birlikte hiçbir sosyal aktiviteye katılmadığını, müşterek çocuğun dedesi ile birlikte sürekli evde kaldığı için içine kapanık sessiz bir çocuk olduğunu, müşterek çocuğun sürekli babasına gitmek istemediğini, müvekkil ve ailesi ile birlikte yaşamak istediğini, müvekkilinin annesinin ve babasının müşterek çocuğun maddi ve manevi her türlü ihtiyacını karşılayabileceğini, müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesini talep ve dava etmiştir....
, suça sürüklenen çocuğun yeğeni olduğunu beyan etmesi karşısında, mağdur ...’nun ve suça sürüklenen çocuğun annesinin duruşmada dinlenilip, suça sürüklenen çocuğun savunması doğrultusunda beyanları alınarak TCK’nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık sebeplerinin somut olayda bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydındaki suç tarihi itibariyle kesinleşmiş olan ilamlarının adli para cezası ile TCK’nın 50/1-d. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve suç tarihi itibariyle kesinleşmiş hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezalarının, aynı Kanunu'nun 50/1. fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden...
Somut olayda, evlilik dışı doğan ve annesinin yaşı küçük olan çocuğun babası tarafından tanıma yoluyla nüfusa tescil edilmediği ve baba ile çocuk arasında kayden bir bağ bulunmadığı anlaşılmakla, TMK'nın 337/2. maddesinin uygulanabilmesi için çocuğun babası tarafından tanınmış olup bu hususun nüfusa tescil edilmesi gerektiği dikkate alındığında, çocuğun velayet altında bulunmaması nedeniyle TMK'nın 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması gerekmekte olup uyuşmazlığın .... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Sulh Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
yolcusunun öldüğü olayda; suça sürüklenen çocuğun savcı huzurunda verdiği beyanında, yola çıktıklarında aracı ölenin kullandığını, geç saatlere doğru ölenin kendisine yorulduğunu söylerek aracı kullanmasını istediğini söylediğini, kendisinin de ölene, ehliyetinin olmadığını şöforlüğünün de çok iyi olmadığını söylediğini, daha sonra ölenin uykusunun geldiğini düşünerek ve ölenin de tekardan aracı kullanmasını istemesi üzerine şöfor koltuğuna geçtiğini, aracı kullanmaya başladığını, önünde sağ şeritte bir tırın olduğunu fark ettiğini,tırı sollamak istediğinde bir an ne olduğunu anlamadığını, gözlerinin kararır gibi olduğunu, dalmış da olabileceğini, çarpışma anını hatırlamadığını beyan ettiği, suça sürüklenen çocuğun, sorguda verdiği ifadesinde, aracı kullanmaya başladıktan yaklaşık yarım saat sonra kaza olduğunu beyan ettiği, duruşmada verdiği beyanında ise, aracı kullanmaya başladıktan sonra uyukladığını, kazayı nasıl yaptığını hatırlamadığını, hızının 70-80 km/saat olduğunu tahmin ettiğini...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2023 NUMARASI : 2022/1072 ESAS 2023/37 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Yukarıda esas numarası yazılı dosya re'sen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 Şahin'in nüfus kayıtlarının Almanya Devleti tarafından düzenlenmiş doğum belgesinde görüldüğü, baba adının Bilal soyadının ise Şahin olduğu, davacının nüfus cüzdanına göre isminin T1 olduğu, baba adının ise Dursun olarak gözüktüğü, Türkiye'deki kayıtlarında soyadı ve baba adının yanlış olduğu, Ünsal davacının annesinin sonraki evliliğinden dolayı soyadı olduğu, davacının baba adı olarak görülen Dursun'un ise annesinin ikinci eşi olduğu, işbu yanlışlığın davacının Türkiye'de işlem yapamaması sonucunu doğurduğu, davacının Ünsal olan soyadının Şahin olarak düzeltilmesi ile Dursun olarak gözüken...
. -2020/68 K. sayılı ilamı ile belirtilen eksiklikler nedeniyle dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, belirtilen eksikliğin giderilerek dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2010 yılında eşinden boşandığını, kız çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, müvekkilinin uygunsuz bir hayat yaşayan davalı ile tanıştığını, davalıyı çirkin hayattan kurtararak imam nikahlı olarak yaşadıklarını, tarafların müşterek 2016 doğumlu Yunus Emre adında bir çocukları olduğunu, müşterek çocuk doğduktan sonra davalının, çocuğun bakımında annesinin yardımcı olmasını istediği için, müvekkilinin rızası ile davalının 2017 yılında Düzceye geldiğini, müşterek çocukla birlikte ayrı evde yaşamaya başladıklarını, davalının annesinin kızının bazı hareketlerinden şüphelendiğini, kızını...
DAVA Davacı anne dava dilekçesinde özetle; çocuğun babasından boşandığını, çocuğun velâyetinin kendisine verildiğini, çocuğun tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, çocuğun muayeneleri sırasında sürekli annesi olduğunu ispatlamaya çalıştığını, çocuğun kendi soyadının farklı olmasını kabullenemediğini, resmi işlerde soyadlarının farklı olmasının kendilerine zorluk çıkardığını iddia ederek çocuğun soyadının '' Ergene '' olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
ile çocuğun soyadının farklı olmasını diğer çocukların sorulduğunda çocuğun olumsuz etkilendiğini, ve üzüldüğünü, çocuğun ad ve soyadının değiştirilmesinde çocuğun menfaatine olacağı, tüm bu nedenlerle çocuğun Keziban Erva olan isminin Erva olarak Cerit olan soyadının annesinin soy adı olan Kula olarak değiştirilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2019 NUMARASI : 2018/620 ESAS 2019/719 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Somut olayda, evlilik dışı doğan ve annesinin yaşı küçük olan çocuğun babası tarafından tanıma yoluyla nüfusa tescil edilmediği ve baba ile çocuk arasında kayden bir bağ bulunmadığı anlaşılmakla, TMK'nın 337/2. maddesinin uygulanabilmesi için çocuğun babası tarafından tanınmış olup Bu hususun nüfusa tescil edilmesi gerektiği dikkate alındığında, çocuğun velayet altında bulunmaması nedeniyle TMK'nın 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması gerekmekte olup uyuşmazlığın ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....