Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, diğer atılı suçtan beraat İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemelerde gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Mağdure ile annesinin kovuşturma evresinde alınan beyanlarında şikayetçi olmadıkları ve davaya katılmak istemediklerini belirttikleri anlaşıldığından, hükümleri temyize hakkı bulunmayan mağdure vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Suça sürüklenen çocuk müdafiin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Mahkemece atılı suçtan hüküm kurulurken önce...

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı annenin çocuğun bakım ve gözetimini gereği gibi yerine getirmediğini, çocuğun can güvenliğini ve sağlığını tehlikeye soktuğunu, davalı annenin gayri ahlakî yaşam süren arkadaşlar edindiğini, çocuğa karşı ilgisiz davrandığını, çocuğun ayağı bakım sızlıktan mantar olmasına rağmen bu duruma kayıtsız kaldığını, çocuğu yanına almadığı tatil planları yaptığını, gayri ahlakî yaşam sürdüğünü, sık sık alkol aldığını, çocuğun menfaati gereği babanın bakımının daha uygun olacağını beyanla, müşterek çocuğun davalı annesinde bulunan velâyetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun 03/09/2020 tarihli dilekçesinde temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılmasına, eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olmasına göre, mahkemenin 08/09/2020 tarihli, 2014/89 Esas, 2014/451 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen kararın, suça sürüklenen çocuğun kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bildirdiği adres ile aynı olan MERNİS adresine MERNİS şerhiyle tebliğe çıkarıldığı ve suça sürüklenen çocuğun annesinin imzasına 21/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ işleminin doğrudan MERNİS şerhiyle yapılması usule aykırı ise de; dosya kapsamından, kararın kesinleştirilip infaz işlemlerine...

      ‘in cezaevinde bulunduğu, ... ... isimli bir çocuğun olduğu ancak şu anda Ankara'da ikamet ettiği, gerçek annesinin ... olmadığı, yine aynı tutanakta ... isimli şahısların telefon numaralarının bildirildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; öncelikle tutanakta ismi ve telefon numaraları bildirilen bu kişilerin açık kimlik bilgileri ve adreslerinin tespiti ile duruşmaya celp edilmeleri ve tanık sıfatıyla dinlenmeleri, yeniden usulünce kolluk araştırması yaptırılarak beyanlarda belirtildiği şekilde mevcut bir çocuğun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, yapılan araştırma neticesinde gerçek annesi, sanık olmayan mevcut bir çocuğun nüfusa tescil ettirildiğinin anlaşılması halinde sanığın eyleminin TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağını değiştirme suçunu; gerçekte böyle bir çocuğun var olmadığının anlaşılması halinde ise TCK'nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun haymatlos olduğu ve dosya içerisinde kesin doğum tarihini gösteren bir belge bulunmadığı, annesinin hazırlık aşamasında alınan beyanında suça sürüklenen çocuğun 1991 yılının aralık ayında doğduğunu belirttiği, suça sürüklenen çocuğun da savcılık ifadesinde yılbaşında 15 yaşını bitireceğini beyan ettiği dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğun lehine yorum yapılarak suç tarihinde TCK’nın 31/2 maddesi kapsamında olduğu kabulüyle yapılan incelemede; Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan eylemine uyan TCK’nın 142/2-b, 31/2. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 10 yıl 15 aylık zamanaşımı süresinin(hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarih olan 14/07/2011 ile, denetim süresi içerisinde kasten...

          Velayetinin düzenlenmesi istenen müşterek çocuk ... ilçe merkezinde annesinin evine yakın bulunan bir okulda eğitimine devam etmekte, babasının yaşadığı köyden servisle okula gidip gelmektedir. Mahkemece aldırılan 23.06.2014 tarihli ek raporda da, çocuğun uzun süredir anne ile yaşamaya özlem duyduğu, velayet konusunda karar verilirken, küçüğün anne yanında kalma isteğinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek, davacının davasının kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2015(Pzt.)...

            Ben seninle evleneceğim." diyerek alnından öptüğünü, o esnada suça sürüklenen çocuğun annesinin evde olmadığını, sonrasında suça sürüklenen çocuğun, kendisini evine bıraktığını, ailesinden korktuğu için bu olayı söyleyemediğini ve suça sürüklenen çocukla ilişkilerine devam ettiklerini, birkaç kez kendi isteğiyle yine suça sürüklenen çocuğun evinde onunla cinsel birliktelik yaşadığını ancak cinsel ilişkiyi istemediği zamanlarda suça sürüklenen çocuğun olayı ailesine anlatmakla tehdit ettiğini ve bu şekilde mecburen suça sürüklenen çocukla cinsel ilişkiye girdiğini, bu ilişkilerinin yaklaşık 2,5 ay sürdüğünü, 2007 yılı Ocak ayında suça sürüklenen çocuğun, kendisinden ayrıldığını, istinabe olunan Mahkemede alınan beyanında ise; Kolluk beyanından farklı olarak evde suça sürüklenen çocuk ve annesiyle birlikte sohbet ettiklerini, hâlsizliğinin devam ettiğini, o esnada sırada suça sürüklenen çocuğun annesinin sigara almak için markete gitmek üzere evden ayrıldığını, daha da kötüleştiğini ve vücudunun...

              çocuğun anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde dosyada ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı anlaşılmakla bu hali ile davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığına ilişkin herhangi bir olgunun ispatlanamaması, çocuğun alıştığı ortam ve çevreden ayrılmasının gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği de gözetilerek" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının annesi ile 2008 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, o dönemde davacının velayetinin annesine verildiğini, 2015 yılında yeniden evlendiğini, 2016 yılından itibaren davacının da gelip kendileri ile yaşadığını, Yiğit Ahmet adında bir çocuğu olduğunu, eşi ve çocukları ile birlikte yaşadıklarını, eşinin de davacıyı öz çocuğundan ayırmadığını, davacının birlikte yaşadıkları dönemde 15 günde bir hafta sonları ve tatillerde annesinin yanında kaldıklarını, annesinin yanında döndükten sonra kendisine ve eşine karşı tavırlarının değiştiğini, ancak annesinin yönlendirdiği için kendisinin sessiz kaldığını, en son annesinin yanından döndüğünde oyuncu olmak istediğini söylediğini, okul ve yürütmesinin güç olduğunu belirterek okulu bitirdikten sonra isterse üniversitede oyunculuk bölümünü seçeceğini belirttiğini, ancak davacının okula gitmek istemediğini söylemesine, kendisinin karşı çıktığını, bunun üzerine "sen bana karışamazsın " diye bağırınca misafirlerin...

              takdir edilen 250 şer TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, ortak çocuğun velayetinin tedbiren davalı anneye verilmesine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu