Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmeye göre, çocuğun mutad meskeninin bulunduğu ülkeye iade edilmesi için, önceden mutad meskeninin bulunduğu ülke makamlarından alınmış velayete veya kişisel ilişki kurma hakkına dair bir kararın varlığı gerekmediği gibi böyle bir kararın mevcut olması durumunda, bunun çocuğun haksız olarak götürüldüğü veya alıkonulduğu devlette tanınması veya tenfiz edilmesi zorunluluğu da bulunmamaktadır (Söz. md. 15). Kanuna aykırı yeri değiştirilmiş veya alıkonulan çocuğun yerinin değiştirilmesi veya alıkonulması tarihinden itibaren bir yıldan az zaman içerisinde iadesinin istenilmesi halinde çocuğun derhal geciktirilmeden iadesi gerekmektedir (Söz. md. 12/1)....

    nin velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece; " boşanmadan sonra ilk üç yıl çocuğun annesi ile yaşadığı, sonra annesi ile tartışıp babanın halası ile yaşamaya başladığı ve halen çocuğun yatılı olarak öğrenim gördüğü, davalı annenin velayet hak ve görevini yerine getirmediği, çocuğun annesinden ayrıldıktan sonra uzun süredir davacının halası ile yaşaması ve davacı babanın yalnız yaşıyor olması dolayısıyla davacı babanın da çocuğu ile yeterince ilgilenmediği” gerekçesiyle, davacı babanın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, davalı anne üzerindeki velayetin kaldırılmasına ve vasi tayin edilmek üzere sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmiş, karar davalı anne tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (dokuz kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (altı kez), özel hayatın gizliliğini ihlal (iki kez) HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (bir kez), çocuğun basit cinsel istismarı (iki kez), kişiyi hürriyetinde yoksun kılma (iki kez) suçlarından mahkûmiyet, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan (iki kez) açılan kamu davalarının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşmesi İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi....

        Aile Mahkemesi'nin 2018/19 Esas 2018/11 Karar sayılı, 01/02/2018 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile 20/07/2012 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin taraflarca ortak olarak kullanılmasına, buna göre çocuğun nerede yaşayacağına ve kimin ne miktarda, ne şekilde çocuğun giderlerini karşılayacağına karar verildiği anlaşılmaktadır. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde;  çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

        Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasında çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumunda menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir. (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33)....

        Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında alınan 28/05/2021 tarihli Sosyal İnceleme Raporu'nda çocukla yapılan görüşme içeriği ve değerlendirme, idrak yaşındaki çocuğun mahkeme huzurunda alınan beyanı itibariyle anne ile soyadının farklı olmasının küçüğü ruhsal olarak olumsuz yönde etkilediği anlaşılmaktadır. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....

        Davacı vekili, boşanma davası sırasında, davalı babanın, annenin çocuğu dövdüğü yönünde gerçeğe ve hayatın olağan akışına aykırı iftiraları nedeniyle müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiğini, babasından çekinen ve korkan çocuğun "annem beni dövdü" şeklinde beyanda bulunduğunu, bu hususun aksinin okulda tutulan "tutanaktır" adlı belge ile ispatlandığını, babanın çocukla ilgilenmediğini, çocuğun okul dışındaki zamanını internet kafede geçirdiğini, müvekkilinin çocuğun tüm sorunları ile ilgilendiğini, çocuğun da müvekkilinin yanında kalmak istediğini ileri sürerek, babada olan velayetin kaldırılarak müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

          çocuğun kaydının yaptırıldığı, çocuğun eğitimine başladığı, annenin yaşadığı yerin Mezitli olduğu, tedbiren velayetin anneye verilmesi halinde çocuğun zarar göreceği, çocuğun baba ile yeni düzenine gayet iyi uyum sağladığı, velayetin anneye verilmesi durumunda değişkenlik gösterek ortamlar nedeniyle çocuğun çöküntüye uğrayacağı, daha önce aynı konuda verilmiş ve kesinleşmiş Mersin 6....

            Çocuğun Zincirleme Şekilde Nitelikli Cinsel İstismarı suçu için Mağdur ... yönünden yapılan incelemede; mağdurun olay tarihindeki yaşı itibariyle yer, zaman, detay vererek ve duygulanım yaşayarak bulunduğu samimi beyanları ve dosyada mevcut cep telefonu yazışma kayıtları göz önünde bulundurularak, suça sürüklenen çocuğun suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmemiş, çocuğun üzerine atılı on iki yaşından küçük çocuğun organ sokma suretiyle cinsel istismarı suçunu, mağdura karşı farklı zamanlarda birden fazla kez işlediği kanaatine varılmış, çocuğun suçu annesinin izniyle kendisine teslim edilen çocuk üzerinde işlediği, bu haliyle TCK103/3-d maddesinde düzenlenen koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan sıfatına haiz olduğu anlaşıldığından suça sürüklenen çocuğun sabit olan eylemine uyan TCK'nın 103/2-1ve2.cümle maddesi gereğince cezalandırılmasına, verilen cezada TCK103/3-d maddesi gereğince yarı oranında arttırım yapılmasına, suçun zincirleme şekilde işlendiği anlaşıldığından...

              davalının müşterek çocukla müvekkilinin bir araya gelmesini sürekli engellemeye çalıştığını, davacının oldukça fazla üzüldüğünü, çevresinin icrai yoluyla başvurmasını kendisine söylemesine rağmen çocuğunun psikolojisini düşünerek icrai yoluyla başvurmadığını, müşterek çocuğun ebeveyn ilgisini ve şefkatini görmesi gereken çağda iken çocuğun sürekli olarak babaannesi dedesi ve öğrenme güçlüğü çeken halası ile kalıp çoğu zaman davalının işten geç gelmesi sebebiyle gün içinde babasını hiç göremediğini, davalı baba ailesi tarafından da çocuğun annesi ile görüşmesinin engellenmesi sebebiyle küçük çocuk diğer yaşıtlarına göre daha içe kapanık yetiştiğini, bu durumun ileri dönemlerde çocuğun sosyal hayatını olumsuz etkileyeceğini, müşterek çocuk Gökçe'nin şu an 7 yaşında olduğunu, müşterek çocuğun bazı harfleri söylememekte olduğunu konuşması esnasında zorluk çektiğini, müvekkilin bu durumun tedavisi amacıyla çocuğunu dil terapistine götürdüğünü, müvekkiline çocuğun konuşmasındaki problemin...

              UYAP Entegrasyonu