WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi TARİHİ : 28/05/2014 ESAS-KARAR NO : 2013/706-2014/413 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa; istemi üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir (TMK.md.173/2). Koca, koşullarının değişmesi halinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir (TMK.md.173/3). Toplanan delillerden; davalı kadının, 12.10.2011 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararı gereğince boşandığı kocasının "Karaca" olan soyadını taşımasına izin verildiği, bu iznin kaldırılmasını gerektirecek Türk Medeni Kanununun 173/3. maddesi anlamında bir durumun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır....

    un soyadını taşıdığını, bunun kendi soyadı olan Akyol olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... idaresi temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 321.maddesi hükmüne göre, evlilik birliği içinde doğan çocuk ailenin yani babanın soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe sebep olamaz. Ayrıca; 2525 Sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası da evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babanın seçtiği veya seçeceği soyadını alacağı emredici kuralını getirmiştir. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe çocuğun da soyadı değişmez....

      Söz konusu düzenleme, “Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. ..., koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir” şeklinde olup, bu düzenlemeye göre kadının boşandığı kocasının soyadını kullanabilmesi için kadının menfaati bulunmalı ve bu durum kocaya zarar vermemelidir. Somut uyuşmazlıkta, tarafların boşandıktan sonra da birlikte yaşamaya devam ettikleri ve davalı kadının davacı kocanın soyadını kullanmasına ilişkin davasının bu dönemde İstanbul Anadolu 16. Aile Mahkemesi’nin 2017/461 esas sayılı dosyasında verildiği anlaşılmaktadır....

        Davacı boşandığı eşinin soyadı olan “Sarıçiçek” soyadını almak ve nüfus kaydını bu şekilde düzeltilmesini istemektedir. Yasa koyucu boşanma durumunda; boşanmanın hukuksal sonucu olarak, kadının evlenmeden önceki soyadını yeniden alacağını öngörmüştür (TMK.md.173/1). Bu kural kamu düzeni gereğince konulmuş bir emredici hukuk kuralıdır. Bu kuralın tek istisnası hakimin boşanan kadına boşandığı eşin, soyadını taşımaya izin vermesidir (TMK.md.173/2). Yasanın bir emredici hukuk kuralıyla yasakladığı sonucu bir başka yasal olanakla sağlanmak istenmesi “yasaya karşı hile” olup; hukuk düzenince korunamaz....

          Velâyet hakkına sahip annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velâyet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, evlilik birliği içinde ... çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile velâyet hakkına sahip annenin kendi soyadı ile değiştirilmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı; somut olayda söz konusu soyadı değişikliğinin tanık anlatımları göz önünde bulundurulduğunda çocuğun ... yararına aykırı bulunmadığı, babasını ... yaşta iken kaybetmiş olan çocuğun annesi ile birlikte yaşadığı, çocuğun velâyet sahibi annenin mevcut soyadını almasından olumsuz etkilenmeyeceği ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında, davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            Taraflar hakkında düzenlenen sosyal inceleme raporunda müşterek çocuk; annesinin yaptığı hatalar nedeniyle onunla görüşmek istemediğini, son olarak annesi ile tartışmasından sonra halasının yanına gittiğini, bir daha annesi ile görüşmek istemediğini, annesinin kendisini görüşmek için aradığını ama kabul etmediğini ifade etmiş, davacı baba; ortak çocuğun annenin yeniden evlenmesi sebebiyle birlikte yaşadığı annenin yanından ayrıldığını, davalı anne ise; davacı babayı kendisinin şikayet etmesi nedeniyle babanın yargılanıp hapis cezası aldığını, bunun üzerine davacının çocuğu kendisine karşı kullanmaya başladığını, çocuğun kendisini suçladığını babam senin yüzünden hapse girecek dediğini ve o dönem yeniden evlendiği için çocuğun buna da tepki gösterdiğini beyan etmiştir. Toplanan delillerden; tarafların 31.10.2011 tarihinde kesinleşen karar İle boşandıkları, ortak çocuğun velayetinin davalı anneye bırakıldığı, davacı babanın......

              İSTİNAF SEBEPLERİ: Hükümlü T1 01.09.2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; babası Ali Yağcı ile 23 yıldır görüşmediğini ve babasının tarafı ile herhangi bir bağının olmadığını, babasının soyadını taşınmak istemediğini ve “Yağcı” olan soyadını benimseyemediğini, babası Ali Yağcı’nın bir suçtan dolayı yıllardır emniyet güçleri ve jandarma tarafından arandığını bu sebeple babalık görevlerini yerine getirmediğini, annesinin soyadı olan “Danış” soyadını kullanmak istediğini ileri sürerek; kararın bozulmasını ve soyadının “Danış” olarak değiştirilmesini, mümkün değil ise davanın duruşmalı bir şekilde görülmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, soyadı değişikliğine izin verilmesi istemine ilişkindir....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri ile çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarları, çocuğun annenin soyadını kullanmasına izin hakkında hüküm kurulmaması yönünden; davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine...

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde 1990 yılında annesi ile babasının ayrıldığını, o tarihten beri tüm ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılandığını, 13 yıldan beri de babasını hiç görmediğini, kendisi ile ilgilenmeyen babasının "... " olan soyadını taşımak istemediğini, annesinin kızlık soyadını almak istediğini ileri sürerek "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  Ancak; 1-Sanığın 30.06.2011 tarihli soruşturma aşamasında alınan beyanında, müştekinin evinden çalınan trident marka telefonu 2-3 ay önce kendisinin çalıştığı Konyaaltı 5 nolu ... parkta çalışan ... isimli çocuğun bulup getirdiğini, kendisinin de çekmeceye koyduğunu, 1 ay kadar kimse sormayınca hattını takıp kullanmaya başladığını, mahkeme aşamasında ise suça konu cep telefonunu ismini ... olarak bildiği ancak soyadını, açık kimlik bilgilerini ve adresini bilmediği şahıstan 20,00 TL bedel karşılığında satın aldığını ifade ettiği, ancak suça konu cep telefonun görüşme kayıtlarının çıkarıldığı ve sanığın ifadeleriyle örtüşmeyecek şekilde suç tarihinde sanık adına kayıtlı hat ile görüşme yapıldığının tespit edilmesi üzerine çalındığı gün sanığın sim kartı ile kullanıldığının Cumhuriyet Savcısı tarafından sanığa sorulması üzerine çalıntı olduğunu bilmediğini, hattı takmış olabileceğini hatırlamadığına dair savunmada bulunduğu, sanığın tüm beyanları ve delillerin çelişkili olduğu ve sanığın...

                    UYAP Entegrasyonu