Kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. İlk derece mahkemesince ortak çocukla baba arasında tedbiren düzenlenen kişisel ilişki yetersiz olup kişisel ilişkiden beklenen amaca uygun değildir....
Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu yön gözetilerek, velayeti annede bulunan çocukla baba arasında her ay iki hafta sonu, yaz tatilinde bir ay, dini ve milli bayramlarda, babalar gününde ve yılbaşında kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2020/691 ESAS 2021/1776 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 6 yıl gayriresmi olarak birlikte yaşadıklarını, bu birliktelikten Muhammed isimli çocuklarının olduğu, davalının evi terk ederek gittiğini, davalı gittikten sonra da çocuk 12 yaşına gelene kadar onunla birlikte kaldığını, yaz tatillerinde çocuğu anne ile görüştürdüğünü, 2019 yılı yaz tatilinde çocuğu annesine gitmek istemediği halde görüşmesi için gönderdiğini, ancak çocuğu gönderdikten sonra çocuğu doldurduklarını ve babaya göndermeyeceklerini, tüm bu nedenlerle çocuğun tedbiren babaya teslimini, kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm çocukla baba arasında düzenlenen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Velayeti anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu Seval, 10.9.2005 doğumludur. Yaşı, bedeni ve fikri gelişimi dikkate alındığında, uzun süreli kişisel ilişki menfaatine aykırıdır. Bu husus gözetilerek daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması dğru bulunmamıştır. SONUÇ:Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.12.2009 (çrş.)...
Yine çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar da kesinleşmedikçe icra edilemez (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa 923- 924). Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan G.Osmanpaşa 3. Aile Hukuk Mahkemesinin 17/06/2022 tarih, 2021/421 Esas ve 2022/616 Karar sayılı ilamı, boşanma kararı ve çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin olup, takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararı yerinde olup, davalının istinafında isabet bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle davalının yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Pazar günü saat 10:00'dan saat 17:00'ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 12:00'den aynı gün saat 15:00'e kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10:00'dan 10 temmuz saat 17:00'ye kadar” şeklinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiş, taraflarca kişisel ilişki kurulması istinafa getirilmekle ilgili bölge adliye mahkemesince itirazlar esastan reddedilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesinde "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir" denilmektedir. Davacılar küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal haklarıdır. Baba ve davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların boşandığını, kararın kesinleştiğini, boşanma ilamı ile ortak çocuğun velâyetinin davalıya verildiğini,davacı açısından çocuk ile kişisel ilişki kurulması kararı verildiğini, davalının davacının çocukla kişisel ilişki kurmasını kaldırmak için mahkemeye başvurduğunu, İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesinin ilamı ile çocukla kişisel ilişki kurma hakkının kaldırıldığını, kişisel ilişkinin yeniden düzenlendiğini, düzenlenen yeni kişisel ilişki davacının çalışma saatleri nedeni ile gerçekleşemediğini belirterek yeniden çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocuk ile Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemece davanın konusuz kaldığından bahisle "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmuştur. Çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bu dava, davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının dava dilekçesinin tebliği tarihinden önce açılmıştır. Anılan boşanma davası yargılaması sırasında 1.4.2009 tarihli ara kararı ile ...ile baba arasında kişisel ilişki kurulması, keza aynı dosyanın nihai kararında çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması nedeniyle bu davada davacının haklılığı kanıtlanmıştır. Dava açıldığında davalı tarafın haksız olduğu gözetilmeden vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır....
ilişki kurulması isteğine ilişkindir....
Velayeti anneye bırakılan çocukla baba arasında ayın her Cumartesi günü anne yanında kişisel ilişki kurulması annenin velayet hakkını kısıtlayacak niteliktedir. Değişen şartlar karşısında velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi de imkan dahilindedir. Bu kuralı bertaraf edecek şekilde ileriki uzun yılları içine alacak şekilde kişisel ilişki kurulması da doğru görülmemiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.04.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....