WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anayasa Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesindeki “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır." hükmünün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiş, buradaki “aile soyadı” deyiminden babanın soyadının anlaşılacağını belirtmiştir. (AYM, 02.07.2009, 2005/114 E. -2009/105 K.). Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan Emirhan Mirza'nın "Örgüç" olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "Örgüç" aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır....

    Yukarıya alınan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında mahkemece, davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden davanın görev yönünden reddine kararı verilmesi gerekirken bu isteğin esastan incelenerek reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden bozmayı gerektirmiştir....

      Anayasa Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesindeki “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır." hükmünün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiş, buradaki “aile soyadı” deyiminden babanın soyadının anlaşılacağını belirtmiştir. (AYM, 02.07.2009, 2005/114 E. -2009/105 K.). Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunu'un 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ...'in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ergin kişi değil, çocuktur....

        Yukarıya alınan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında mahkemece, davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden soyadı düzeltilmesine yönelik davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken bu isteğin de esastan incelenerek kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden bozmayı gerektirmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tüm dosya kapsamı,tanık beyanı hep birlikte değerlendirildiğinde; çocuğun annesiyle soyadı farklılığının çocuğun hastane işlemleri, resmi işlemleri, anne ile çocuğun yaptıkları seyahat ve konakladıkları yerlerde sorun yaşamalarına sebep olduğu, bu kapsamda çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun yararına olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, çocuğun soyadının EFETÜRK olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacının üstün yararını ispat edemediğini, tanık dışında delil olmadığını, davacı uzakta oturduğundan çocuğuyla görüşmede sıkıntı yaşadığı, bunun çocukta travma yaratacağı, amacın babanın çocukla görüşmesinin engellemek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını sitemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, çocuğun soyadının veli olan davacı annenin soyadı olarak değiştirilmesi talebinden ibarettir....

          Dava, yukarıda da açıklandığı üzere velayet hakkına sahip anne tarafından açılan, evlilik içinde doğan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi isteğine ilişkindir. Dava bu nitelendirmeye göre, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 13.11.2017 tarih, 2016/22515 Esas, 2017/12544 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere çocuğun halen soyadını taşıdığı davalı baba Seracettin'in de hak ve hukukunu etkileyeceğinden, babanın pasif husumet ehliyeti bulunmaktadır. Diğer taraftan, yine Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 06/07/2021 tarih, 2021/3902 Esas, 2021/5831 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere velayet altındaki çocuğun soyadının değiştirilmesi davası aynı zamanda nüfus kayıtlarının da düzeltilmesini gerektirdiğinden, nüfus müdürlüğünün yasal hasım olarak davada yer alması gereklidir. Dolayısıyla davalı baba T4 davada yasal hasım konumundadır....

          Bu itibarla; çocuğun soyadının velayet hakkı kapsamında değiştirilmesine ilişkin davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" değiştirilmesi talebine ilişkin olması nedeniyle görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durum Yargıtay Dairemizin 13.10.2015 tarih ve 2015/1196-2015/14266 sayılı içtihadında ayrıntılı olarak açıklanmış ve Yargıtay ... Kurulunca da benimsenmiştir. Nitekim... Kurulunun 18.11.2015 gün ve 2015/18-259-2625 sayılı ve 29.01.2016 gün ve 2015/3257 esas 2016/117 karar sayılı içtihatlarıyla Dairemiz görüşü aynen benimsenmiştir. Bu durumda; söz konusu davaya bakma görevi ... Aile Mahkemesine ait ise de, daha önce ... 2....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma nedeni ile velayeti anneye verilen küçüğün soyadının değiştirilmesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma nedeni ile velayeti annede bulunan çocuğun taşıdığı baba soyadının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Buna göre, evlilik içinde doğan ve bu nedenle ailenin soyadını alan çocuğun anne ve babası usulüne uygun olarak açacakları bir dava ile soyadlarını değiştirmedikçe, velayet yetkisine dayanarak çocuğun soyadını değiştiremezler. Ancak, çocuk reşit olduktan sonra açacağı dava ile kendi soyadını değiştirebilir. Somut olayda anne ve baba evli olduklarına, çocuk evlilik birliği içerisinde doğduğuna ve anne ile baba kendi soyadlarını değiştirmek istemediklerine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ergin olmayan ...'in soyadının değiştirilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                nüfus kaydındaki "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 321.maddesi hükmüne göre, evlilik birliği içinde doğan çocuk ailenin yani babanın soyadını taşır. Ayrıca; 2525 Sayılı Kanunun 4.maddesinin ikinci fıkrasında evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babanın seçtiği veya seçeceği soyadını alacağı emredici kuralını getirmiştir. Baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadı değişmez. O halde velayete sahip anne bu hakka dayanarak, kişiye sıkı sıkıya bağlı kişilik haklarıyla ilgili çocuğun soyadının değiştirilmesi davasını açamaz....

                  UYAP Entegrasyonu