Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır....

    KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. (TMK m. 197/1) Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır. (TMK m. 197/4) Davacı koca 24.02.2008 doğumlu ikiz çocukları Ceren ve Cemre ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasını istemiştir. Tedbiren de olsa kişisel ilişki düzenlenirken küçüklerin ve tarafların durumları değerlendirilmeli, kişisel ilişki babalık ve analık duygularının tatmini yanında küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz yönde etkilememelidir....

      Dava, velayetin verilmesi olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişki süresinin artırılmasına ilişkindir. 1- Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Değişen durum ve şartlara göre her zaman dava açılabilir....

      , eşi tarafından şahsi ilişkiye çocuğu alıp verme saatlerine gereksiz zorluk çıkardığını, çocuğu hakkında bilgi almak ve telefonla konuşma taleplerini yerine getirmediğini, üstelik kendisini rahatsız ettiği iddiasıyla koruma talep ettiğini, pandemi sürecinde de icra müdürlükleri tarafından da şahsi ilişki kurulamadığını, üstelik virüs bulaşma ihtimali nedeniyle de tüm seyahatlerin kısıtlandığını, uzaktan giderek çocukla yakın temas kurmasının hayati risk oluşturduğunu, konunun önem ve aciliyeti, çocuğun yüksek çıkarları, çok zor bir salgın döneminden geçişte çocukla görüntülü konuşma yoluyla da şahsi ilişki kurulması gerektiğini belirterek; müşterek çocuk ile arasında eski eşine ait 0530 9479283 nolu telefon vasıtasıyla haftanın her günü, saat 19:00- 20:00 arasında gsm, internet, whatsap vs iletişim araçlarıyla görüntülü olarak görüşmelerine, görüşme sırasında çocukla yakın yaştaki kuzenleri ile anne-baba ve kardeşlerinin de görüşmeye katılabileceğini, bu yolla pandemi ortadan kalkana...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbiren Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, birleştirilen dava hakkında karar verilmemiş olması yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilmek suretiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı ...'in birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığı, eşine ve eşinin anne ve babasına ağır hakaretlerde bulunduğu, buna karşılık davacı-karşı davalı ...'in de eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, torunla kişisel ilişki kurulması davası olup, mahkemece davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden kesin yetki nedeniyle dosya üzerinden dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Bu tür davalar kesin yetki kuralına tabi olmayıp, yetki hususu ancak davalı tarafından ilk itiraz (HMK.md.116) olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınır. Mahkemece bu husus dikkate alınmayarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2015(Çarş.)...

          Asıl dava, davacı-davalı anne vekili tarafından açılan çocukla baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davasıdır. 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesine göre, ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi, çocuk ve velâyet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır. Çocukla ana babası arasında kişisel ilişki kurulmasının amacı aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

            Ana babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m.323) Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba içinde bir haktır. Bu kapsamda davacı birleşen davalı baba T1'ın kişisel ilişki tesisine yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....

            kişisel ilişkinin durdurulmasına, sonrasında kişisel ilişkinin 3 ayda bir anneleri yanlarında olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, yatılı kişisel ilişki kurulmamasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Bu husus nazara alınmadan, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlara "davanın açıldığı tarihten itibaren" yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 3-Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk.... 2012 doğumlu olup baba yanında yatılı kalmasına engel yoktur....

              UYAP Entegrasyonu