"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (...) tarafından, lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarları ile velayetine bırakılan çocukla, diğer taraf arasında tesis edilen kişisel ilişkiye dair düzenleme yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı(nın) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa...
Mahkemece davacıların yaşadığı Mersin’de düzenlenen sosyal inceleme raporunda, davacıların kişisel ilişki konusunda istekli oldukları ancak kişisel ilişki kurulduğu takdirde bu ilişkinin çocuğun ikametinin bulunduğu Malatya’da kurulmasının gerektiği belirtilmiş, çocuğun yaşadığı yer olan Malatya’da düzenlenen sosyal inceleme raporunda ise; çocuğun babaannesiyle ve dedesiyle görüşmek istemediği, yaşadığı korku ve kaygı nedeniyle yaşam kalitesinin düştüğü, kaçırılmaktan korktuğu için okula dahi gitmek istemediği, uyku düzeninin bozulduğu, akademik başarısının düştüğü, günlük yaşamsal rutinlerini aksatacak düzeyde korku ve kaygı yaşadığı göz önünde bulundurulduğunda çocuğun ruh sağlığını korumak amacıyla çocuğun da beyanları neticesinde davacılarla kişisel ilişki kurmamasının uygun olacağı yönünde görüş beyan edildiği anlaşılmıştır. Çocukla kişisel ilişki kurulmasında asıl olan çocuğun üstün yararıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yerel mahkeme tarafından davacı annenin geçimini fuhuş ile sağladığı gerekçesi çocuğu ile kişisel ilişki kurulmasına yönelik istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki kurmak hakkı ana, babanın “kişilik haklarına” dahil olduğu gibi çocukla kişisel ilişki kurulması velâyet hakkından değil “soybağı ilişkisinden” doğmaktadır. Bütün bunlara karşın koşulları varsa niteliği gereği kişisel ilişki (TMK. m. 182 f. I, 323) kaldırılabilir, sınırlandırılabilir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....
Ortak çocuk ... idrak çağında olup, bu sebeple ilk derece mahkemesince babasıyla kişisel ilişki kurulması konusunda bizzat veya istinabe yoluyla bilgilendirilerek, kişisel ilişki hususundaki görüşünün sorulması ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5), çocukla görüşmek suretiyle rapor istenip çocuğun sağlıklı gelişimi için babası ile kişisel ilişki kurulmasına engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle babayla ortak çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olup olmayacağı tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre ortak çocuk ... yönünden kişisel ilişki konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocukla, davalı anne arasında Temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin infazda tereddüt yaratacak şekilde, başlangıç ve bitiş günlerinin açıkça gösterilmemiş olması ve kişisel ilişki saatlerinin seçimlik düzenlenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...her ne kadar davacı babanın farklı şehirde yaşıyor olduğunu beyan ederek kişisel ilişkinin düzenlenmesini talep ettiği görülse de kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun üstün yararının esas alınması gerektiği, çocuğun üstün yararı belirlenirken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gerektiği, çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir hak olduğu, kişisel ilişki tesisinden beklenen amacın çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamak olduğu, kişisel ilişkinin analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olması gerektiği, dosya kapsamından çocukların yatılı ve uzun süreli baba ile kişisel ilişki kurmasının gelişimlerini olumsuz etkileyeceği..."...
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
ilişkiye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece idrak çağındaki çocuğun bizzat dinlenerek, görüşü alınıp ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, evlilik dışı doğan, davalı baba tarafından tanınan ve fiilen babanın yanında bulunan 20.11.2013 doğumlu müşterek çocuk Umut Kaan ile görüşemediğini iddia ederek çocukla görüşmesinin sağlanması ve kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, mahkemece davacı anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir (TMK m.337/1). Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m.33). Davacı annenin, müşterek çocukla görüşmesinin sağlanması yönündeki isteği çocuğun teslimi talebini de içerir....
GEREKÇE: Dava, kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde davalı ile müşterek çocuk arasında telefon, e-posta, kısa mesaj ve görüntülü iletişim yöntemleri gibi tüm iletişim yollarının kapatılarak çocuğun uzman refakatçi eşliğinde belirli yer ve saatlerde sınırlı kalmak üzere yeniden kişisel ilişki tayinine yöneliktir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....