Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı babanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Çocuk ile ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....

    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün; 2. bentte açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm bölümünün 5'nci paragrafındaki kişisel ilişkiye yönelik kararın sonuna "düzenlenen kişisel ilişkinin başlangıç saatinin 09.00, bitiş saatinin 17.00 olarak belirlenmesine" sözcüklerinin eklenmesi suretiyle bu kısmının düzeltilmiş olarak, diğer hususların ise 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.09.2008 (Prş.)...

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından terditli olarak açılan velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişki kurulması talepli dava neticesinde müşterek çocukla davacı arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hangi tarafa yükleneceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesinin birinci fıkrası, Birleşmiş milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (b) bendi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı 02/03/2022 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verildiğini, müvekkil baba yatılı kalmak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, tarafların daha 5 gün önce boşandıklarını, çocukla baba daha hiçbir araya gelmediklerini, kişisel ilişki kuramadıkları halde kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep ettiğini, davacı tarafın asılsız beyanlarını kabul etmediklerini, davacı daha ilk kişisel ilişkinin kurulması noktasında çocuğu davalıdan kaçırdığını, kişisel ilişkiyi engellediğine dair 05/03/2022 muhtarlıkla irtibata geçilmiş ve muhtarın bu konuda tutanak tuttuğunu, ilk kişisel ilişki kurulması tarihinde davacı müvekkili çocukla görüştürmediği için 07/03/2022 tarihinde Bor İcra dairesinden (2022/347) çocukla kişisel ilişki kurulmasını talep ettiğini, davacı anlaşmalı boşanma esnasında kendi hür iradesi ile boşanma protokolünü imzaladığı gibi hakim karşısında da müşterek...

        GEREKÇE; Dava; başlangıçta çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması istemi ile açıldıktan sonra yargılama sırasında davacı talebini kişisel ilişkinin yatısız olarak yeniden düzenlenmesine dönüştürmüştür. Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Her şeyden önce kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebi "çoğun içinde azda vardır" prensibi gereği kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da içerir. Bu nedenle davacının daha sonra talebini kişisel ilişkinin yatısız olarak yeniden düzenlenmesine dönüştürmesi iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi mahiyetinde değildir. Dosyanın incelenmesinden; tarafların Menderes 1....

        Aile Mahkemesi TARİHİ : 04/11/2015 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK m. 325/1). Davacı büyükanne ile küçükler arasında kişisel ilişki kurulmasını gerektirecek olağanüstü haller ispatlanamadığı gibi, kişisel ilişkinin küçüklerin menfaatine uygun düştüğü hususu da ispatlanamadığı halde, davacı büyükanne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.02.2016 (Salı)...

          Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda yapılan yargılama ve toplanan delillerden özellikle sosyal inceleme raporuna göre çocukla annesi arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektiren somut bir olgu ispat edilememiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Velâyetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde sınırlandırılmasına ilişkin davasının reddi ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınır (HMK m. 326). Vekalet ücreti ve mahkeme harcı da yargılama giderlerindendir (HMK m. 323). Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik davası reddedilmiştir. O halde bakiye harcın davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bakiye harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası, velâyet düzenlemesi, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına artış uygulanmaması yönünden davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, vekalet ücretine hükmedilmemesi ile kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı- karşı davalı erkeğin velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince 31.10.2018 tarihli ilk karar ile tarafların ortak çocuklarının velayeti anneye verilmiş, baba ile kişisel ilişki kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu