Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda soyadının değiştirilmesi istenen..., davacı annenin evlilik dışı ilişkisinden doğmuş ve anne hanesine annenin soyadı ile kayıt edilmiş iken sonradan açılan babalık davası sonucunda babası olduğuna hükmedilen Mehmet Gökhan Şahin hanesine Şahin soyadı ile tescil edilmiştir. Saptanan bu durum karşısında yukarıda sözü edilen Yasa maddeleri hükmü göz önünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık; davacının, nüfus kaydında "SEMİZ" olan soyadının "KADIOĞLU" olarak değiştirilmesine yasal olanak bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. TMK'nın 27. maddesine göre adın ve soyadının değiştirilmesi haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. TMK'nın ön gördüğü “haklı sebep” bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hâkimin bu konudaki takdiri, ileri sürülen sebebin ve yeni alınmak istenen adın veya soyadının makul, toplum değerlerine ters düşmeyen ve özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikler bulunduğunun saptanması ile sınırlı olmalıdır. Somut olayda davacı mevcut soyadı ile dalga geçilmesi ve atalarının, sakini oldukları yörede Kadıoğlu olarak bilinmesi nedenlerine dayalı olarak soyadının değiştirilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda, davacı karar celsesinde soyisminin anlamını bilmediğini, resmi işlemlerde karışıklık yaşandığını beyan etmiş olmakla davacının, nüfus kaydında soyadının "Ögel" olup "Geylani" soyadını kullanmak istediği, bu soyadını benimsediği ve tercih ettiğini iddia ettiği, davacının, almak istediği soyadının başkalarına ve çevreye zarar vermeyen incitmeyen nitelikte olduğu, Türk dilinden olduğu, yasal mevzuatın buyurucu kurallarına aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının, benimsemediği soyadının değiştirilmesini istemekte haklı nedenin var olduğu kabul edilmelidir. O halde, dosya kapsamına göre davacının 4721 sayılı TMK'nın 27. maddesi gereği soyadının değiştirilmesi talebinde haklı sebebin bulunduğu gözetilerek davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince yerinde olmayan gerekçe ile soyadı değişikliğinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Hükme karşı idare temsilcisi, davacının evvelinde Kadasavdı olan soyadının 5490 sayılı Kanunun geçici 8.maddesi uyarınca Karabay olarak değiştirilmesi nedeniyle davanın aynı yasanın 36/1.maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, nüfus kaydındaki adın değiştirilmesi talebine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının yıllardan beri yaşadığı köyü ve civarında aile lakabının ... olarak tanındığını bu nedenle ... olan soyadının manevi açıdan önem arzetmesi nedeniyle ... olarak değiştirmek istediğini ileri sürmüş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 22. maddesine göre adın veya soyadın değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenilebilir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ... soyadının çok yaygın bir soyadı olduğunu bazı özel nedenlerden dolayı bu soyadını kullanmak ve taşımak istemediğini, soyadının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece, davacıyı mahcup edecek, utandıracak bir soyadı olmadığı ayrıca davacının davayı çocuklar yönünden değil sadece kendisi yönünden açması ve adli sicil kaydının bulunması nedeniyle davacının niyetinin sırf sabıka kaydı bulunması nedeniyle soyadını değiştirmek istediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı TMK’nın 27. maddesinde; “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez....

        Küçüğün annesinin yeni evlilik içerisindeki soyadının küçüğe verilmesi talep edilmektedir. Burada velayet hakkı kullanılarak dava açılmıştır. O halde ergin olmayan çocuğun, doğumla veya kan bağına dayanan soy bağının yahut da yapay soy bağının (evlat edinme) kurulmasıyla kazandığı soyadının; velayet hakkına sahip olan ebeveyn yahut çocuk vesayet altında ise vasisinin talebi ile değiştirilip değiştirilemeyeceği sorunu, TMK 'nun 321.maddesi hükmü ve soy bağının hükümleri esas alınarak çözülecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet Hakkına Sahip Annenin Çocuğun Soyadını Kendi Soyadı İle Değiştirmesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 23.07.2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, velayet hakkına sahip annenin çocuğun soyadını kendi soyadı ile değiştirilmesi isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden özellikle nüfus kayıt tablosu içeriğinden; davacının Ulubey Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.4.1986 gün ve 1986/103-91 sayılı kararı ile nüfus kütüğündeki "..." adının "..." ve "..." olan soyadının "..." olarak düzeltildiği, 25.11.1950 doğumlu olan davacının sözü edilen mahkeme kararı ile ad ve soyadının düzeltilmesi sırasında 36 yaşında olmasına karşın ... adına "..." adının eklenmesini istemediği ve o tarihlerde "..." adı ile çağrılıp tanındığına ilişkin herhangi bir savının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Yasası'nın 27. maddesi hükmüne göre; Ancak haklı nedenlere dayanılarak adın düzeltilmesi ya da değiştirilmesi hakimden istenebilir. Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar adın değiştirilmesi (nüfus kaydındaki adına "..." adının eklenmesi) için haklı bir neden olmadığı gibi bu savını doğrulayan herhangi bir kanıt da gösterememiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre aynı konuda kayıt düzeltme davası bir kez açılabileceğinden adının değiştirilmesi istenen .... ile ilgili olarak daha önce mahkeme kararına dayanılarak herhangi bir düzeltme veya değiştirme işlemi yapılıp yapılmadığının ilgili Nüfus Müdürlüğünden sorularak alınacak cevapla birlikte ilgilinin meşruhatlı nüfus kayıt örneğinin çıkartılarak gönderilmesi istenip bu belgenin dosyasına konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu