Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaya dayanak icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 30/7 günlük ödeme ve itiraz sürelerinin metin kısmında yazılmadığı, matbu olarak düzenlenen ödeme emrinde A ve B harfli dipnotta yazılı olduğu görülmüştür. Davaya dayanak yapılan icra dosyasında, İİK nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin verilmesi öngörüldüğü halde, ödeme emrinde ödeme süresinin belirtilmediği görülmekle, yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak olan faturanın onaylı suretinin müvekkiline gönderilen ödeme emrine eklenmediğini, İnegöl İcra Müdürlüğü’nün 2021/6657E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin taraflarınca yapılan itiraz üzerine durdurulmuş olmasının, İcra ve İflas Kanunu’nun 61/1. maddesine aykırı olarak tebliğ edilmiş olan ödeme emrinin iptaline engel teşkil etmediğini, icra takibine dayanak olarak gösterilen faturanın, söz konusu icra dosyası nezdinde gönderilmiş olan ödeme emrine bağlanmamış olmasın İcra İflas Kanunu’nun mezkur hükümlerine açıkça aykırı olup, işbu ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde takibe dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayete ilişkindir....

    Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

      Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

        Hakkında 9.6.2003 tarihinde başlatılan icra takibinde, borçlu şirket tarafından ödeme emrinde alacaklı adresi gösterilmediğinden ödeme emrinin iptali isteminde bulunduğu, ... İcra Tetkik Mahkemesinin 1.10.2003 tarih 2003/17 Esas 2003/22 Kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, karar kesinleşmeden takip alacaklısının aynı takip üzerinden 30.10.2003 tarihinde borçlu olarak ... ... Hizmetleri San. Ve Tic. Ltd. Şti., ... Kahya, ... ve Av. ... göstererek yeni bir ödeme emri çıkarttığı ve bu ödeme emrine gösterilen tüm borçluların 12.11.2003 tarihinde itiraz ettiği, takip alacaklısının alacağını 31.12.2003 tarihinde davacıya temlik ettiği, bundan sonra davacının davalı aleyhinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacıya alacağı temlik eden ... ... İcra Müdürlüğüne verdiği 9.6.2003 tarihli ilk takip talebinde sadece ... ... Hizmetleri San. Tic. Ltd....

          Bu ödeme emrinin gönderilmesiyle birlikte yeni bir borca itiraz süresi başlar ve borçlu tarafından takip türünün genel haciz yoluyla ilamsız takip olması sebebiyle yasal 7 günlük süre içerisinde borca itiraz edilmesi gerekir. Her ne kadar davacı borçlu yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin yetkili icra müdürlüğünde devam ettiğini ileri sürmüş ise de, bu husus sadece takibin başlatılmasına ilişkindir. Yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan icra işlemleri geçerliliğini korumaz. Bu sebeple, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan borca itiraz yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takipte geçerli olmayıp, yetkili icra müdürlüğünde gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesi sonrasında takibe devam edilerek haciz işlemlerinin yapılması usul ve yasaya uygundur....

          İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir. Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder.’’ düzenlemesine yer verilmiştir....

            Somut olayda, borçluya örnek 7 no'lu ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçen vekilin yasal sürede (10.07.2015 tarihinde) icra dairesine itirazını bildirdiği, itiraz dilekçesinin ise, 21.07.2015 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklının, itiraz dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin.... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/585 Esas no'lu dosyasında görülen şikayeti hakkındaki dosya ile aynı mahkemede yaptıklarını beyan ettiği 2015/586 Esas sayılı itirazın kaldırılmasına yönelik başvuruya ilişkin dosyanın incelenerek, ödeme emrine itirazın, alacaklıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, buna bağlı olarak alacaklının, İİK’nun 264/2. maddesinde öngörülen 7 günlük sürede itirazın kaldırılmasını isteyip istemediği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Vergi itiraz komisyonlarının ve Vergiler Temyiz Komisyonunun kuruluşuna ilişkin hükümler birinci fıkrada gösterilen tarihte yürürlükten kalkar." hükmüne yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Davalı idarece savunma dilekçesi ekinde dosyaya sunulan bilgi ve belgeler incelendiğinde, dava konusu ödeme emrine konu borcun tecil ve taksitlendirmeye tabi tutulduğu, borcun son taksidinin 06/04/2018 tarihinde 56.864,71 TL olarak ödendiği görülmektedir. Nitekim davalı idare tarafından da savunma dilekçesinde son ödeme tarihinin 06.04.2018 olduğu belirtilerek davaya konu ödeme emrine konu borçtan tahsil edilemeyen tutarın bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmaktadır....

                Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz nedenlerin İİK'nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, ileri sürülen nedenlerin bu nedenler arasında yer almadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlular) vekili temyiz etmiştir. Alacaklı on gün içinde ihtiyati haciz kararının infazını istemiş olmasına rağmen, icra dairesince borçlunun malları ihtiyaten haciz edilmeden önce, alacaklının ihtiyati haciz kararından önce veya sonra yapmış olduğu ve genel haciz yolu ile takip üzerine, borçlunun ödeme emrine itiraz ederek, takibi durdurmuş olması icra dairesinin ihtiyati haciz kararını uygulayarak borçlunun mallarını ihtiyaten haciz etmesini önleyemeyeceği gibi, borçlunun, malları üzerine ihtiyati haciz konulduktan sonra ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurmuş olması da, daha önce malları üzerine konulmuş olan ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirmez....

                  UYAP Entegrasyonu