WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuk Haklarına dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesine göre; görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkı mevcuttur. Çocuğun yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde çocuğu ilgilendiren davalarda adli merciler,çocuğun ifade ettiği görüşe gereken önemi vermelidir. Çocuk, uluslararası istinabe yoluyla Avusturya Eyalet mahkemesince dinlenmiş, babasının olumsuz davranışlarını beyan ederek annesinin yanında yaşamak istediğini ısrarla ifade etmiştir. Dosyada ana yanında kalmasının çocuğun yüksek çıkarına açıkça aykırı olduğuna ilişkin bir delil ve olgu da bulunmamaktadır. O halde, çocuğun görüşüne değer verilerek, isteğin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    Aile Mahkemesi'nin 2022/433 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, davalı anne ve müşterek çocuğun aynı zamanda Hollanda vatandaşı olduklarını, davalı tarafından çocuğun yurt dışına kaçırılacağını, müşterek çocuğun yurt dışına götürülmesi halinde müvekkilinin çocuk ile şahsi ilişki kurmasının imkansız hal alacağını, davalının müvekkilini telefondan engellediğini, mail üzerinden davalı ile müvekkilinin iletişime geçtiğini, iletişim sırasında davalı tarafından çocuğu yurt dışına götüreceği şeklinde mail geldiği, davalının annesinin yakın zamanda vefat ettiğini, kardeşleri ve annesinin Hollanda'da yaşadıklarını, davalının da Hollanda'ya yerleşme çabası içinde olduğunu, bu sebeple müşterek çocuğun yurt dışına çıkmasının tedbiren durdurulmasına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2020/20 E 2020/476 K DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bütün halinde tetkikinden; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T3 ile olan evlilik dışı ilişkisinden 03/01/2013 doğumlu T5 dünyaya geldiğini, çocuğun anne ve babasının evlenmediğini, babanın tanıma yoluyla müşterek çocuğu nüfus kayıtlarına işlediğini, İskenderun 1....

    Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunludur.Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyecektir. (TMK m. 27) ."...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2019 NUMARASI : 2019/348 ESAS, 2019/641 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Küçükçekmece 7. Aile Mahkemesi'nin 02.10.2019 tarih, 2019/348 Esas, 2019/641 Karar sayılı kararına karşı davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması nedeniyle incelenmesi sonucunda, Dairemizce verilen 30.09.2020 tarih, 2020/55 Esas, 2020/1063 Karar sayılı kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2....

    izin almak zorunda kaldığını, müvekkilinin ...'...

      daha önce ne tür ilaçlar kullandığını, kendisinin neden haberinin olmadığını sorduğunu, karşı davalının ve ailesinin hiçbir cevap vermediğini, karşı davalının annesinin ''Pınar 2- 3 gün kafasını toplasın'' diyerek kızlarını götüreceklerini söylediğini, karşı davacının çocuğunu emzirmesi karşılığında izin verdiğini, ancak bir kaç saat sonra karşı davacının annesinin arayarak çocuğu bırakıp gittiklerini söylediğini, karşı davalının bu tarihten sonra da müşterek konuta bir daha dönmediğini, çocuğunu da arayıp sormadığını, son olayın akşamında çocuğun tekrar rahatsızlandığını, o gece hastanede bir gün gözetim altında tutulduğunu, çocuğun anne sütüne muhtaç olması nedeniyle karşı davacının eşini aradığını ancak karşı davalının çocuğa halası ve babaannesi baksın dediğini, bu olaydan sonra karşı davacının bir daha karşı davalıyı aramadığını, bu süreçte karşı davacının annesinin de rahatsızlandığını, karşı davacının hem çocuğu hem annesi ile ilgilenmesinden dolayı işini aksatmak zorunda kaldığını...

      DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise asıl davanın kabulü, tazminatlar, nafakalar, kocanın soyadını kullanmaya izin davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlanın incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal...

        Davalı-davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında görücü usulüyle evlendiklerini, bu evlilikten 22/05/2017 doğumlu Eymen Ali isimli müşterek bir çocuklarının olduğunu, evlendikten sonra davalının annesinin ve babasının da bir katında yaşadığı aile apartmanında yaşamaya başladıklarını, davalının anne ve babasının, müvekkilinin aile hayatına ve özel hayatına aşırı derecede müdahale ettiklerini, bağımsız bir aile hayatı yaşamasına izin vermediklerini, davalının annesine aşırı bağlı olması, annesinin onayı olmadan tek başına karar almada güçlük çekmesinin durumun daha kötü bir hal almasına neden olduğunu, müvekkilinin çocukla ilgili kararlarını da tek başına alamaz hale geldiğini, kendisine söz hakkı verilmediğini, müşterek çocuğu ile bir yere gitmek istese yalnız gönderilmeyerek davalının annesinin de birlikte geldiğini, arkadaş edinmesine, evine misafir gelmesine, müvekkilinin ailesinin evlerine gelmesine kısıtlı olarak izin verildiğini...

        Davalı işverenin savunma dilekçesi içeriği ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davacının yalnızca sık sık rapor almayıp, son dönemlerde annesinin rahatsızlığı nedeniyle yardımcı olabilmek adına izin talep formlarının karşılandığı, davacının son dönemlerde yalnızca ustabaşı aradığında gelemeyeceğini belirttiği, mesai öncesinde izin talebi bir yana işe gelmeyeceğini dahi işverene bildirmediği, davacı tanığı Yılmaz Çelik'in bildiği kadarıyla davacının 3- 4 gün annesinin rahatsızlığı nedeniyle işe gitmediğini, anlattıklarının duyuma dayalı olduğunu beyan ettiği, aynı şekilde davacı tanığı Nuri Ceran'ın da anlatımlarının duyuma dayalı olduğu, her iki tanığın davacıdan önce iş akdinin sonlandığı, feshe dair görgüye dayalı bilgi sahibi olmadığı, davacı tanığı Yusuf Can Durukan'ın davacının annesinin rahatsız olduğunu, önceki dönemlerde de başka ilgilenecek biri olmadığı için sürekli izinler aldığını, önceki dönemlerde ne kadar izin aldığını bilmediğini, son dönemde annesinin rahatsızlığı...

        UYAP Entegrasyonu