Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki ve ziynetlerin kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı annenin çocuğu ... ... ile davacı babaanne, dede ve amca arasında kişisel ilişki kurulmasının yasal koşullarının bulunup bulunmadığı, ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, davacıların çocukla kişisel ilişki kurmasına engel teşkil edecek ve davanın reddini gerektirecek bir durumun varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kişisel ilişki süresinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 324 üncü ve 325 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne ortak çocukla baba arasında hafta sonları ve dini bayramlarda yatılı olmayacak halde şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, Davalı kadın vekili şahsi ilişkinin kaldırılması, ya da süresinin kısaltılması, Davacı erkek vekili yatılı şahsi ilişki tesis edilmesi Talepleri ile kararı istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla kişisel ilişkinin tesis edilmesi isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların 19.07.2017 tarihinde boşandıkları, ortak çocuk Derin'in boşanma kesinleştikten sonra 02.08.2017 tarihinde dünyaya geldiği çocuğun evlilik birliği içerisinde ana rahmine düştüğü dolayısıyla çocuğun evlilik birliği içerisinde doğduğunun kabul edilmesinin gerektiği anlaşılmaktadır....

      Mahkemece her ayın ilk Pazartesi günü saat 15:30 ile 17:00 arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla kişisel ilişki tesisi talebinden ibarettir....

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün; yeniden düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz olduğu yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın vekili hükmün; davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Davalı kadın her ne kadar çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişkinin daraltılmasını, yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulmasını istemiş ise de; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı baba ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin daraltılmasını gerektirecek, çocuğun yüksek menfaatleri aykırı olağanüstü bir durum tespit edilememiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/211 esas, 2010/107 karar sayılı kararıyla kurulan kişisel ilişki kaldırılarak, kişisel ilişkinin yeniden düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.04.2015(Çrş.)...

          da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin tazminatlara, yoksulluk nafakasına ve kişisel ilişkiye yönelik esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre onanmasına karar verilmiştir....

            Aile Mahkemesi’nin 2019/234 Esas sayılı dosyasında yargılaması yapılan velayetin değiştirilmesi davasında bizzat kendisinin belirlediği süreleri aradan 4- 5 ay geçmeden kabul etmeyip tekrar dava açmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, çocukla her hafta kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğun bakım ve gözetimi konusunda ihmallere neden olacağını, çocuğa davacı-karşı davalıdan çok müvekkilinin baktığını, davacı-karşı davalının polis olarak görev yapması nedeniyle mesai mefhumu olmadığından müşterek çocukla yeterince ilgilenmediğini, davacı-karşı davalının annesinin yaşı itibarıyla çocuğun enerjisini kaldıracak yaşı geçtiğini, babaannesinin çocuğa devamlı bağırdığını çocuğun beyan ettiğini belirterek, asıl davada müşterek çocukla müvekkili arasındaki kişisel ilişkinin değiştirilmesi yönündeki talebin reddine karar verilmesini, müvekkili lehine hükmedilmiş olan yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebi ise kabul ettiklerini belirtmiş, birleşen dava dosyası yönünden...

            Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Somut olaya gelince mahkemece baba ile ortak çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin ortak çocuğun yaşı da gözetildiğinde az olup yatılı kalma süresi içermediği ve babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde de olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

            UYAP Entegrasyonu