Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Davacı ... vd. ile davalı ... aralarındaki soyadı tashihi davasına dair İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.10.2005 günlü ve 2005/192-332 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 2.3.2006 günlü ve 2006/658-1637 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesinde davacı baba ... ...'nin tanıma yoluyla diğer davacı kadından doğma, ... adlı kız çocuğunun 1998 doğumlu olarak babanın nüfusuna annenin soyadı ile kaydedildiği bildirilerek çocuğun soyadının babanın soyadı olan "..." olarak değiştirilmesi istenilmiştir....

    Ancak çocuk adına yasal temsilcisi tarafından açılan davalar ile ergin kişiler tarafından açılan haklı nedene dayalı adın değiştirilmeleri davalarında adı değiştirilecek olanın yaşı itibari ile iradesini belirtme durumunun söz konusu olmaması ve velayet hakkının değişmesi halinde bu defa çocuğun velayet hakkına sahip veli tarafından yeniden adın değiştirilmesinin istenebileceği, bu durumda çocuğun sosyal statüsü, zihinsel gelişiminin de olumsuz etkileneceği gibi kendine özgü durumlar sebebi ile haklı neden kavramı ergin kişilerin açtıkları adın değiştirilmesi davalarına göre daha dar yorumlanmalı ve çok istisnai durumlarda çocuğun adının değiştirilmesine karar verilmelidir....

      , velayeti anneye verilen müşterek çocuğun soy adının annenin kızlık soyadı olarak kullanılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2023 NUMARASI : 2023/86 ESAS 2023/260 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Tacikistan uyruklu olduğunu, davacıların birlikteliğinde Asıya , Sıtora ve Firdavs isimli ergin olmayan 3 çocuklarının bulunduğunu, davacı T3 Cumhurbaşkanlığı kararı ile Türk Vatandaşlığını kazandığını, çocuklarının da Türk Vatandaşlığını kazandığını, çocukların babası T2 ile soybağını gösteren herhangi bir emare kalmadığını, oysa Zafar 'ın ülkesinde çocuklarını tanıdığını, soyadını kullandığını, çocukların aile soyadı olan "Mırzo" yerine anneni soyadı olan "Nazireva" nın tahsis edilmesinin resmi işlemlerde sıkıntı yarattığını, çocukları ile baba arasında soybağının izah edilmesi konusunda sorunlar yaşandığını, bu nedenle çocukların soyadının baba soyadı olan "Mırzo" olarak...

      Mah. ( Aile Mahkemesi Sıfatıyla ) Çocuk mallarının korunmasına ilişkin olarak açılan davada Torul Asliye (Aile) Hukuk ve Antalya 3.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Antalya 3.Aile Mahkemesince mallarının korunması istenen çocuğun velisi olan babası ...'in vefat etmiş olduğuna dayalı olarak küçüğün ve annesinin ikamet adreslerine göre yetkisizlik kararı verilmiş olduğu, ancak dosya arasında veli ...'in vefat ettiğine ilişkin bir belge olmadığı anlaşılmakla, ... TC kimlik numaralı ...'e ait son nüfus kaydının nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının ad ve soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın ön ad yönünden kabulüne, soyadı yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından soyadı yönünden temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfusta ... ad ve soyadı ile kayıtlı olmasına karşın ... olarak tanındığını bildirerek .... olan adının “...”, ... olan soyadının "...." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece adın değiştirilmesi isteminin kabulüne, soyadın değiştirilmesi isteminin ise, ilgilinin kendisini büyüten kişinin soyadını almak istemesinin yasal mevzuat önünde haklı bir neden olmadığından reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasası'nın 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir....

          TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin annesi olan Şehide Bostancı'nın vefat ettiğini, davacıların Şehide'nin tüm çocukları olduğunu, Şehide Bostancı'nın kızlık soyadı "Sağlam" iken ve eşi ile evlendiği dönemde de bu soyadını kullanıyor iken sonrasında Şehide Bostancı'nın kızlık soyadının "Candan" olarak kayıtlarda değiştiğini, bu değişikliğin nasıl ve kim tarafından yapıldığının anlaşılamadığını, Şehide Bostancı'nın amcasının soyadının da Sağlam olduğunu, müvekkillerinin annelerinin kızlık soyadındaki değişiklik nedeni ile çeşitli kurumlarda sıkıntı yaşadığını, bu nedenlerle müvekkillerinin annesi Şehide Bostancı'nın "Candan" olan kızlık soyadının "Sağlam" olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Nüfus İdaresi, takdiri mahkemeye bırakmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Sakarya 5....

          Müşterek çocukların anne ve babaya ait soyisimleri birlikte kullanmaları halinde de yine anne ile soy isimlerinin farklı olacağı iki soy ismin birlikte kullanılmasıyla dava dilekçesinde ileri sürülen ve sosyal hayatta ulaşılması istenilen sonucun bu durumda da elde edilemeyeceği, hatta çift soy isminin kullanılmasının uygulamada ve resmi işlemlerde müşterek çocuklar için sıkıntı yaratabileceği, soyadının, bireyin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir unsuru hâline gelen, birey olarak kimliğin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri ve vazgeçilmez, devredilmez, kişiye sıkı surette bağlı bir kişilik hakkı olduğu, çift soy isiminin kullanılması halinde çocukların kimliğinin belirlenmesinde kargaşaya yol açabileceği, bu durumun çocukların yararına aykırı olacağı, Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda anılan kararının velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadıyla değiştirilmesine ilişkin olduğu, kararda aynı zamanda babanın da soyadının birlikte kullanılmasına değinilmediği...

          Soyadı kanunundan önce ölen kişinin soyadı kullanması olanaksız bulunduğundan ve bu nedenle de nüfus kayıtlarına soyadı yazılmadığından davacı miras bırakanının soyadının tapudaki kütük bilgilerine ilave edilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Buna göre, 1963 yılında öldüğü kabul edilen kişinin ölümünden çok önce Soyadı Kanununun varlığı dikkate alınarak gerekli kanıtlar toplanıp, soyadının tespitine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile ölü babaannesinin soyadının ... olarak tesciline dair talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu