya kapsamı incelendiğinde, haczin dayandığı ödeme emrinin 15.12.2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının 17.12.2011 tarihinde kuruma itiraz ettiği, kurumun itirazı red yazısının davacıya 18.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 21.05.2012 tarihinde haczin kaldırılması için itirazda bulunduğu, kurum red yazısından sonra davanın açıldığı anlaşılmış olup, kurum red yazısının tebliğ edildiği 18.01.2012 tarihinden sonra 7 gün içerisinde dava açılmadığı için söz konusu ödeme emrinin kesinleştiği belirgin olduğundan, işbu davada ödeme emri kesinleştiğinden bahisle red kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hak düşürücü süreden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Ödeme emrinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayete dair hiçbir karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verildiği görüldüğünden, gerek ödeme emrinin iptali, gerekse meskeniyet şikayetine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ödeme emrinin iptali talebi yönünden hiçbir karar verilmediğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça her ne kadar ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de, davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile takipten haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir....

          Orman Ürünleri Kollektif Şirketinin 15.11.1987 tarihi itibarıyla feshedildiği, dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği tarihte hukuki varlığının bulunmadığı, bunun için, şirket ortaklarından ... 'ya ödeme emrinin tebliğ edildiği, bu kişinin şahsen vekalet verdiği avukat ... 'in ödeme emrinin iptali istemiyle açtığı davanın, vergi mahkemesince kararda yazılı gerekçeyle ehliyet yönünden reddedildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca kollektif şirketin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, yalnız ortak veya ortakla birlikte şirket aleyhine, şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı dava açılabileceğinden, fesih nedeniyle 15.11.1987 tarihi itibarıyla sona erdiği anlaşılan yükümlü şirketin vergi borcunun tahsili amacıyla düzenlenen ödemeemrinin, şirket ortağı ve şirket borçlarından müteselsilen sorumlu ...'ya tebliği yerindedir....

            Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği 15.09.2009 tarihine göre 10 günlük ödeme süresi 25.09.2009 günü mesai saati sonunda dolmuş olup, şikayetçi 25.09.2009 günü içerisinde haciz istemiştir. İcra Müdürlüğü'nce bu haciz talebinin kabulü karşısında, şikayetçinin kendi lehine bir işlemin iptali için yargı yoluna başvurması beklenemeyeceğinden, mahkemece, haczin en erken talep edilebileceği tarih olan 28.09.2009 tarihi itibariyle geçerli bir haczin varlığı kabul edilip, şikayetin buna göre ele alınıp karar bağlanması gerekirken, İcra Müdürlüğü'nce kabul edilen haczin yanılgılı gerekçe ile geçerli bir haciz olarak kabul edilmemesi doğru olmamıştır....

              "İçtihat Metni" Dava, ödeme emirlerinin iptali, hacizlerin kaldırılması ve yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacının avukatının temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere, özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesiyle, davadışı anonim şirketin borcu nedeniyle temsil ve ilzama yetkili kişilerin şahsi malvarlığının haczedilebilmesi, 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi çerçevesinde yasal yönteme uygun biçimde düzenlenerek tebliğ edilmiş ödeme emrinin varlığı ve bu ödeme emrinin kesinleşmiş olması koşullarına bağlıdır....

                İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; Dava konusu ödeme emrinin … adına düzenlendiği, davacının ise görülmekte olan davayı kendi adına açtığı ve davacı adına düzenlenmemiş olan ödeme emrinin iptali istemi yönünden davacının ehliyetli olmadığı görüldüğünden, ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine;Davacının banka hesaplarına ve … plakalı aracına uygulanan haczin iptali bakımından;davacı adına düzenlenmiş bir ödeme emrinin mevcut olmadığı, … Demir Çimento Pazarlama A.Ş. adına düzenlenen ödeme emrinin şirkete tebliğinin ardından amme alacağının vadesi içeriğinde ödenmediğinden bahisle doğrudan şirket yönetim kurulu başkanı olan davacı adına haciz işlemi uygulandığı, oysa ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan şirket adına tahakkuk eden amme alacağının tahsilinin öncelikli olarak şirket tüzel kişiliğinden aranmasının gerektiği, bu durumda dahi haciz uygulamasından önce ödeme emri düzenlenmesi gerektiği...

                  Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 2005/11013 takip sayılı dosyanın, davaya konu... plakalı aracına konulan haczin, davaya konu 2012/014615 sayılı ödeme emri gereği konulup konulmadığı, haczin dayanağının söz konusu ödeme emri olması halinde ise davacıya tebliği ile kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmişse gerek ilgili haciz dosyasının gerekse ödeme emrinin tebliğ belgeleriyle birlikte Kurumdan celbi, gelen yazı cevapları dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu