Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Mahkemesine açmış olduğu dava sonunda verilen 20.6.1995 gün ve 1995/400-484 sayılı kararla "Geyikkeçi" olan soyadının "Geyik" olarak değiştirildiği, bu hüküm tarihinde ergin bulunmayan davacı ...'nün soyadının da "Geyik" olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı aile adıdır. Türk Medeni Kanununun 321. maddesi uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Babanın soyadının değişmesi ile ailenin o kimsenin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir. Babanın açtığı aile soyadı değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğunda soyadı değişmiş bulunduğundan o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlere davanın reddi gerekirken kabulü ile davacının soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2000 tarih ve 2000/18- 127. K:2000/154 E K sayılı kararında da belirtildiği üzere; kişi adının-soyadının sürekliliği asıl olmakla birlikte, haklı nedenlerin bulunması koşuluyla değiştirilmesine de yasal olanak tanınmış, Türk Medeni Kanunun 27. maddesinde "adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir" hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasa maddesinde haklı nedenlerin neler olduğu açıkça belirtilmemiş, bunun değerlendirilmesi davaya bakan yargıca bırakılmıştır....

    dava dilekçesinde, kendisinin ve eşinin "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile hüküm fıkrasında, davacı yanında eşinin ve reşit olmayan çocuklarının ayrı ayrı soyadlarının değiştirilmesine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve fıkrasında davacının soyadının düzeltilmesi halinde bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuklarının soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi nüfus müdürlüğüne verilmiş idari bir görevdir. Mahkemece sadece davacının soyadının değiştirilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bu kişinin eşi ve çocuklarının da soyadlarının değiştirilmesi, yine dava dışı .... hakkındaki davanın aktif husumet yokluğundan reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." soyadının, "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, soyadının değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı H.M.K.'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, H.M.K. 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a-b fıkraları gereğince asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 27. Maddesi hükmü"Adın değiştirilmesi,ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir."...

        -K A R A R- Dava, davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." soyadının, "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, soyadının değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı H.M.K.'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, H.M.K. 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a-b fıkraları gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 27.Maddesi hükmü"Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir."...

          Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi kapsamında haklı nedene dayalı olarak müşterek çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Kanun, bu hükümde görevli mahkemeyi göstermemiştir. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre de, görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır....

          Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi kapsamında haklı nedene dayalı olarak müşterek çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Kanun, bu hükümde görevli mahkemeyi göstermemiştir. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre de, görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re’sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Kerem 2007 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla velayeti anneye bırakılmış, karar 08.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu dava ise, 18.08.2014 tarihinde açılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde “...” olan soyadının “...” olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacıların soyadının nüfus kütüğüne “...” olarak kayıtlı olduğu, bu soyadın çok anlamlı olmadığı, akrabalarının soyadının "..." olduğu, onlarla aralarında farklılık ve kopukluk olduğu belirtilerek “...” soyadıyla değiştirilmesi istenilmiştir. 1-Dava dilekçesine ekli davacılar ... ve ...'in vekaletnamesi genel nitelikte olup, vekil eden davacıların soyadlarının değiştirilmesi konusunda özel bir yetkiyi içermemektedir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan soyadı değişikliği davasının vekil aracılığı ile açılabilmesi için vekile verilen vekaletnamede özel yetki olması gerekir....

              in nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, evlilik dışı doğup, babası tarafından 2004 yılında usulüne uygun tanınıp annesinin bekarlık hanesine, annesinin soyadı ile yazılan ...'ın soyadının, babasının soyadı olan "..." olarak değiştirilmesi istenilmiştir. 4721 sayılı Yasanın 321.maddesinde, çocuğun ana ve baba evli değilse annenin soyadını taşıyacağı öngörülmüştür. Öte yandan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 28.maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre de tanınan çocuklar babaları hanesine baba adı ve soyadı ile onların kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgileri belirtilmek suretiyle tescil edilir....

                UYAP Entegrasyonu