Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, köyde ... olarak tanındıklarını bildirerek, kayden "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenlere dayanılarak adın ve soyadın değiştirilmesi hakimden istenebilir....

    Ancak çocuk adına yasal temsilcisi tarafından açılan davalar ile ergin kişiler tarafından açılan haklı nedene dayalı adın değiştirilmeleri davalarında adı değiştirilecek olanın yaşı itibari ile iradesini belirtme durumunun söz konusu olmaması ve velayet hakkının değişmesi halinde bu defa çocuğun velayet hakkına sahip veli tarafından yeniden adın değiştirilmesinin istenebileceği, bu durumda çocuğun sosyal statüsü, zihinsel gelişiminin de olumsuz etkileneceği gibi kendine özgü durumlar sebebi ile haklı neden kavramı ergin kişilerin açtıkları adın değiştirilmesi davalarına göre daha dar yorumlanmalı ve çok istisnai durumlarda çocuğun adının değiştirilmesine karar verilmelidir. İdm tarafından yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır....

    in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre haklı nedenlere dayanılarak adın ve bu arada soyadın değiştirilmesini kişi her zaman hakimden isteyebilir. Davacının ileri sürdüğü ve soyadının değiştirilmesi için haklı neden olarak gösterdiği hususlar dosya içeriğine ve dinlenen tanık beyanına göre subuta ermiştir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip bir kimsenin adı ve soyadını değiştirme istemleri, onun babası veya kardeşleri tarafından aynı konuda bir dava açılması şartına bağlanamaz. Ayrıca kişinin ceza mahkumiyeti almış olması veya hakkında derdest ceza davası bulunması onun, yasanın yukarıda belirtilen 27. maddesinde kişiye tanınmış olan soyadı değiştirme hakkından yoksun bırakılmasını gerektirmez. Açıklanan nedenlerle ispatlanan davanın kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken reddi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacının Avusturya'da yaşadığını ve "..." soyadını taşıyan birden çok kişinin olduğunu yine yargılama aşamasında davacının ... adlı kişi ile evlilik dışı birlikte yaşadığını ve ortak bir çocukları olduğunu bildirerek, davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın değiştirilmesi ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenilebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadının değiştirilmesi davasında Söke Sulh Hukuk ve Söke 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,davacının nüfus kaydında "...." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Söke Sulh Hukuk Mahkemesince; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36/1. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinde görüleceğinin belirtildiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Söke 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı H.M.K.'...

            Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde, üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, aksine çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu anlaşılmış olup, Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları da gözetilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda baba 03.03.2001 tarihinde öldüğüne göre ananın velisi bulunduğu küçükler ..., ..., ..., ... ve ...'ın soyadlarının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi, 3-Davacı kızı ...'a velayeten davacının açtığı soyadının değiştirilmesi davası bulunmadığı halde, ...'ın da soyadının düzeltilmesine karar verilmesi, 4-Davacı ergin olan oğulları ... ve ...'a velayeten de dava açtığı halde adı geçenler yönünden herhangi bir hüküm kurulmamış olması, 5-Karar başlığında davacının adlarına velayeten dava açtığı çocuklarının isimlerinin yazılmaması, Doğru görülmemiştir....

              Somut olayda, davacı karar celsesinde soyisminin anlamını bilmediğini, resmi işlemlerde "Çakmak" yazılmak suretiyle karışıklık yaşandığını beyan etmiş olmakla davacının, nüfus kaydında soyadının "Çakmar" olup "Ömeroğlu" soyadını kullanmak istediği, bu soyadını benimsediği ve tercih ettiğini iddia ettiği, davacının, almak istediği soyadının başkalarına ve çevreye zarar vermeyen incitmeyen nitelikte olduğu, Türk dilinden olduğu, yasal mevzuatın buyurucu kurallarına aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının, benimsemediği soyadının değiştirilmesini istemekte haklı nedenin var olduğu kabul edilmelidir. O halde, dosya kapsamına göre davacının 4721 sayılı TMK'nın 27. maddesi gereği soyadının değiştirilmesi talebinde haklı sebebin bulunduğu gözetilerek davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince yerinde olmayan gerekçe ile soyadı değişikliğinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davacının mevcut soyadının da davalı tarafından o zamanki boşanma davasında kendisini aldattığını beyan ettiği kişi ile aynı olduğundan ve davalının duruşmada tanık ifadelerinin tamamen davacıyı haklı çıkarmak için uydurulduğunu, davacının kendisini aldattığı için örtpas etmek amacıyla egosunu tatmin etme peşinde olduğuna dair beyanları da dikkate alındığında davacının dürüstlük kurallarına aykırı davranarak çocuğun soyadını değiştirilmesi konusunda iyi niyetle hareket etmediği kanaati mahkememizce oluşmuştur. Ayrıca boşanmanın bir takım sonuçları vardır....

              UYAP Entegrasyonu