WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, idrak çağındaki çocuklar ... ve ... ..., 27.09.2019 tarihli celsede dinlenilmiş, çocuklar davacı anneyle soy isimlerinin farklı olması sebebiyle, okul hayatında arkadaşları tarafından dalga geçildiğini bu nedenle kendilerini kötü hissettiklerini duruşmada belirtmişlerdir. Çocukların soyadlarının, annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde, üstün yarar bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, aksine çocukların soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocukların üstün yararının bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün soyadı değişikliği davası açısından HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.03.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ''davacı vekili aracılığıyla davalı aleyhine davacının velayeti altındaki küçük Uzay Toprak'ın Alpay olan soyadının Gülergün olarak değiştirilmesi talepli dava açıldığı, davalının davaya cevap vermeyerek münkir konumda olduğu, nüfus kaydı kapsamında 2015 doğumlu olan Uzay Toprak Alpay'ın velayetinin davacıda olduğu anlaşılmış, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları dikkate alındığında mahkememizin görevli olduğu, davacının velayeti altında bulunan çocuk ile soyadının farklı olmasından dolayı tanık beyanlarında da sabit olduğu üzere sürekli sıkıntı yaşadığı, küçüğün evlilik birliği içerisinde almış olduğu baba soyadının değiştirilmesi talebinde velayeti kullanan davacı annenin haklı olduğu gibi Medeni Kanun veya Özel Kanunlarda evlilik birliğinin sona ermesine müteakip çocuğun soyadının tesisi veya düzenlenmesi hususunda özel bir düzenleme bulunmadığı ancak bu hususta daha önce verilen Anayasa Mahkemesi kararı ve Yargıtay içtihatları dikkate alındığında...

        nun nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dava; davacının vasisi olduğu ... ...'nun babası ... ı'nın ... ... 5 yaşındayken ölmesi sonrasında annesinin nüfus kaydına "..." soyadı ile kaydettirdiğini, gerçek soyadının ise "..." olması gerektiğinden sehven nüfusunda kayıtlı olan "..." soyadının silinerek gerçek soyadı olan "..."'nın kayıtlara işlenmesine karar verilmesini istemiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.)....

          O halde velayete sahip ana dahi bu hakka dayanarak kişiye sıkı sıkıya bağlı kişilik haklarıyla ilgili çocuğun soyadının değiştirilmesi davasını açamaz. Bu sebeple; mahkemece, ananın velayeti altındaki çocuğun soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın (babanın onayı olsa dahi) reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalının boşandıklarını, tarafların bu evliliklerinden 03/07/2014 doğumlu Hüseyin Doruk isimli bir çocuklarının olduğunu ve çocuğun velayetinin müvekkil anneye verildiğini, müvekkilinin müşterek çocuğa hamile iken davalının kendisini aldattığını öğrendiğini, davalının bu aşamada müvekkili hamile iken çocuğu aldırmak istediğini, çocuk doğduktan sonra tarafların boşandıklarını, çocuğun dört yaşında olmasına rağmen davalının bu zamana kadar çocuk altı aylıkken ve bir yaşındayken çocuğu iki kez gördüğünü, çocukla hiç ilgilenmediğini, müvekkilinin çocuğu tek başına büyüttüğünü, çocuğun soyadının annesi ile farklı olmasının çocuğun psikolojisini olumsuz olarak etkilediğini, soyadı farklılığının resmi ilişkilerde müvekkilini ve küçüğü zor durumda bıraktığını, müvekkilinin her seferinde boşanma durumunu açıklamak zorunda kalıp insanların sorgulayıcı tutum ve muamelelerine...

            Bu maddenin iptalinden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanununun 292. maddesi) ya da aynı Kanunun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuğun babanın soyadını alma imkanı bulunmamaktaydı. Yukarıdaki açıklamalar ışığında bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına vs. nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır....

              Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s. 33).Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin bekarlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Yapılan incelemede; evlilik dışı birliktelikten doğan tarafların müşterek çocuğu Eda Demirkıran'ın 02/11/2012 doğumlu olduğu, velayet hakkına sahip davacı annenin davalının çocuğu görse tanıma ihtimalinin bile zayıf olduğunu, soyadının "Demirkıran" olmasının maddi ve manevi bir anlamının olmadığını ileri sürerek eldeki davayı 03/06/2021 tarihinde açtığı anlaşılmıştır....

              Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün soyadı değişikliği davası açısından HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu