N:34 Sancaktepe/İSTANBUL" adresine T.K. 35. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğini talep ettiği ve bu ödeme emrinin PTT'den alınan gönderi sorgulama ekran çıktısına göre 08.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, T.K. 35. madde uyarınca yapılan bu ödeme emri tebliğine ilişkin olarak açıklama kısmında "muhatap adresi kapısına yapıştırma" ifadesi yer aldığını, anılan bu tebliğ işleminin her ne kadar usulsüz olsa da, icra memuru tarafından müvekkili şirket aleyhine yapılan bu icra takibinin kesinleştiğinin kabul edildiği ve akabinde müvekkili şirketin mal varlığına haciz konulmak üzere işlem yapıldığını, müvekkili şirket tarafından hiçbir şekilde haberdar olunmayan işbu icra takibine konu alacağın tahsili için usulsüz tebliğ işleminin yapıldığı adreste bulunan malların haczi ve muhafazası için 17.07.2019 tarihinde İstanbul Anadolu 6....
, icra müdürlüğünce 17/08/2022 tarihinde borçlunun süresi içerisinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce itirazın ödeme emri tebliğinden önce veya sonra yapılmasının değerlendirilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiş ise de; davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden ancak icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlendikten sonra itiraz ettiği İİK'nun 62/1 maddesinde " itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. " hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı geçerli olup icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Yapılan yargılama, incelenen belgeler ve tüm dosya kapsamından kurum tarafından, davacıya prim borcu nedeniyle 2005/016194, 2005/1933, 2016/17375, 2005/01695 takip numaralı ödeme emirlerinin gönderildiği, 2005/01694, 2005/1933, 2016/17375 ödeme emirlerinin davacıya 08/01/2018 tarihinde, 2005/01695 takip numaralı ödeme emrinin 29/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının, 2005/01694, 2005/1933, 2016/17375 ödeme emirlerinin iptali için 16/01/2018 tarihinde, 2005/01695 takip numaralı ödeme emri için 11/01/2018 tarihinde kuruma müracaat ettiği, kurum yazısının davacıya 24/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25/01/2018 tarihinde açıldığı, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, borçluya gönderilen 13/02/2017 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfında ''örnek 10 ödeme emri vardır'' yazdığı başkaca takibe konu dayanağın ne olduğunun yazmadığı, İİK 58- 61 maddesi uyarınca takip belgeye dayandığı takdirde belge aslı veya onaylı suretinin ödeme emrine eklenmesi gerektiği ve somut olayda çek suretinin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği gerekçesi ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir....
sayılı ödeme emri bakımından, içeriği borçların tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen … sayılı ödeme emrinin 27/08/2014 tarihinde posta yoluyla tebliğ edilerek kesinleştiği, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin ise 01/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında ödeme emrinin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, şirket adına düzenlenen … ve … sayılı ödeme emirlerinin … tarihinde, … sayılı ödeme emrinin … tarihinde, … sayılı ödeme emrinin de 02/04/2015 tarihinde şirket tüzel kişiği sona erdikten sonra tebliğ edildiği ve bu haliyle yok hükmünde olduğu, şirketin tasfiye edilerek tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle kamu alacağının tahsilinin mümkün olmadığının anlaşıldığı, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin ise zamanaşımı süresi içinde, 01/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, söz konusu ödeme emrinin bu kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı, şirket hakkında düzenlenen … ve … sayılı ödeme emirleri ile ilgili...
I-İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Kurum tarafından kendisine 15/04/2017 tarihli 185.814,27 TL prim aslı, 55.230,98 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 241.045,25 TL borç tahakkuk ettirilerek ödeme emri tebliğ edildiğini, davacının 14/09/2012 tarihinde Çiftlik Hayvanları için hazır yem imalatı ticari işine başladığını, 01/11/2012 tarihinde işyeri adres değişikliği yaparak aynı işine devam ettiğini, davacının bu işyerinden dolayı toplamda 38.198,57 TL borcunun bulunduğunu, söz konusu borç tahakkuku ve ödeme emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kurum tarafından gönderilen 15/07/2014 tebliğ tarihli 241.045,25 TL tutarlı ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. II-CEVAP: Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin haksız olduğunu, kurum işleminin usule ve yasaya uygun ve haklı nedenlere dayandığını belirterek reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 03.10.2014 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Ödeme emri tebliği usulsüz olduğundan ve şikayetçi tarafça bildirilen öğrenme tarihinin aksini gösterir yazılı delil de mevcut bulunmadığından, ödeme emri ile birlikte takibe dayanak eklerin gönderilmediğine dair şikayetin de süresinde olduğu anlaşılmıştır. Buna ilişkin yapılan incelemede, takibin kiralanma işine ilişkin ihale sözleşmesine dayalı olarak başlatıldığı ancak ödeme emri tebliğ mazbatasına göre takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği, borçlu şirkete sadece ödeme emrinin gönderildiği görülmüş olup, bu husus İİK'nın 61/1 maddesine aykırı olduğundan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden, borçluya yeniden ödeme emri gönderilecek olup, bu nedenle iptal edilen ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ tarihinin düzeltilmesine de gerek bulunmamaktadır....
Dosyanın incelenmesinde, davacıya .....n 1996/4 - 1999/6 aylarına ait prim borcu ile ilgili 2013/27344 takip numaralı ödeme emrinin gönderildiği, ödeme emrinrin ilgili şirket adına düzenlendiği, şirkete tebliğ edilemeyerek iade olduğu, davacıya da ödeme emri ile ilgili tebligat yapılmadığı, davacının emekli maaşı üzerine konulan haczin sebebini kurumdan sorması sonucunda ödeme emrinden ve borçtan haberdar olduğu ve ödeme emrinin iptali ile maaşı üzerindeki haczin kaldırılması talebiyle dava açtığı anlaşılmaktadır Davacı hakkında düzenlenmiş bir ödeme emri bulunmadığından dolayı takibin iptaline karar verilmesi yerinde değildir. Mahkemece sadece haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğu ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin ve takibin iptali şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; tebliğ edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat zarfında Tebligat Kanunu'nun 21. madde şerhi bulunmamasına rağmen posta memuru tarafından yetkisiz şekilde T.K.'nın 21....