Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet Sahibi Annenin Açtığı Dava ile Soyadı Arslan Olarak Değiştirilen Küçüğün Soyadının Davacı Babanın Soyadı Olarak Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı, dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'dan olma çocuk...'in baba soyadı olan “....” soyadını taşırken, boşanma nedeni ile velayet hakkı sahibi annenin açtığı dava ile ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/296 Esas sayılı davası ile soyisminin annenin soyismi olan "..." olarak değiştirildiğini, Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesine göre evlilik birliğinde doğan çocuğun baba soyadını taşıyacağını bildirerek 12.10.2002 doğumlu....'...

    davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken soyadı değişikliği talebi bakımından reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak soyadının değiştirilmesi talebi bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen soyadının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 5490 sayılı Kanun'un 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Karataş Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      olarak hatalı yazılan soyadının ... olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Gönen Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadının değiştirilmesi istemlerinin 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-2 bendinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK.'nun 383. maddesine göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Soyadının değiştirilmesi istenilen kişinin mevcut soyadı ile hak ve borçlar edinmiş olması haklı sebepler varsa soyadının değiştirilmesine engel oluşturmaz. Bu durum, zarar görenlere, bunu öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava etme hakkı verir. Somut olayda davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan kanıtlar ve özellikle tanık anlatımı, anılan yasa maddesi hükmüne göre haklı neden sayılarak davanın kabulü ile davacının soyadının istem gibi değiştirilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

          : Davacı dava dilekçesinde özetle; kayden isminin T1 olmasına rağmen isminin Mehmet olarak bilindiği, soyadının ise Keskinkılıç olduğundan bahisle ad ve soyadının Mehmet Keskinkılıç olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu 30/01/2019 tarihinde tarihli dilekçesi ile ise değiştirilmesini istediği Keskinkılıç soyadının çok uzun olması sebebiyle soyadının Akyürek olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Somut olayda; davacının, nüfus kaydında soyadının "Karaca" olup davacının "Gültekin" soyadını kullanmak istediği, bu soyadını benimsediği ve tercih ettiğini iddia ettiği, davacının, almak istediği soyadının başkalarına ve çevreye zarar vermeyen incitmeyen nitelikte olduğu, Türk dilinden olduğu, yasal mevzuatın buyurucu kurallarına aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının, benimsemediği soyadının değiştirilmesini istemekte haklı nedenin var olduğu kabul edilmelidir. O halde, dosya kapsamına göre davacının 4721 sayılı TMK'nın 27. maddesi gereği soyadının değiştirilmesi talebinde haklı sebebin bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince yerinde olmayan gerekçe ile soyadı değişikliğinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          Asliye Hukuk ve Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydında soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ordu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davacının isteminin soy bağının değiştirilmesini içerdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ordu Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydında soyadının değiştirilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacının kızı ".....'ın" nüfus kayıtlarında boşandığı eşinin soyadı olan "...." soyadının "....." olarak değiştirilmesi istemi ile soyadının düzeltilmesi talep edilmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir....

            nin soyadının kendi soyadı olan....olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ... dava dilekçesinde, boşanma nedeniyle velayeti altındaki kızı ...'nin soyadının kendi soyadı olan .... olarak değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava boşanma sonucu velayeti kendisine bırakılan annenin çocuğunun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda Türk Medeni Kanununun velayet hükümleri uygulanacağından ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen içtihatlara (HGK.'...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez....

                UYAP Entegrasyonu