. … İSTEMİN_KONUSU : Yurt dışından getirilen motorlu kara taşıtlarının Suriye'ye çıkışına izin verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesi'nin 20/10/2016 tarih ve E:2016/3418, K:2016/3791 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir. KARAR_DÜZELTME TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Gümrük Kanunu kapsamında idarelerinin dava konusu edilen işlemi yapmaya yetkisinin bulunduğu ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir....
. … tarafından, Şanlıurfa ili, ...Devlet Hastanesinde pratisyen hekim olarak görev yapmakta iken kamu görevinden çıkarılmasına karar verilen müvekkilinin, umumi pasaport verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Şanlıurfa Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle... Valiliği'ne karşı açılan davada, Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesi'nce verilen, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile Ankara 23....
SONUÇ: 1-Hükmün ilk satırında yer alan “KISMEN” kelimesinin silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına, 2-Hükmün 1 no'lu bendinin tamamen silinerek yerine “Davacının, Alman rant sigortasına giriş yaptığı 01.11.1982 tarihinin ...’de sigorta başlangıcı olduğunun ve 3201 sayılı Yasanın 1’inci madde hükmü uyarınca yurt dışında Türk Vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreler arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri borçlanabileceğinin Tespitine” sözlerinin yazılmasına, 3-Hükmün davalı lehine vekalet ücretini düzenleyen 4 no'lu bendinin tümüyle silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına, 4-Hükmün yargılama giderine ilişkin 5 no'lu bendinin silinerek yerine "Davacı tarafından yapılan 66,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine" sözlerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA...
Alanur da diğer çocuk İzara'nın da tüm bakımları ile hem fiilen hem de maddi olarak her zaman davalı müvekkilinin ilgilendiğini, müvekkilinin çocuğunun doğumundan itibaren yurt dışında kaldığı sürelerde düzenli olarak para yolladığını, yine davacının ve çocukların rahat yaşaması için araba ve ev aldığını, müvekkilinin özürlü çocuğuna psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığı iddiasının da kabulü mümkün olmadığını, davacının ve çocukların bu konuda resmi makamlara yansımış herhangi bir başvurusunun olmadığını, müvekkilinin Alanur'un özürlü durumunu fırsata çevirme gayesi olsa tarafların boşandığı 2010 yılından itibaren velayet hakkı kendisinde iken çocuğunu yurt dışına götürüp iddia edilen işlemleri yapacağını, müvekkilinin çocuklarla kişisel ilişki esnasında kaçırma ile hareket ettiği yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, kişisel ilişki esnasında çocukları uzun süre göremeyen müvekkilinin tekrar yurt dışına gideceğinden iki gün olan kişisel ilişki hakkını yarım gün aşarak çocukları ile...
Davacı, yurtdışında geçirilen sözkonusu 50 günlük sürenin, davalı banka emeklisi olan eşinin yurtdışındaki tedavisi için kendisine refakat etmek üzere yanında kaldığı süre olduğunu, banka uygulaması ve Sağlık Yönetmeliği gereği buna izin verildiğini, bu sürede tüm tedavi, iaşe ve ulaşım giderlerinin işverence karşılandığını, davacının seyahat dönüşü Yönetim Kurulu'na seçildiğini ve izinsiz olarak yurt dışına çıkan bir çalışanın terfi ettirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu süreyi yıllık izinde geçirmediğini iddia etmektedir. Davalı ise davacı üst düzey yönetici olup, her izne çıktığında kendisinden izin belgesi istenemeyeceğini savunmaktadır. Davacı vekili tarafından dosyaya bir takım yabancı dilde uçak bileti ve hastane evrakı sunulmuş olup mahkemece bu evraklar üzerinde yeterince durulmadığı gibi, yurtdışında geçirilen bu süreye ilişkin olarak işyeri kayıtlarında bir bilgi bulunup bulunmadığı da irdelenmemiştir....
olup olmadığı Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şube Müdürlüğünden araştırılarak, tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunun belirlenmesi halinde de buna ilişkin belge eklendikten sonra incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Holding AŞ. tarafından bildirim yapıldığı, davalı şirket tarafından hiçbir bildirimde bulunulmadığı gibi geçici görevle yurtdışına gönderildiğine ilişkin herhangi bir kayıt ve belgeyede rastlanılmamıştır. Ancak davacının, davalı şirket şantiyesinde çalışmak üzere yurtdışına gidiş -dönüş dönemlerinde izin için Türkiyede geçirdiği tarihlerin pasaport kayıtlarına, yurt dışında ...ve ...'a hava yoluyla giriş-çıkış tarihleri ile ... Konsolosluğundan ... Şirketinin ... de üstlendiği inşaat işi ile ilgili olarak kayıtların dosyaya celp edildiği, mahkemece dinlenen tanıklar ... ve ...un aynı dönem aynı işyerlerinde yurtdışındaki fiili çalışmasını doğrular şekilde beyanda bulundukları, ayrıca davacının 2003-31/12/2006 tarihleri arası dönemde banka hesabına maaş olarak yatırılan kayıtlı belgelerin celp edildiği görülmüştür....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 01.07.2009 tarihinde Almanya'da evlenip Leverkusen Yerel Mahkemesi'nin 19.11.2010 tarih, 31 F 354/10 sayılı kararıyla boşandıklarını, yabancı mahkeme kararının Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2016/746 Esas, 2016/773 Karar sayılı tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, Almanya vatandaşı olan, yurt dışında doktor olarak yaşayan, Alman yasaları gereği halen de davalının soyadını kullanan ve bu soyadı ile pasaport taşıyan davacının, tanıma ve tenfiz kararı sonrası Türkiye'deki soyadının değişmesi yüzünden gerek kendisiyle gerekse velayeti annede olan ortak çocuk ile ilgili konularda resmi makamlar önünde sorunlar yaşadığını ileri sürerek, davalı eski eşe ait "Serçe" soyadının davacı tarafından kullanılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....
sonrasında toplanan tüm delillere göre suçun sübutu halinde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm...
Hangi yükseköğretim kurumlarına, hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir." hükmüne yer verilmiştir. 30.5.2019 tarihli ve 30789 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Denklik Yönetmeliği'nin 1'inci maddesinde "Bu Yönetmeliğin amacı, yurt içinde milletlerarası ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki özel öğretim kurumları ve büyükelçilikler tarafından açılmış okullar ile yurt içi ve yurt dışındaki ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarından alınan öğrenim belgesi ve diplomaların denklik işlemlerinde uyulacak usul ve esasları belirlemektir.", 3'üncü maddesinde "Bu Yönetmelikte geçen; ... c)Denklik:Yurt içinde milletlerarası ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki özel öğretim kurumları ve büyükelçiliklerce açılmış okullar ile yurt içi ve yurt dışındaki ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarından alınan belgelerin ülkemizde hangi sınıf, alan, dal veya bölüme eş değer olduğunun...