KARŞI OY YAZISI Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalıya bırakılmış, velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun kişisel ilişkisi, tarafların anlaştıkları şekilde kademeli olarak düzenlenmiş, karar tarafların kanun yolu başvurusundan feragat ettiklerini bildirmeleriyle 4.3.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir buçuk ay sonra 22.4.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk, 11.4.2013 doğumlu olup, dava tarihinde bir yaşını henüz bitirmiştir. Davacı, boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin yetersiz ve anne gözetiminde olduğunu, çocukla daha uzun süreli ve annenin gözetimi olmaksızın kişisel ilişki tesisini talep etmektedir. Kuşkusuz, ana ve babası ayrılan çocukların ebeveynleriyle kişisel ilişkisi, durum ve şartlarda değişiklik halinde, çocuğun menfaatine uygun düşecek şekilde yeniden düzenlenebilir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların boşandığını, kararın kesinleştiğini, boşanma ilamı ile ortak çocuğun velâyetinin davalıya verildiğini,davacı açısından çocuk ile kişisel ilişki kurulması kararı verildiğini, davalının davacının çocukla kişisel ilişki kurmasını kaldırmak için mahkemeye başvurduğunu, İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesinin ilamı ile çocukla kişisel ilişki kurma hakkının kaldırıldığını, kişisel ilişkinin yeniden düzenlendiğini, düzenlenen yeni kişisel ilişki davacının çalışma saatleri nedeni ile gerçekleşemediğini belirterek yeniden çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
Hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 19.00 arasında, sömestr tatili, dini bayramlar ve yaz tatillerinde de yatılı olacak şekilde ortak çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Aile Mahkemesinin 2015/686 Esas, 2015/606 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuk ...' un velâyetinin anneye verildiğini, çocukla baba arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki düzenlendiğini, kişisel ilişkinin kaldırılması ya da azaltıması talebine yönelik sir raporu aldırıldığını belirterek davacı tarafın ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına yönelik talebinin reddine fakat bununla birlikte çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin sosyal inceleme raporu ve çocuğun menfaati göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesine; Ankara 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bir çocuk ile ana ve babası düzenli şekilde kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme hakkına sahiptir. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir ve engel olunabilir. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında ya da diğer şekillerde kişisel ilişki kurma imkanı da öngörülebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınır. Çocuk 22.10.2007 doğumludur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma tarihinde çocuğun küçük olduğu ancak dava tarihi itibariyle iki yaşını doldurduğu, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, anne veya uzman eşliğinde kurulmasının kişisel ilişkinin amacına aykırı olacağı ve istinaf inceleme tarihi itibariyle çocuğun büyümüş olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin kurduğu kişisel ilişkinin yetersiz kaldığı gerekçesi ile; davalı anne vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı baba vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendinin kaldırılmasına ve boşanma ilâmıyla hükmedilen kişisel ilişkinin kaldırılarak baba ile çocuk arasında anne refakati olmadan, her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar, babalar günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına...
Taraflar arasındaki baba ile çocuk arasında daha önce kurulmuş olan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı anne 11.02.2015 tarihinde çocuğun yaşının küçüklüğü ve halen anne sütü aldığını belirterek yatılı olmayacak şekilde çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesini talep etmiş ve mahkemece, 02.04.2015 tarihinde dava kabul edilmiştir. 15.02.2016 tarihinde davacı baba tarafından eldeki dava açılarak çocukla yatılı ilişki kurulması yönünde kişisel ilişkinin değiştirilmesi talep edilmiş ve mahkemece dava kabul edilerek baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir. Her iki dava arasında geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilememiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep de bulunmamakladır. Ayrıca, her hafta sonu baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının annenin velayet görevini engelleyeceği ve çocuğun yaşının küçüklüğü sebebiyle baba ile yatılı ilişki kurmasının mümkün olmadığı da mahkemece dikkate alınmamıştır....