Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/ (6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12- 185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. (Yargıtay 12.H.D 2019/9096- 2020/5736 E.K sayılı içtihatı ) Somut olayda, ödeme emri davalı borçluya 28/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından 05/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi sunularak, dilekçe üzerine aynı tarihli icra müdürlüğü havalesi ve imzası eklenmiş, ancak, 06/12/2019 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına, karar verilmiştir....

- K A R A R - Dairemizin 23/09/2013 tarihli kararıyla, davalı ... adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğine ilişkin gönderi parçasının ve davalıların ödeme emrine itiraz dilekçesinin(özellikle muhabere yoluyla itiraz tarihini gösteren) okunaklı önlü arkalı onaylı suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi üzerine icra dosyasının aslının gönderildiği görülmüştür. Ancak icra dosya incelendiğinde itiraz dilekçesindeki muhabere yoluyla kayıt tarihinin okunaksız olduğunun görüldüğü, ayrıca davalı tarafın temyiz dilekçesinde davalı ... Tekn. Yapı San. Ve Tic. A.Ş.'nin 19/12/2012 tarihinde iflas ettiğinin bildirildiği anlaşılmakla; 1-Davaya konu olan ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2010/18853 esas sayılı takip dosyasındaki davalılar adına sunulan ödeme emrine itiraz dilekçesinin ... 1.İcra Müdürlüğü tarafından muhabere defterine kaydedildiği tarihin ilgili icra müdürlüğünden sorularak tespit edilmesi, 2-Davalı ... Tekn. Yapı San. Ve Tic. A.Ş.'...

    Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16/03/2021 tarih ve 2017/ (6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı -alacaklının davacı-borçlular hakkında 30/04/2015 tanzim 24/04/2019 vade tarihli 4.000.000,00 TL bedelli senetten kaynaklanan 1.687.401,00 TL asıl alacak ve 38.061,00 TL işlemiş gecikme cezasına dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacılara 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 29/07/2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır Davacı taraf dilekçesinde ödeme emrine itirazı ile birlikte yetki, borca ve imzaya itiraz etmiş olup, mahkemece ödeme emrine yönelik itiraz kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....

    Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun 102’nci(506 sayılı Kanunun 140) maddesinde davalı Kurum tarafından verilen idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir....

      Davalı, davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, taşınmazın anahtarını 01.09.2003 tarihinde teslim ettiğini, bu tarihe kadar olan ecrimisil bedelini ödediğini, davacıya borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; itirazın iptali istenilen icra dosyasında ödeme emrine davalı-borçlu vekilince 29.06.2005 tarihinde itiraz edildiği, ödeme emrine şikayet üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen 30.06.2005 tarihli şikayetin reddine ilişkin kararın 19.07.2005 tarihinde davacı-alacaklı vekiline tebliğ edildiği, bu tarihte davacı alacaklının ödeme emrine itirazı öğrenmiş olduğu kabul edilerek, 1 yıllık süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İİK.nun 67/1. madde ve fıkra hükmünde, açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        İcra Müdürlüğünün 2020/445 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, bunun üzerine ilamsız icra olarak başlattığı takibi iflas takibi olarak değiştirdiğini, iflas ödeme emrinin de 04/02/2020 tarihinde UETS üzerinden e-tebligat olarak gönderildiğini, iflas ödeme emrine 10/02/2020 tarihinde itiraz edildiğini, iflas ödeme emri kanuna aykırı olarak düzenlendiğinden 11/02/2020 tarihinde Ankara 9....

        Dosya kapsamından ödeme emrinin borçlu davalı Bakanlığa 14.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, Hazine vekili Av.....tarafından verilen 20.09.2010 günlü dilekçe ile hakkında takip yapılan tüm kamu kurumları adına borca itiraz edilerek durdurulmasının istendiği, bu dilekçenin İcra Müdür Yardımcısı.....rafından 22.09.2010 tarihinde havale edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece icra dairesine yazılan yazıya verilen 13.02.2012 ve 20.03.2012 günlü cevabi yazılarda da icra takibine tüm borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği bildirilmiştir. İcra müdürlüğünce takibe tüm borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği kabul edilerek takip durdurulduğuna göre açılan itirazın iptâli davasının esasının incelenmesi gerekirken ödeme emrine usulüne uygun şekilde itiraz edilmediğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle taraflar yararına bozulması gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu