Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kata kadar çıkarak telefon numarasını istediği, mağdur çocuğun dördüncü katta inerek evine gittiği iddiasına ilişkindir. 2....

    Dosya kapsamına bakıldığında davacı tarafça müşterek çocuğun yurtdışı eğitimi için Avusturya makamlarına yapılmış başvuru kaydı veya yine ilgili ülkenin çocuğun seyahati için davalı babanın rızanı aradığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, tarafların 22/12/2018 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, boşanma ilamının 6.bendinde Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığının Önlenmesine Dair Sözleşmesinin 16/d maddesine göre müşterek çocuğun yurt dışına çıkartılması veya özel bir eğitim kurumuna yerleştirilmesi veya yurt dışında okutulması gerektiği takdirde tarafların birlikte karar vermelerine ilişkin hüküm bulunduğu, davacının, velayet hakkını engelleyen bu hüküm kapsamında davalı babanın çocuğun yurt dışına çıkarılmasına ve orada eğitim almasına izin vermediği gerekçesi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı annenin çocuğun bakım ve gözetimini gereği gibi yerine getirmediğini, çocuğun can güvenliğini ve sağlığını tehlikeye soktuğunu, davalı annenin gayri ahlakî yaşam süren arkadaşlar edindiğini, çocuğa karşı ilgisiz davrandığını, çocuğun ayağı bakım sızlıktan mantar olmasına rağmen bu duruma kayıtsız kaldığını, çocuğu yanına almadığı tatil planları yaptığını, gayri ahlakî yaşam sürdüğünü, sık sık alkol aldığını, çocuğun menfaati gereği babanın bakımının daha uygun olacağını beyanla, müşterek çocuğun davalı annesinde bulunan velâyetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Sosyal hizmet uzmanına göre çocuğun beyanlarının yaşı ile uyumlu olduğu, dosya kapsamında ileri sürülen iddialardan davacı tarafın iddialarının müşterek çocuk tarafından doğrulandığı, her iki tarafın da velayeti alabilecek düzeyde ve yeterlilikte olduğu, ancak çocuğun baba ile daha mutlu olduğu, annenin yeni eşine alışamadığı, eşin çocuğun eline vurduğunu beyan ettiği, annenin davaya kadar kendisini anneannesine bıraktığını beyan ettiği, çocuğun karar tarihi itibariyle yaklaşık 12 yaşında olduğu, beyanlarına itibar edilebileceği, beyanı ve tercihi doğrultusunda kendi kararını verebilecek düzeyde olduğu "gerekçesi ile; "Açılan davanın KABULÜNE, daha önce Samsun 3....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine, alınan sosyal inceleme raporlarına, çocuğun görüşlerine, çocuğun düşüncelerini açıklarken etki ya da annesinin baskısı altında olduğuna, davalı annenin çocuğun üstün yararına aykırı olacak nitelikte bir tutum ve davranışı bulunduğuna yönelik dosyada herhangi bir delil bulunmamasına, dinlenen tanıkların beyanlarının annenin velayet hakkını gereği gibi kullanamadığı ya da çocuğun menfaatine aykırı davrandığına ilişkin somut bir bilgi içermemesine, çocuğun üstün yararına aykırı sonuçlar doğuracağı ispat edilmeden velayet sahibinin yeniden evlenmesi ya da başka yere gitmesinin tek başına velayet değişikliğini zorunlu kılan bir neden olmamasına göre, mahkemenin velayetin değiştirilmesine yönelik davanın reddine karar vermiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    Çocuğun bakım/gözetim ve ihtiyaçlarının baba ve yeni eşi tarafından karşılanması, çocuğun baba ile birlikte yaşamak istemesi, çocuk ile davacı anne ile olumlu/yapıcı iletişim kuralamaması, davacı annenin kişisel görüş günlerinde çocuğu rahatsız edecek boyutta davalının ve yeni eşinin yaşamını sorgulaması, çocuğun ödevlerine yeteri kadar katkı sağlayamaması, çocuğun baba yanında kurulu bir düzeninin bulunması ve çocuğun bu düzene alışıp benimsemesi hususları değerlendirildiğinde, çocuğun velayetinin babada kalmaya devam etmesinin çocuğun üstün yararlarına olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine ve rapor doğrultusunda taraflar ve çocuk arasındaki ilişkinin daha yapıcı ve kalıcı olmasının sağlanması ve çocuğun süreçten olumsuz etkilenmemesi için danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile ''1- Davacının davasının REDDİNE, 2- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında müşterek çocuk ve taraflar için danışmanlık tedbiri...

    TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". TMK. 328/1.maddesine göre; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." TMK. 330/1.maddesine göre; Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur." TMK. 331.maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya kaldırır." İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Tarafların 11....

    Somut olayda, çocuğun doğumundan itibaren davacı annesi ile birlikte yaşadığı, annesinin soyadını kullanmak istediği ve çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....

    Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, velayet hakkına sahip davacı anne kendi soyadı ile çocuğun soyadının farklı olmasının çocuğu olumsuz şekilde etkilediğini ve babanın çocuğu ile ilgilenmediğini ileri sürmüş ve çocuğun soyadının kızlık soyadı olan "Çevik" olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesinde haklı ve meşru nedenler ispatlanamadığı ve çocuğun üstün yararının bulunduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır....

    maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti yerine vasıflandırmada yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan hüküm kurulması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      UYAP Entegrasyonu