Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun olarak 10.04.2011 tarihinde tebliğ edilen karar CMUK.un 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süresi içinde suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmediği gibi vasi sıfatı bulunmayan annesinin de temyize hakkı bulunmadığı ayrıca suça sürüklenen çocuğun yargılama sırasında 18 yaşını doldurması ve savunmasında da müdafii istemediğini beyan etmesi karşısında, temsil yetkisi bulunmayan zorunlu müdafii olarak görev alıp, vekaletname de ibraz etmeyen Av. ...’ın ve vasi sıfatı bulunmayan Suça sürüklenen çocuğun annesinin temyiz istemlerinin CMUK.nun 317. maddesi gereğince (REDDİNE), 02.04.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili kararı özetle, çocuğun annenin etkisinde bulunduğunu, yaşı itibariyle çocuğun kendiliğinden soyadını annesinin soyadı olarak kullanmaya başlamasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki boşanma davasının henüz sonuçlanmadığını, velayetin anneye verilip verilmeyeceğinin belli olmadığını, dava dilekçesinin usule uygun olmadığını, delillerin gösterilmemiş olmasına rağmen bilirkişi incelemesi yaptırılmasının usule aykırı olduğunu, davacının önceki eşinden olan çocuklarının soyadlarını değiştirmeyi düşünmediğini, davalının zina yaptığının boşanma dosyasında ispatlandığını belirterek, kararın kaldırılması, davanın reddine karar verilmesi talepli olarak istinaf etmiştir. Davacı vekili de istinafa cevap dilekçesinde özetle, istinaf itirazlarının reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava; ortak çocuğun soyadının, annenin soyadı ile değiştirilmesi isteğine ilişkindir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/09/2021 NUMARASI : 2020/525 ESAS 2021/362 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Dosya kapsamında yer alan müşterek çocuğa ait tüm ifade tutanakları, sosyal inceleme raporu incelendiğinde çocuğun annesi ile kalmakta iken öncesinde kendisine iyi davranışları olan annesinin son zamanlarda agresif davrandığı, bir gün kendisinin grip olduğu için okula gitmemesi üzerine kendisine sinirlendiğini, annesinin kendisine kızıp bağırdığını babasının ise bağırmadığını, annesinden şikayetçi olmadığını ancak babası ile yaşamaya karar vererek annesinden habersiz babasının yanına gittiğini, davalı annenin davacı babanın bu olay nedeni ile müşterek çocuğu kaçırdığına dair başvuruda bulunduğu ancak gönderilen tahkikat evraklarında müşterek çocuğun beyanlarından müşterek çocuğun babasının yanına kendi rızası ile gittiğinin anlaşıldığı, müşterek çocuğun davalı annenin yanından ayrılıp babasının yanına gittiği gün alınan darp raporunda çocuğun sol kolunda ve sağ bacağında 1*1cm hayati tehlike yaratmayacak ve BTM ile giderilebilir ekimoz olduğunun rapor...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin annesi olan müşteki ...'...

      birlikte hiçbir sosyal aktiviteye katılmadığını, müşterek çocuğun dedesi ile birlikte sürekli evde kaldığı için içine kapanık sessiz bir çocuk olduğunu, müşterek çocuğun sürekli babasına gitmek istemediğini, müvekkil ve ailesi ile birlikte yaşamak istediğini, müvekkilinin annesinin ve babasının müşterek çocuğun maddi ve manevi her türlü ihtiyacını karşılayabileceğini, müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesini talep ve dava etmiştir....

      , suça sürüklenen çocuğun yeğeni olduğunu beyan etmesi karşısında, mağdur ...’nun ve suça sürüklenen çocuğun annesinin duruşmada dinlenilip, suça sürüklenen çocuğun savunması doğrultusunda beyanları alınarak TCK’nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık sebeplerinin somut olayda bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydındaki suç tarihi itibariyle kesinleşmiş olan ilamlarının adli para cezası ile TCK’nın 50/1-d. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve suç tarihi itibariyle kesinleşmiş hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezalarının, aynı Kanunu'nun 50/1. fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden...

        yolcusunun öldüğü olayda; suça sürüklenen çocuğun savcı huzurunda verdiği beyanında, yola çıktıklarında aracı ölenin kullandığını, geç saatlere doğru ölenin kendisine yorulduğunu söylerek aracı kullanmasını istediğini söylediğini, kendisinin de ölene, ehliyetinin olmadığını şöforlüğünün de çok iyi olmadığını söylediğini, daha sonra ölenin uykusunun geldiğini düşünerek ve ölenin de tekardan aracı kullanmasını istemesi üzerine şöfor koltuğuna geçtiğini, aracı kullanmaya başladığını, önünde sağ şeritte bir tırın olduğunu fark ettiğini,tırı sollamak istediğinde bir an ne olduğunu anlamadığını, gözlerinin kararır gibi olduğunu, dalmış da olabileceğini, çarpışma anını hatırlamadığını beyan ettiği, suça sürüklenen çocuğun, sorguda verdiği ifadesinde, aracı kullanmaya başladıktan yaklaşık yarım saat sonra kaza olduğunu beyan ettiği, duruşmada verdiği beyanında ise, aracı kullanmaya başladıktan sonra uyukladığını, kazayı nasıl yaptığını hatırlamadığını, hızının 70-80 km/saat olduğunu tahmin ettiğini...

          Somut olayda, evlilik dışı doğan ve annesinin yaşı küçük olan çocuğun babası tarafından tanıma yoluyla nüfusa tescil edilmediği ve baba ile çocuk arasında kayden bir bağ bulunmadığı anlaşılmakla, TMK'nın 337/2. maddesinin uygulanabilmesi için çocuğun babası tarafından tanınmış olup bu hususun nüfusa tescil edilmesi gerektiği dikkate alındığında, çocuğun velayet altında bulunmaması nedeniyle TMK'nın 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması gerekmekte olup uyuşmazlığın .... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Sulh Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

            . -2020/68 K. sayılı ilamı ile belirtilen eksiklikler nedeniyle dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, belirtilen eksikliğin giderilerek dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2010 yılında eşinden boşandığını, kız çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, müvekkilinin uygunsuz bir hayat yaşayan davalı ile tanıştığını, davalıyı çirkin hayattan kurtararak imam nikahlı olarak yaşadıklarını, tarafların müşterek 2016 doğumlu Yunus Emre adında bir çocukları olduğunu, müşterek çocuk doğduktan sonra davalının, çocuğun bakımında annesinin yardımcı olmasını istediği için, müvekkilinin rızası ile davalının 2017 yılında Düzceye geldiğini, müşterek çocukla birlikte ayrı evde yaşamaya başladıklarını, davalının annesinin kızının bazı hareketlerinden şüphelendiğini, kızını...

            UYAP Entegrasyonu