WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

; mahkemece, borçlu aleyhinde yapılan ilamsız icra takibine karşı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunulmadığından icra müdürlüğü işleminde iptali gereken bir husus bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarasının yazılı olduğunu, ödeme emrinde neyin ne olduğunun dahi belli olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin takibe konu ipotek sözleşmesinin tarafı olmadığını, ipotek akit tablosunda imzasının bulunmadığını, daha önce aynı ipoteğe dayalı olarak takip yapıldığını, takibin icra mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, bu nedenle mükerrer olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini istemiştir....

    Somut olayda, murisin takipten önce 09.03.2015 tarihinde öldüğü, mirasçılar hakkında mirası ret süresi geçtikten sonra 29.06.2015 tarihinde takibe girişildiği, borçlulardan Meryem'e ödeme emrinin 08.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçlular ..., ..., ... 'e ise ödeme emri tebligatının 07.07.2015 tarihinde yapıldığı, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının da; icra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden önce 15.05.2015 tarihinde alındığı görülmektedir. Öyleyse, icra takibi, mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olduğundan, olayda, İİK.'nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesi hükmünün uygulama yeri olmadığı açıktır. Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine başvuru sebeplerinin borca itiraz olmayıp, icra takibinin ve ödeme emrinin iptali talebi olduğunu, Mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak borca itiraz talebi ile başvurulmuşcasına hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde borcun dayanağı olarak sadece ödenmeyen kira bedelleri ve kira artış farklarının gösterildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin hangi döneme, hani aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gibi kira artış farklarının da ne miktar olduğunun belirtilmediğini beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında kira alacağına dayalı olarak başlatılan tahliye talepli ilamsız icra takibinde takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

      zorunlu olmamasına karşın borçluya ödeme emri tebliğ edilmesinin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıyacağı, bu halde ikinci kez gönderilen ödeme emrinin tebliğinden önce gerçekleştiği iddia olunan zamanaşımı iddiasının, İ.İ.K. md. 71 ve 33/a kapsamında (yani takibin kesinleşmesi sonrasında gerçekleşen zamanaşımı olarak) değil, İ.İ.K.'...

      İcra Müdürlüğünün 2020/1470 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı banka tarafından davacı borçlu T1 ve arkadaşları aleyhine 764.582,00TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davacı borçlunun takibin dayanağı olan 31/12/2019 vade tarihli 1.000.000,00TL bedelli bonoyu düzenleyenlerden olduğu, alacaklının ciranta olduğu, davacı borçlunun imzasını taşıyan bononun usurlarının tam olduğu, ödeme emrinin davacıya 28/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatası üzerinde ''Bu zarfta örnek 10 ödeme emri ve senet sureti vardır.'' yazılı olduğu görülmüştür. Davanın 03/02/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Ödeme emrinde imza bulunmadığına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; Şikayetçi vekili, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde imza bulunmadığından bahisle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

      üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine dair 17.12.2018 tarihli karar alınmış ise de haklarında takibin devamına karar verilen borçluların ihtiyati haciz kararı gereğince uygulanan hacizlerin talep halinde ve masraf karşılığında yeniden uygulanmasına karar verildiği, davalı borçlu gerçek kişiler hakkında karar sonrasında aynı tarihli yani 17.12.2018 tarihinde takip talebi düzenlendiği, takip talebinde alacaklı bankanın 418.282,72 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere 470.327,14 TL alacağın tekerrür olmamak şartıyla ve 4.800,00 TL gayri nakdi kredi bedeliyle birlikte tahsilinin talep edildiği, davalı borçlu gerçek kişilere ödeme emrinin 21.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilleri tarafından 28.12.2018 tarihli dilekçeyle ödeme emrinin 21.12.2018 tarihinde tebliğ alındığı belirtilmek suretiyle icra takibine ve borca itiraz ettikleri, davacı bankanın davalı borçluların 28.12.2018 tarihinden önce ödeme emri tebliğ edilmeden 20.12.2018 tarihinde iş bu itirazın iptali...

      Borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmesi gerektiği anlaşıldığından davacının imzaya itirazları ve borca itirazları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı Gülsüm'ün dava dilekçesi ile ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini ikrar ettiğini, ödeme emrinin iptalini açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; borçlu tarafından imzaya ve borca itiraz edilmesinin borçlunun ödeme emrinin iptalini istemesine engel olmayacağı, ödeme emrinin iptali ile imzaya itirazın farklı hukuki sonuçları olduğundan, takibin kesinleşme tarihi ve takibe ilişkin bir kısım hususlar ödeme emrinin tebliği ile sonuç doğuracağından davacının ödeme emrinin iptalini istemesinde hukuki yararının bulunduğu, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının ikrara yönelik olmadığı anlaşılmıştır....

      Takibin şekline göre, ilamsız takipte; takibe, icra dairesinin yetkisine, takip dayanağı belgeye, borca, imzaya, faiz ve fer'ilere yönelik her türlü itiraz İİK'nın 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yapılır. Takip dayanağı belgeler içerisinde hakkında takip yapılan borçlu şirketin sorumlu tutulmasını gerektirecek bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle takip yapılamayacağı iddiası, ayrıca Türk Lirası üzerinden başlatılan takipte, yabancı para kurunun hatalı tarihe göre belirlendiği ve istenildiği iddiası İİK'nın 58. maddesinde yazılı kamu düzeninden olan sebeplerden olmayıp, borca itiraz niteliğindedir. Bu iddialar borca itiraz niteliğinde olduğundan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayacak itirazın kaldırılması ya da iptali davasında gözetilir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2022/6245 Esas sayılı dosyasından yapılan takipte takip sırasında borçlu muris Hasan Özyer'in vefat ettiğini, buna rağmen ölü kişi adına takip yapıldığını, bunun dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini ayrıca müvekkillerinin süresi içinde mirası reddettiğini, bu nedenle borca itirazlarının kabulüne, müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasına, takibin ve ödeme emrinin iptaline, karşı tarafın tazminat ile hükümlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Takibin / ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin reddine, muteriz borçlu Emine Odabaş yönünden İİK.nun 169/a maddesi gereğince borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine, muteriz borçlular T3 ve T2 borca itirazlarının hak düşürücü süre geçmekle süre aşımından usulden reddine dair karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu