Aile Mahkemesinin 2021/101 Esas, 2021/101 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, sonrasında kadının müvekkilinin soyadını kullanmasına izin verildiğini, ancak artık müvekkilinin davalının soyadını kullanmasını istemediğini iddia ederek boşanan kadının kocasının soyadının kullanması izninin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta iken, davacının bundan sonra ailesinin soyadını kullanmasını istemediği gerekçesi ile kadının kullanılmasına izin verilen eski eşinin (erkeğin) soyadı olan "..." soyadını kullanma izninin kaldırılmasına, kadının kendi bekarlık soyadını kullanmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2021/718 ESAS 2021/696 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : DAVA :Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) İSTİNAF KARAR TARİHİ :17/12/2021 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :17/12/2021 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Denizli 1....
Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocukların, babanın tanımasıyla kazandıkları soyadlarının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğinden, görevli mahkemenin .....Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun tanımayla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak, iş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür....
Mahkemece; evlenen kadının kızlık soyadını kullanmasına izin verilmesi davasının Davalı T4 vekili tarafından kabul edildiği, Nüfus İdaresi Temsilcisinin ise davayı kabul etmediği, bizzat dinlenen tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; evlilik birliğinin kurulması ile birlikte davacının davalıya ait "Boyacıoğlu" soyadını aldığı, ancak evlenmeden önceki kızlık soyadını kullanmak istediği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2014/2- 889 Esas 2015/2011 Karar sayılı 30/09/2015 tarihli ilamı ile de evlenen kadının kızlık soyadını kullanmasının yasal hak olarak düzenlendiği gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının evlenmeden önceki kızlık soyadı olan "ERSOY" soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiştir. Davalı kurum istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 187. maddesinde " Kadın, evlenmekle kocasının soyadına alır; ancak evlendirme memuruna ya da nüfus idaresine yapacağı yazılı başvurusu ile koca soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir"....
Dolayısıyla, evli kadının, kocasının soyadı olmaksızın sadece kızlık soyadını kullanma talebine (TMK. m. 187) ilişkin olanları hariç, çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. Çocuğun soyadına gelince; çocuğun hangi soyadını alacağı, TMK’nın 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Soyadı” başlıklı 321. maddesine göre, "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır."...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilerek davacı tarafından duruşma talebinde bulunulmuş olup, ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin verilmesine yönelik kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının mesleki bakımından tanınabilirliği nedeniyle evlendikten sonra da önceki soyadını kullanmakta hukuki yararı olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi, bunlara bağlı protokol ve tavsiye kararları hükümleri ile de davacının evlendikten sonra önceki soyadını kullanma hakkının korunması nedeniyle davanın kabulü ile; T1 Tokmakcıoğlu'nun, evlilik soyadı olan Tokmakcıoğlu'nun iptali ile bekarlık soyadı olan''HANCI'' soyadını kullanmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T2 istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının Nüfus Hizmetleri Kanunu'na aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, eşinden boşandığını belirterek, boşandığı kocasının soyadını taşımasına izin verilmesi istemiş, mahkemece; "menfaat koşulunun bulunmadığı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunun 173/2. maddesine dayanmaktadır. Davacının boşandığı kocası olan davalı, 02.10.2014 tarihli duruşmada "davayı kabul ettiğini" bildirmiştir. Bu durumda boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaatinin bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği artık kabul edilmelidir. Öyleyse isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmasına Verilen Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasına verilen iznin kaldırılmasına ilişkindir. Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (HMK m. 140/5)....
Dava, evlenen kadının önceki soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. (4721 sayılı TMK'nun 173. ve 187. m.si) Somut olayda davalı Nüfus İdaresinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; dava yukarıda bahsedildiği gibi evlenen kadının önceki soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir (4721 sayılı TMK'nun 173. ve 187. m.si). Taraf teşkili dava şartlarından olup, yargılamanın her hal ve derecesinde mahkemece resen gözetilmek gerekir. Eldeki davada, davacı davasını sadece davalı Nüfus İdaresine yöneltmiştir. Nüfus kayıtlarının tetkikinden, davacı kadının dava dışı Zafer Avlar ile 03/07/2019 tarihinde evlendiği, evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Dava, sonucu itibariyle doğrudan dava dışı Zafer Avlar'ı da ilgilendirmektedir....