Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Beraat Sanık ... hakkında 30.10.2008 tarihli mühür bozma tutanağıyla mühür bozarak elektrik kullanmaya devam ettiği gerekçesiyle açılan davada, sanık ...’in mühür bozduğu söylenen adreste hiç oturmadığını, kardeşleri ve annesinin oturduğunu beyan etmesi üzerine, kardeşi ... hakkında da iddianame düzenlenip dava açılarak davaların birleştirildiği, dosyadaki 21.10.2010 tarihli kolluk tutanağında, ...’ın 20 yılı aşkın süredir belirtilen adreste ikamet ettiği 30.10.2008 tarihinde de belirtilen adreste ikamet ettiği, daha sonra borçlarından dolayı köydeki mal varlığını satıp Adana iline kaçtığının tespit edildiği ve 24.05.2011 tarihli kolluk tutanağında ise, ...’ın 5 yıl önce Gaziantep ili Nizip ilçesine taşındığı, 30.10.2008 tarihinde bahse konu meskeni ...’ın kardeşi ...’ın kullandığının tespit edildiği; araştırma tutanaklarında belirtilen adreste sanık ...’in ve sanık ...’in mühür bozma tarihinde oturup...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadının annesinin evliliğe müdahale ettiğini, uzun süreli müşterek hanede kaldığını, annesinin ev içerisinde rahat kıyafetlerle gezdiğini, sürekli bağırıp çağırdığını, eline geçirdiği eşyaları fırlatıp attığını, kadının sürekli evlendiğine pişman olduğunu söylediğini, ailesinin de kızlarını verdiklerine pişman olduklarını dile getirdiklerini, kadının zorla evlendiğini dile getirdiğini, ses kaydında kadının annesinin şimdi elime düştü onlar onlara göstereceğim dediğini, kadının doğumu esnasında kadının annesinin huzursuzluk çıkarttığını, doğumhanenin kapısını kırdığını, doğumdan sonra kadın ve annesinin suratları asık vaziyette davrandıklarını, ters cevaplar verdiklerini, kadının annesinin kızımı sana yar etmeyeceğim her şeyinizi alacağım diye bağırdığını, yakasından tutup silkelediğini, erkeğin babasına hakaret ettiğini, bağırdığını, kadının annesinin kadını kaçırdığını söyleyip...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadının annesinin evliliğe müdahale ettiğini, uzun süreli müşterek hanede kaldığını, annesinin ev içerisinde rahat kıyafetlerle gezdiğini, sürekli bağırıp çağırdığını, eline geçirdiği eşyaları fırlatıp attığını, kadının sürekli evlendiğine pişman olduğunu söylediğini, ailesinin de kızlarını verdiklerine pişman olduklarını dile getirdiklerini, kadının zorla evlendiğini dile getirdiğini, ses kaydında kadının annesinin şimdi elime düştü onlar onlara göstereceğim dediğini, kadının doğumu esnasında kadının annesinin huzursuzluk çıkarttığını, doğumhanenin kapısını kırdığını, doğumdan sonra kadın ve annesinin suratları asık vaziyette davrandıklarını, ters cevaplar verdiklerini, kadının annesinin kızımı sana yar etmeyeceğim her şeyinizi alacağım diye bağırdığını, yakasından tutup silkelediğini, erkeğin babasına hakaret ettiğini, bağırdığını, kadının annesinin kadını kaçırdığını söyleyip...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tarafların ayrı yaşadıkları, uzun seneler boyunca müşterek Aslı'nın bakımını davacı annenin üstlendiği, 2019 Temmuz-2020 Ekim ayları arasında müşterek çocuğun baba ile birlikte yaşadığı, burada davalının eşi ile çocuk arasında sorunlar olduğu, çocuğun ekim ayı sonunda davacı annenin yanına gittiği ve idrak çağında olan çocuğun annesinin yanındaki yaşamından memnun olduğu, ihtiyaçlarının düzenli biçimde karşılandığı ve annesi ile birlikte yaşamaya devam etmek ve velayetinin annesine verilmesini istediği gerekçesiyle davanın kabulü ile müşterek çocuk Aslı Marangoz'un Velayetinin Değiştirilerek davacı anneye verilmesine, şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk yararına dava tarihinden itibaren 400 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakaya her yıl üfe oranında arttırım uygulanmasına karar verilmiştir....

    Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Müşterek çocuğun yaşı, anne bakımına muhtaç olması, sosyal inceleme raporundaki tespitler nazara alınarak velayetinin anneye verilmesine dair ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varıldığından, davacı davalı erkeğin velayete yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" dır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurun aşamalardaki herhangi bir delille desteklenmeyen ifadeleri, savunma, tanık anlatımları, adli raporda anüste taze yırtık olduğunun tespit edilmesi üzerine dinlenen mağdurun annesinin, söz konusu yırtıkları çeşitli aletleri vücuduna ithal etmek suretiyle oğlunun oluşturduğu belirtilmesi, kurum psikoloğu olarak görev yapan tanığın kovuşturma evresindeki beyanları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu şikayete tabi olup, suçun mağdurunun kaçırılan yada alıkonulan çocuğun kanuni temsilcisi olduğu, başka bir soruşturma kapsamında sanığın aracında bulunduğu tespit edilen ve nüfus kayıt örneğine göre suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunduğu anlaşılan mağdure ...'ın, katılan ... ile Sevim Üstüntaş'ın gayrı resmi evliliklerinden doğan çocukları olup, katılan ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜMLER : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... ve ... müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanıklar, işletmeciliğini yaptıkları okul servis aracının önünü keserek durdurmalarının ardından mağdur çocuğu servisten indirip, ödenmeyen servis ücreti davalarından dolayı, zorla kendi araçlarına bindirdikleri ve annesinin nerede olduğunu sordukları sırada, aracın kavşaktan dönüş nedeni ile hızının yavaşlamasını fırsat bilerek mağdur çocuğun araçtan inip hızla kaçmaya başladığı ve sanıkların da çocuğun arkasından koştuğu ve çocuğu yakalayıp kollarından tutmak sureti ile tekrar araca bindirmeye çalıştıkları sırada, çocuğun bağırması ile etraftaki kişilerin müdahale ettiği olayda sanıkların eyleminin, cebir, tehdit veya hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK.nın 109/1. maddesi...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Oluşa ve dosya kapsamına göre; yaşı nedeniyle dosyası ayrılan tanık Macit’in sosyal inceleme uzmanı ve katılanın annesinin beyanlarına göre orta dereceye kadar zeka geriliği olan yaşı küçük katılanı öptüğü sırada Macit’in isteği üzerine katılanın resmini çeken suça sürüklenen çocuğun sübut bulan eylemi nedeniyle TCK’nın 134/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek ve suça sürüklenen çocuğun kamuya açık alanda öpüşen katılanın resmini çektiği...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Düşme Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Oluşa suça sürüklenen çocuğun savunmasına, mağdur ve tanık anlatımı ile tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun, mağdur ve kardeşi ile kendi evinde oyun oynarken babasına ait av tüfeğini bulduğu ve bu tüfeği mağdurun kardeşine doğrulttuğu, bunu gören mağdurunda araya girerek tüfeğin namlusunun yönünü değiştirmek için hamle yaptığı sırada tüfeğin ateş alarak mağdurun yaralanmasına neden olduğu olayda, suç tarihinde 13 yaşında olan suça sürüklenen çocuğun mağduru yaralama kastı olmadığı bu nedenle taksirle yaralamadan sorumlu tutulması gerektiği yine mağdurun annesinin soruşturma aşamasında alınan beyanında şikayetçi olmadığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk hakkında şikayet yokluğu nedeni ile düşme kararı verilmesinde, mahkemenin usul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamenin...

              UYAP Entegrasyonu