WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 62. maddesi hükmüne göre; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Anılan yasal düzenleme uyarınca, itiraz süresi ödeme emrinin tebliği ile başlar. Ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmaz. Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ilamsız icra takibinde borçlu ... adına çıkarılan örnek 7 numaralı ödeme emrinin ismen tanınmadığından bahisle iade edildiği, borçlunun 09.03.2015 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak itiraz dilekçesi verdiği, anılan itirazın yasal sürede olmadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, adı geçen borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğine göre itiraz hakkının doğduğundan da bahsedilemez. Dolayısıyla, borçlunun öğrenme üzerine icra dairesine yaptığı itiraz bu aşamada geçersiz olduğundan söz konusu itirazın reddinin gerektiği açıktır....

    Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 gün ve 2002/21-201 E. 2002/297 K.; 24.03.2004 gün ve 2004/10-164 E. 2004/170 K. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere itiraz davası için öngörülen yedi (7) günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle defi değil, bir itiraz olup; sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve resen gözönünde tutulmalıdır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, duruşmalı yapılan inceleme ile: İİK 264/2,5 maddeleri uyarınca ödeme emrine itirazdan sonra 7 günlük süre içerisinde itirazın iptali davası öncesinde arabuluculuğa başvurulmamış olduğu bu süre geçtikten sonra arabuluculuğa başvurulduğu her ne kadar alacaklı vekilince ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği bu sebeple 7 günlük sürenin başlamayacağı savunulmuşsa da ödeme emrinden haberdar olan borçlunun ödeme emrine itiraz edebileceği, bu itiraz dilekçesinin geçerli bir itiraz olduğu takip alacaklasını da tebliğ edilmiş olduğu tebliğ tarihinin 03/12/2022 tarihi olup 7 günlük sürenin sonunun araya hafta sonu girmesi nedeniyle 12/12/2022 mesai bitimine kadar olduğu arabuluculuğa ise 13/12/2022 tarihinde başvurulduğu 264/5 maddesindeki sürenin geçirilmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz kararı hükümsüz kalmış olmakla 18/11/2022 tarih, 2022/935 karar sayılı değişik iş ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir...

        Söz konusu dosyada örnek 13 ödeme emri düzenlenerek hem dava dışı borçlu kefil, hem de davalı kiracı şirket adına ödeme emri tebliğ mazbatası düzenlenmiş ise de, davalı kiracı adına yapılan ödeme emri tebliği iade olunmuştur. Dava dışı borçlu kefil ve davalı borçlu kiracı vekili ... İcra Müdürlüğü dosyasında 10.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, aralarında bir ticari ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, bu nedenle takibe, borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak borçlu kiracının itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

          Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

              Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (...) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

                İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun, senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu haksız yere aleyhine icra takibi başlatıldığını, mağduriyetine sebebiyet verildiğini bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur....

                  Mahkemece borçluya yenileme emri tebliğ edilmesinin ona yeni bir itiraz hakkı bahşetmeyeceği kesinleşen takipte tekrar ödeme emrinin tebliğinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile, takibin durdurulmasına ilişkin 22/01/2022 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmiş ise de, takip dosyasında borçluya daha önce ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, davacı alacaklı vekilinin Uyap sistemi üzerinden 22.12.2021 tarihinde borçlunun talepte belirtilen adresine ödeme tebliğ edilmesi talebinde bulunduğu, talep üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartıldığı, bunun üzerine borçlu tarafın borca itiraz dilekçesini takip dosyasına sunduğu, icra müdürlüğünce genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, ödeme emri icra müdürlüğünce talep olmaksızın, kendiliğinden yada sehven değil, alacaklı vekilinin talebi üzerine gönderildiği için bu şekilde gönderilen ödeme emri borçluya yeni bir itiraz...

                  İcra Müdürlüğü'nün 2014/16175 E. sayılı takip dosyasında ödeme emri borçlu kiracı ...’a 26.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ancak diğer borçlu kiracı ...’a tebliğ edilmemiştir. İ.İ.K.nın 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçluların itiraz sebeplerini icra dairesine bildirebilecekleri, yasal ödeme süresi geçtikten sonra alacaklının icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmü uyarınca ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağından tebliğ edilemeyen ödeme emri karşısında otuzgünlük ödeme süresi de başlamaz. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Borçlulardan ...’un itiraz hakkı doğmadan kendiliğinden takibe itiraz etmesi sonuç doğurmaz. Davalı kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan kiracılardan birine tebliğ edilen ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez....

                    UYAP Entegrasyonu