WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un kendi çocuğu olduğunu beyan ederek nüfusa kayıt ettirdiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2015/11-412 Esas, 2015/286 Karar nolu kararında belirtildiği gibi, çocuğun soy bağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye dayanılmadan nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle değiştirilmesi durumunda, sanığın sahte bir resmi belge düzenlemesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğunun soybağının değiştirilmesi nedeni ile hem TCK'nun 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek...

    unsurlarının oluşmadığı, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğunun soybağının değiştirilmesi nedeni ile hem TCK'nun 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de, TCK'nun 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, TCK'nun 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soybağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, TCK'nun 231/1. maddesinin her iki düzenlemeye göre de "özel norm" niteliğinde olup "özel normun önceliği" ilkesi uyarınca sanığın eyleminin sadece TCK'nun 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi suçunu oluşturduğu gözetilmeden...

      (HMK.m.l) Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğün velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesince öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe yeni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Somut olayda; davacı, yaş küçüklüğü nedeniyle anne şefkatine muhtaç olan müşterek çocuğu uzak yerlerde yaşamaları nedeniyle göremediği ve davalının çalışmadığı iddiasıyla müşterek çocuğun velayetinin eşinden alınarak kendisine verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller velayetin kaldırılmasını gerektirmemekle birlikte velayetin değiştirilmesi çocuğun yararına olacaksa velayetin değiştirilmesi gerekir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Ana veya baba ile çocuğun yararının çatışması halinde, çocuğun yararı üstün tutulmalıdır (TMK.md. 183,349)....

          Davalı vekili, velayetin değiştirilmesi için gerekli koşulların oluşmadığını, çocukla doğduğundan beri müvekkilinin ilgilendiğini, on üç yaşındaki bir çocuğun babasıyla sürekli yaşama kararını alabilecek durumda olmadığını, çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerektiğini, istenen nafaka miktarının fahiş olduğunu, çocuğun İzmir'de gittiği okul taksitlerinin ödemesi devam ettiği için ödenmeyen nafakalar için takibe geçmek zorunda olduğunu belirterek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

            TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmaları akabinde müşterek çocuğun velâyetinin annesine verildiğini, boşanmanın üzerinden onbir ay geçmesine rağmen davalının, baba ile müşterek çocuğun görüşmesine izin vermediğini, her seferinde zorluk çıkardığını, davalı annenin haftanın altı günü 08:00- 22:00 saatleri arasında çalıştığını, çocuğun bu sürede anneannesi ya da diğer tanıdıkların yanında, bazen de yalnız kaldığını, çocuğun ihmal edildiğini, e-nabız üzerinden çıkarılan belgelerde çocuğun 87 hastane kaydı göründüğünü, çocuğun zehirlendiği, yandığı, defalarca yaralandığının anlaşıldığını beyanla, müşterek çocuğun velâyetinin değiştirilerek davacı babasına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir( TMK 348 vd. md.). Davacı vekilinin velayetin değiştirilmesi (olmadığı takdirde ortak velayet) davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK m. 385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "Davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Senem 12.02.2009 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalı anneye bırakılmış, karar 24.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İş bu dava ise, 17.03.2011 tarihinde açılmıştır....

              Mahkemece tüm dosya kapsamından sanığın çocuğun soybağını değiştirmeye teşebbüs suçunu işlediği kabul edilerek temyize konu mahkûmiyet hükmü kurulmuştur. IV. GEREKÇE 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 231 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi suçu, doğrudan kasten işlenebilen bir suç olup fail çocuğun gerçek soybağını bilmeli ve bunu değiştirmek veya gizlemek bilinci ile hareket etmelidir. Failin sonuçlarını bilerek ve isteyerek çocuğun soybağını değiştirmesi veya gizlemesi için beyanda bulunması ve bu beyan üzerine nüfus kütüğü düzenlemesi ile oluşur. Failin hangi saikle veya amaçla hareket ettiğinin suçun manevi unsuru bakımından bir önemi yoktur. Çocuğun soybağının değiştirilmesi, icrai bir hareketle gerçekleştirilebilir. Buna karşılık gizlemek, hem icrai hem de ihmali hareketlerle işlenebilir. Uyuşmazlık konusu olan suç, seçimlik hareketli olup, bu hareketler çocuğun soybağının değiştirilmesi veya gizlenmesidir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, tarafların 10/09/2019 tarihinde boşandıkları, 2017 doğumlu müşterek çocuklarının velayetinin davalı anneye verildiği, davacı babanın velayetin değiştirilmesi talebi ile davasını açtığı, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları ve sosyal inceleme raporu içeriğinde, çocuğun anne yanında düzgün şekilde bakıldığı ve mutlu olduğu, velayet görevinin yerine getirilmesinde bir ihmal bulunma dığı, velayetin değiştirilmesini gerektirir bir unsurun söz konusu olmadığı bu haliyle çocuğun üstün yararı göz önüne alındığında alıştığı düzenin değiştirilmesini gerektirir bir eylem söz konusu olmadığına göre çocuğun velayetinin anneden alınması ve babasına verilmesi talebinin haklı bir dayanağının olmadığı, velayetin değiştirilmesi hususunun kamu düzenini ilgilendiren boyutu da dikkate alındığında, velayetin değiştirilmesi için gereken yasal şartların oluşmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu