Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

    Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 25.5.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itiraz dilekçesinin icra müdürlüğünce 03.6.2015 tarihinde icra tutanağına işlendiği görülmüştür. Öte yandan itiraz dilekçesinin, UYAP sistemine de 06.7.2015 tarihinde kaydedildiği belirlenmiştir. Bu durumda borçlunun itirazının dilekçe üzerinde yazılı olan 03.06.2015'in itiraz tarihi olarak kabul edilmesi gerekir....

      Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68-68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İİK’nın 67. maddesinde gösterilmiş olan süre hak düşürücü süre olup, hakim tarafından resen gözetilmesi gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra takip dosyasında ödeme emrinin davalı ... Petrol...Aş'ye 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının ödeme emrine 26/07/2021 tarihinde itiraz ettiği, ödeme emrinin diğer davalı ......

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

          Davalı borçlu vekili icra dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde ''...icra takibine dayanak teşkil eden faturalara ilişkin bedeller makbuz karşılığı alacaklı tarafa ödenmiş olup, müvekkilimin iş bu faturalara ilişkin herhangi bir borcu bulunmamaktadır'' şeklinde beyanda bulunmuş olup, sözkonusu itiraz dilekçesinde icra takibine konu faturalarda belirtilen malların teslim alınmadığına yönelik herhangi bir itiraz mevcut olmayıp, ödeme definde bulunulmuştur. Davalının makbuz karşılığı yaptığı belirtilen ödemelerin ise bilirkişi incelemesine göre davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve alacaktan mahsup edildiği anlaşılmıştır....

            Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). Somut olayda, ... İcra Dairesi'nin 2015/581 Esas sayılı takip dosyasında borçluya örnek 7 ödeme emrinin 25.4.2015 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun 29.4.2015 tarihli itiraz dilekçesi hakkında icra müdürlüğünce 15.5.2015 tarihinde verilen karar ile, borçlu vekilince ......

              ./... tarihinde ödeme emrinin tebellüğ edildiğini, gönderilen bu ödeme emrine rağmen borçlunun bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmamış olup, ödeme emrine borcumuz yoktur diyerek süresinde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı tarafça imzalı kıdem/ihbar tazminatı hesaplama formu, fesih bildirim tebligatı ve işçi alacaklarının tasfiyesine ilişkin protokol belgelerinin davalıya ait antetli kağıda yazılmış olup, şirket kaşesi ve yetkilisine ait ıslak imzanın da mevcut olduğunu, ayrıca protokole istinaden davalı tarafından davacı işçiye ödeme yapıldığının da ortada olduğunu belirterek, müvekkilinin alacağının karşılıksız kalmaması için itirazın kaldırılmasını devamen borçlunun iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacı ...'...

                Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

                  İdari para cezasına  karşı süresi   içinde Kuruma   itiraz  edilmemesi veya itirazın reddine karar verilmesi halinde yine süresi içinde İdare Mahkemesinde dava açılmaması hallerinde idari para cezası kesinleşir ve artık iş mahkemesinde menfi tespit, itiraz ve istirdat davası açılamaz.Ancak kesinleşen idari para cezası ödeme emrine konu edilmişse artık ödeme emri iptal davası çerçevesinde yargı denetimine tabi tutulabilir....

                  Bu halde, beş gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması nedeni ile hakkındaki takip kesinleşmiş olan borçlu, (ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlayan) on günlük ödeme süresi (m.168/2) içinde borcu ödemek zorundadır; ödemezse alacaklı, borçlunun mallarının haczedilmesini isteyebilir.(m170/b, m 66, m 78 vd.) Bu on günlük ödeme süresi içerisinde alacaklı, borçlunun mallarının haczini isteyemez. Çünkü beş gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlu, kalan beş gün içinde borcu ödeyebilir. ( Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Sayfa 778- 2013 yılı ikinci basım.) ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1110 Esas numaralı takip dosyasının incelenmesinde; borçlu....'ın, aynı senetlerin ... 3....

                    UYAP Entegrasyonu