Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.(Yargıtay 2....
Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel İlişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Kişisel ilişki istenen 2007 doğumlu... ile davacı anne (biyolojik anne) arasında kurulan kişisel ilişkinin davalıların velayet hakkını gereği gibi kullanılmasını engeller nitelikte uzun sürelidir. Davacı ile çocuk arasında çocuğun menfaati de göz önüne alınarak, daha uygun süreli kişisel ilişki kurma kararı verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteğine ilişkindir. Çocukla kişisel ilişki kurulması veya kaldırılmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne (HMK m. 316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı ( HMK m. 382) işlerinden de değildir. Mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden, duruşma açılmadan karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların ortak çocuğu ile davalı baba arasında, daha önce görülen çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasındaki karar ile, kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı baba vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmişse de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinde çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...
Cumartesi günü saat 10:00'da davalı anne Arzu'dan alınıp aynı gün 12:30'da davalı anne Arzu'ya çocuğun teslimi suretiyle, davalı anne Arzu Yılmaz'ın bulunduğu ilçede olmak üzere kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmiştir. Davacı vekili; mahkemece hükmedilen kişisel ilişki düzenlemesinin yetersiz olduğunu, yatılı ve daha uzun süreli kişisel ilişki kurulması gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; velayeti annede bulunan küçük Ada ile dede arasında kişisel ilişki tesisine ilişkindir. Davacı vekilinin; çocukla kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava ortak çocukla baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, birleşen dava ise ortak çocuğun velâyetinin değiştirilmesi istemine ilişkin olup uyuşmazlık konusu ortak çocuk ile baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin usule, yasaya ve çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı, asıl davanın kısmen reddi nedeniyle davalı-davacı baba yararına vekâlet ücreti gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
Dosya kapsamından,...i Aile Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü'nün 28.04.2023 tarihli yazısı ile hak sahibince yükümlünün çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair...i 2. Aile Mahkemesinin 2019/429 Esas, 2022/583 Karar sayılı ilamının gereğini rızasıyla yerine getirmediğini belirtilerek söz konusu ilamın yerine getirilmesi talebiyle müdürlüklerine başvuruda bulunduğunu, sonuç olarak hak sahibi, yükümlü ve müşterek çocuk ile yapılan görüşmeler neticesinde müşterek çocuğun hak sahibi ile görüşmelerinde direnç gösterdiği, görüşmeme konusunda ısrarcı olduğunun anlaşıldığı, kişisel ilişkinin sağlanması hususunda çocuğun yükümlü tarafından olumsuz olarak yönlendirilip yönlendirilmediğinin ve bu durumun söz konusu ise bu durumun düzeltilmesi amacıyla hak sahibi, yükümlü ve müşterek çocuk hakkında danışmanlık tedbirine ihtiyaç duyulduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. 2....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan, velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları yarıyıl, yaz tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması yönünde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü, velayetin değiştirilmesi davasının reddi ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı babanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, ortak çocukla baba arasında “Aynı şehirde oturmaları hali" ve “Farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, ortak çocukla birlikte ...'de oturduğu, babanın ise ...'da oturduğu anlaşılmaktadır....