O halde, mahkemece velayetin kaldırılmasına değil, çocuğun babadan alınıp "babaannesinin yanına yerleştirilmesine" karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan, velayetin kaldırılmasına da karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 2-Kabule göre de; Mahkemece, kararla birlikte çocukla her iki ebeveyni arasında re'sen kişisel ilişki tesis edilmiştir. Çocuğun yasal temsilcisi henüz belli değildir. Sulh mahkemesince "babaannenin" çocuğa yasal temsilci (vasi) olarak atanıp atanmayacağı da bilinmemektedir. Başka bir ifade ile, çocukla şahsi münasebet tesisine dair ilamın "borçlusu" henüz ortada yoktur (ic.İfl.K. m. 25/a). Bu ilam, kime karşı icra edilecektir, bu bilinmemektedir. Hakim, icrası mümkün olmayan bir karar tesis edemez. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Hükmün yukarıda (1.) maddede gösterilen sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2020/673 ESAS - 2021/210 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiğini, müşterek çocukla kendisi arasında düzenlenen şahsi ilişki süresinin yeterli olmadığını, bu nedenle çocuk ile arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir. Nitekim, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 83. maddesi ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan "Ceza ve İnfaz Kurulularının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkmdaki Tüzüğün" (R.G. 6.4.2006 tarih ve 26131 sayı) 126. maddesi, hükümlülere üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile görüşme ve ziyaret hakkı tanımış, "Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkındaki Yönetmeliğin" (R.G. 17.6.2005 tarih 25848 sayı) 9. ve 14'üncü maddeleri de, hükümlü ve tutukluya çocuğu ile görüşme hakkı ve açık görüş imkanı vermiştir....
Toplanan deliller dinlenilen tanık beyanları ve 09.07.2021 tarihli sosyal inceleme raporuna göre; davalı babanın olumlu ebeveynlik becerilerinin olmadığı ve çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışların mevcut olduğu onlara şiddet uyguladığı ancak bu durumun çocukla ... arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; Mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla ... arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir....
Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle; Katılan ... vekilinin ve suçtan zarar görenler ..., ... ile yaşı küçük çocukla... ......'ya vesayeten vasi ...'nın temyiz istemlerinin sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede; Yargılama aşamasında davadan usulüne uygun haberdar edilmeyen maktulün yasal mirasçıları olan çocukları ..., ... ile yaşı küçük çocukla... ......'ya vesayeten vasi ...'...
Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir. Nitekim, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 83. maddesi ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan "Ceza ve İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzük’ün" (R.G. 6.4.2006 tarih ve 26131 sayı) 126. maddesi, hükümlülere üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile görüşme ve ziyaret hakkı tanımış, "Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkındaki Yönetmelik’in" (R.G. 17.6.2005 tarih 25848 sayı) 9. ve 14. maddeleri de, hükümlü ve tutukluya çocuğu ile görüşme hakkı ve açık görüş imkanı vermiştir....
Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar akşamı saat 17:00’ye kadar" sözcüklerinin yazılmasına, “Çocuğun hangi ebeveynde olursa olsun her türlü iletişim vasıtası ile çocukla 16:00 ile 19:00 arasında arama ve iletişime geçme hakkının bulunmasına" şeklindeki 18. paragrafının hüküm fıkrasından bütünüyle çıkarılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.07.2017 (Çrş.)...
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk..... 20.07.2010 doğumlu olup okul çağındadır. Çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmakla birlikte, tarafların farklı ilçelerde yaşadıkları da dikkate alındığında müşterek çocuğun Pazartesi günü sabah saat 09:00 da anneye teslim edilmesi çocuğun okul durumunu etkileyecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı baba tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının, reddedilen kendi davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalının kabul edilen davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı anne; davalı-karşı davacı babanın şiddete meyilli olduğunu, ortak çocuğu havuza atarak korkuttuğunu ve çocukta dil gelişimi sorunu bulunması nedeniyle çocuğun psikolog yardımı aldığını iddia ederek, boşanma kararı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....