Aile Mahkemesi'nin 2016/447 Esas, 2018/1052 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın boşanma yönünden 11/09/2018 tarihinde kesinleştiğini, ortak çocuğun ilkokula gittiğini, babasının aslen yabancı ülke vatandaşı olduğunu, soyadının Türkçe olmaması, arkadaşları arasında alay konusu olması, Svidan soyadının dikkat çekmesi, annesiyle soyadlarının neden farklı olduğunu arkadaşlarınca ısrarla sorulması, "soyadın niye yabancı, sen Türk değil misin" gibi sürekli maruz kaldığı benzer soruların ortak çocuğun okuldan soğumasına, derin üzüntü duymasına sebep olduğu, ruhsal gelişimini olumsuz etkilediğini belirterek velayeti annesinde bulunan Emir'in Svidan olan soyadının annesinin soyadı olan Yılmazer ile değiştirilmesini istemiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2016/447 Esas, 2018/1052 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın boşanma yönünden 11/09/2018 tarihinde kesinleştiğini, ortak çocuğun ilkokula gittiğini, babasının aslen yabancı ülke vatandaşı olduğunu, soyadının Türkçe olmaması, arkadaşları arasında alay konusu olması, Svidan soyadının dikkat çekmesi, annesiyle soyadlarının neden farklı olduğunu arkadaşlarınca ısrarla sorulması, "soyadın niye yabancı, sen Türk değil misin" gibi sürekli maruz kaldığı benzer soruların ortak çocuğun okuldan soğumasına, derin üzüntü duymasına sebep olduğu, ruhsal gelişimini olumsuz etkilediğini belirterek velayeti annesinde bulunan Emir'in Svidan olan soyadının annesinin soyadı olan Yılmazer ile değiştirilmesini istemiştir....
in ortak çocuğu ile ilgilenmediğini, kendisiyle görüşmek istemeyen, annesine şantaj yaparak tehdit eden babasının soyadını taşımasının çocuğun ruhunda kalıcı izler bırakacağını, çocuğun tüm bakım ve giderleri ile annesinin ilgilendiğini, çocuğun babasının soyadı olan "..." soyismini değil annesinin soyadı "...." olarak tashihine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece; "Davaya konu çocuğun babasının soyismini kullanmayıp annesinin soyadını taşınmasında çocuğun menfaatini gerektirir bir husus bulunmadığı gibi dosyada mevcut Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2013/14681 Esas, 2013/14217 Karar sayılı 30/10/2013 tarihli ilamı doğrultusunda ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2002/9753 Esas, 2002/11293 karar sayılı, 19/07/2002 tarihli kararında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesi hükmüne göre "Evlilik birliği içinde doğan çocuk ailenin yani babanın soyadını taşır....
, davacı annenin düşüncesinin çocuğun gerçek babası ile bağını koparmak olmadığını, soyadı değişikliği isteminin keyfilik taşımadığını gerekçe olarak gösterip davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 05/08/2016 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, dava konusu çocuğun daha önceki isminin ''Necla'' olduğu, davacı kadın tarafından açılan dava sonucunda çocuğun isminin ''Hanne Cansu'' olarak değiştirildiği, davalı babanın müşterek çocuğu arayıp sormamasının ilgilenmemesinin tek başına çocuğun soyadının değiştirme hakkı vermeyeceği, müşterek çocuğun okula başlayıp annesi ile kendisinin soyadının farklılığını sorgulaması olayına dava dilekçesinde dayanılmadığı gibi, müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesinde çocuğun üstün yararı olduğu hususunun kanıtlanamadığı, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından T3 temsilcisi ve davalı Emrah vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/689 Esas, 2014/40 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, 15/10/2012 doğumlu ortak çocuk Devrim'in velayetinin anneye verildiğini, öğrenim hayatına başlayan çocuğun annesiyle soyadı farklılığı sebebiyle arkadaş ve sosyal çevresinde yadırganmaktan, anne ve babasının boşanmasıyla ilgili sorulara muhatap olmaktan manevi olarak yıprandığını, annesinin soyadını almak istediğini, okulunda ve resmi kurumlarda çocuğun soyadı farklılığının bürokratik sorunlara neden olduğunu ileri sürerek, çocuğun "ADAGÜL" olan soyadının annesinin soyadı olan "KARAN" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında alınan 28/05/2021 tarihli Sosyal İnceleme Raporu'nda çocukla yapılan görüşme içeriği ve değerlendirme, idrak yaşındaki çocuğun mahkeme huzurunda alınan beyanı itibariyle anne ile soyadının farklı olmasının küçüğü ruhsal olarak olumsuz yönde etkilediği anlaşılmaktadır. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....
Davalı baba tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece, davanın kabulü ile, müşterek çocuk T5 olan soyadının annenin kızlık soyadı olan "Şahin" olarak değiştirilmesine karar verilmiş ise de; davacı annenin yeniden evlenerek "Köse" soyadını aldığı, müşterek çocuğun soyadının değiştirilerek annenin kızlık soyadı olan "Şahin" olarak belirlenmesinin talep edilmesinde, çocuğun üstün yararının gözetilmesi şartının gerçekleşmediği, çocuğun soyadının değiştirilmesinde hukuki yarar bulunmadığı göz önüne alındığında, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacının ispatlanamayan davasının reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17.04.2014 tarihinde boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verildiğini, çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması sırasında babanın senin soyadınla benim soyadım aynı, annenle senin soyadın aynı değil, on beş yaşına geldiğinde seni annenden alacağım, senin gerçek ailen benim annem ve kardeşlerim şeklinde sözler söylemesi üzerine çocuğun annesinin yanına döndüğünde bu sözleri aktararak ben seninle kalmak istiyorum, senin soyadını taşımak istiyorum gibi sözler söylediğini, bu durumun küçüğün kişiliği üzerinde olumsuz etki yarattığını, velâyet kendisinde olan davacı yaptığı işlemler sırasında soyadı farklılığı nedeniyle karar ibraz etmek zorunda kaldığını belirterek davanın kabulü ile ... Melek Naz 'ın Ayran olan soyadının değiştirilerek annenin soyadı olan Omay soyadını kullanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının velayeti altındaki oğlu .....un "..... olan soyadının "....." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde Hopa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/94 Esas sayılı kararı 19.4.1999 doğumlu ...'un doğal babası olan ... Yağcı'nın babalığına hükmedilmesine karşın nüfusa babasının soyadı ile yazılmadığı ileri sürülerek ...'un soyadının hükmen babası .....'un soyadı olan ..... olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece ...'un annesi ile babalığına hükmedilen ...arasında resmi bir evlilik bulunmadığı buna göre çocuğun annesinin soyadı ile tescil edileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....