Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan Alina Asu'nun “..." olan soyadının "Aktaş" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "Aktaş" soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ergin kişi değil, çocuktur ve davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
"Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, 19.05.2014 doğumlu çocuğun "İlhan" adı ile nüfusa tescil edildiği, çocuğun anne-babasının 08.11.2015 tarihinde boşandıkları, çocuğun velayetinin davacı anneye verildiği, 26.04.2016 tarihinde incelemeye konu davanın açıldığı, bozma ilamı sonrası davaya dahil edilen babanın çocuğun adının değiştirilmesine muvafakat etmediği, davacı tanıklarının davacı iddiaları doğrultusunda, davalı baba tanıklarının ise davalının savunmalarını doğrular şekilde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır..........Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda değerlendirildiğinde, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının babası İlhan'ın etkisi olmasının çocuğun adının değiştirilmesi için haklı neden oluşturmayacağı, dinlenen taraf tanık beyanlarına göre ise davacı ve çevresinde çocuğun adının "Onur" olarak; davalı ve çevresi tarafından ise "İlhan" olarak kullanıldığı, özel bir neden olmadığı müddetçe takdiri delil niteliğinde olan tanık beyanlarına...
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi kapsamında haklı nedene dayalı olarak müşterek çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir....
ın hanesine nakli ile anne ve baba adının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, davacının ...'ın aile kaydından çıkarılmadan aynı kayıt üzerinde ... olan ana adının ..., ... olan baba adının iptal edilerek baba hanesinin boş bırakılmasına nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. Oysa; 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun Aile Kütüklerinde Bulunması Gereken Kişisel Bilgiler başlıklı 7. maddesinin 1. bendinin (c) fıkrasına göre baba adının yazılması ve Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 23. maddesinin birinci bendine göre de evlilik dışında doğan çocuğun anasının bekarlık hanesine, anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edilmesi gerektiği halde, davalı ... kaydı üzerinden ... olan ana adının ... olarak değiştirilmesi ve baba isminin de iptal edilerek boş bırakılması doğru görülmemiştir....
TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır....
TMK'nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır....
TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır....
TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır....
maddesi gereğince cezasından mahsubuna" paragrafının eklenmesi, gerekçeli karar başlığındaki suç adının da "Çocuğun cinsel istismarı" olarak değiştirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ün karar değiştirerek ve anne-babasının baskısıyla çocuğun adını ... olarak koyup, bu isimle nüfusa yazdırdığını, bu durumun hoşnutsuzluğa neden olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek adının değiştirilmesi istenen küçüğün nüfustaki kaydının ... olarak düzeltil- mesine karar verilmesini istemiş, mahkemece, dava tarihi itibariyle 5 aylık olan ... ...'in ismini anlayabilecek yaşta olmadığı, değiştirilmesinde hukuki bir yararında bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur. Türk Medeni Kanununun 339. maddesinin son fıkrasına göre çocuğun adını ana ve babası koyar. Yasanın bu açık hükmüne rağmen çocuğun adını salt babanın koyduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Velayet altındaki küçüğün adının değiştirilmesindeki hukuki yararın bulunup bulunmadığının araştırılmasında önemli olan çocuğun durumu ve bu değişikliği onun anlayıp kavramaması olmayıp anne ve babanın buna gerek- sinme duyup duymamasına bağlıdır....