Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, ödeme emrinin iptali isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu takip nolu ödeme emrinin davacıya 19/07/2000 tarihinde tebliğ edildiği, takip numaralı ödeme emrinin prim borcuna ilişkin olup 1997/6 ila 2000/1 dönem borçlurını içerdiği, davacının almakta olduğu aylığın 1/3'ü üzerine Kurum'un 25/06/2015 tarih sayılı yazısıyla haciz konulduğu, davacının ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemli davasını 03/07/2015 tarihinde açtığı, davacının temyiz talebinde takip numaralı ödeme emri ile hacze konu takip numaralı ödeme emirlerinin aynı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece takip numaralı ödeme emrinin takip numarasıyla aynı içerikli bir takip olup olmadığının ve mezkur ödeme emirinin davacıya tebliğ edilip edilmediğinin araştırılmadan davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddedilmesi hatalı olmuştur....
Dava, yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesinti yapılması yönündeki Kurum işleminin iptali ile yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne, karar verilmiştir....
Sayılı kararında, " Davanın, Türkiye İş Kurumu tarafından davacıya yersiz ödenen işsizlik ödeneğinin tahsili için Ankara.24 İcra Müdürlüğü'nün 2018/4454 sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkin olduğu, ancak mahkememizce dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği, sehven ilgili kişi olarak SGK Başkanlığı'na tebliğ edildiği anlaşılmıştır. HÜKÜM:Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu Birinci Dairesi'nin 20.11.2012 tarihli kararı ile İzmir 1., 9. 12. ve 14 İş Mahkemelerinin münhasıran sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan dava ve işlere bakmakla görevlendirilmesine, diğer davalar yönünden ise İzmir Adliyesinde faal diğer iş mahkemelerinin görevlendirilmesine karar verildiğinden, bu karar doğrultusunda Mahkememize tevzi edilen icra takibinin iptali davasının Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan davalar kapsamında olmaması nedeniyle, dosyanın 1, 9 ve 12....
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasım "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....
Somut olayda, mahkemece, “Davanın reddine ve 6183 sayılı yasanın 58. maddesi gereğince kamu alacağının %10'u oranında haksız çıkma tazminatının davacıdan alınmasına ve hazineye irat kaydına ” şeklinde karar verildiği, ödeme emrinin iptali davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı veya şubelerinin davalı taraf olarak bulunduğu, bu nedenle %10 haksız çıkma tazminatının da hazine lehine değil; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı lehine verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Sosyal güvenlik “sosyal risk” olarak adlandırılan bazı durumların bireyler üzerinde yarattığı etkileri giderme düşüncesi üzerine kuruludur (Güzel/Okur/Caniklioğlu: Sosyal Güvenlik Hukuk, 16. Baskı, İstanbul 2016, s.3). Sosyal riskleri gidermeye çalışan sosyal güvenlik kavramı sosyal güvenlik politikalarının ve sistemlerinin gelişim ve genişlemesine etken olmuş, bu gelişme ve genişleme sosyal güvenlik politikalarının ve sistemlerinin finansmanının düzenli ve güvenceli gelir kaynaklarından giderilmesini gerekli kılmıştır. Türk sosyal sigortalar sistemi, sosyal güvenlik politikalarının ve sistemlerinin finansmanını ağırlıklı olarak prim rejimine dayandırmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalı kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin teminat aranmaksızın durdurulmasına, itirazlar kapsamında iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetki yönünden reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından düzenlenen 24.9.2009 gün ve 5772398 sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
Somut dosyada, Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Muratpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 2017 yılının 11.ayına ilişkin idari para cezalarını içeren, 2019/30926, 2019/29125, 2019/29126 ve 2019/29127 takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Muratpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından, avukatlık ofisi olan davacının yanında Av.Cem Yekdağ Toklu'nun sigortasız çalıştırıldığı gerekçesiyle davacı hakkında 5510 sayılı Kanunun 102.maddesinin a-2; c-4; b-1; b-2, b-3 ve j fıkraları uyarınca toplam 10.842,00 TL tutarında idari para cezası uygulandığı, şahsın, kiracısı olduğu işyerinin malikinin arkadaşı olması sebebiyle sık sık işyerine geldiği, işleme dayanak gösterilen tebligatın da bu sırada kendisine tebliğ edildiği ileri sürülmüştür....
Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında mahkemenin 10.11.2010 günlü kararından sonra ancak hüküm kesinleşmeden 1.3.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir....