Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması, buna karşılık küçük ile anneanne arasında her ayın iki hafta sonunda kişisel ilişki kurulması da hem torun ile 3.kişiler arasında kurulacak kişisel ilişkinin anne ve babaya tanınacak genişlikte olmaması gerektiği hem de babanın velayet görevini engelleyecek nitelikte olduğundan, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla kişisel ilişki kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne (HMK m. 316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı işlerinden de değildir (HMK m. 382). O halde mahkemece, dilekçelerin teatisinin yapılarak (HMK m. 139), ön inceleme (HMK m. 140) ve tahkikat (IHMK m. 143 vd.) aşamaları tamamlanarak, gösterdikleri takdirde tarafların delilleri de toplanarak hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu işlem ve aşamalar tamamlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usııl ve yasaya aykırıdır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2022/77 ESAS-2023/106 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlilik dışı meydana gelen 25/02/2017 doğumlu Lina Huri Korkmaz'ı yasal olarak tanıdığını, çocuğun velayetinin davalı annesinde olduğunu, davalı tarafından açılan dava sonucunda iştirak nafakası ödemekte olduğunu, davalının başka şehirde yaşaması nedeniyle kendisinde kalmasını istediğinde zorluklar çıkarıldığından dolayı çocuğuyla görüşemediğini bildirerek çocukla arasında kişisel ilişki tesisi kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    TMK'nun 323. m.sine göre, ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır.Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunun tatmin edecek nitelikte olmalıdır.Kişisel ilişkiye dair ilamın maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır....

    Taraflar arasındaki velâyet hakkı elinde olmayan ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yatılı olarak düzenlenmesi, mümkün olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişkinin yatısız olacak şekilde yeniden düzenlenerek görüşme süresinin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yatılı olarak kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin reddine yatsız olacak şekilde görüşme süresinin arttırılması talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      GEREKÇE: Dava, velayet verilmeyen taraf ile müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin genişletilmek suretiyle yeniden düzenlenmesine ilişkindir. Çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin davalar kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle, yargılama sırasında ve hatta karar tarihinden sonra meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Somut olayda, tarafların Kuşadası 2....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, kısa kararda velayetinin değiştirilmesine karar verilen ortak çocuk 24.09.2007 doğumlu ile davalı-davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, gerekçeli kararın hüküm bölümünde ise baba ve çocuk arasında kişisel ilişki konusunda her hangi bir düzenleme yapılmamış, davacı- karşı davalı annenin 28.06.2016 tarihli tavzih dilekçesi üzerine 19.09.2016 tarihli kararla çocukla kişisel ilişki konusunda tavzih kararı verilmiş, hüküm her iki davaya ve tavzih kararına yönelik olarak davalı-davacı tarafından temyiz edilmiştir. Tavzih (HMK m. 305) yeterince açık olmayan veya icrasında tereddüt uyandıran yahut birbirine aykırı fıkralar ihtiva eden hükümlerin açıklanması, tereddüt veya aykırılığın giderilmesi için kararı veren mahkemeye tanınan bir yoldur. Hükümde unutulan veya gösterilmemiş bir hususun tavzih yoluyla hükme ilave edilmesi mümkün değildir....

        Dava; çocukla kurulan kişisel ilişki şartlarına uyulmaması nedeniyle gereğinin yapılması istemine ilişkindir....

        ispatlanamadığı ancak mahkemece tarafların kabul edilen diğer kusurlu davranışlarına göre eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Velayeti annede olan 13.12. 2011 doğumlu müşterek çocuklar... ve... ile davalı- karşı davacı baba arasında, babalık duygusunun tatminini sağlamaya ve aynı zamanda çocukların yaşlarına uygun şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi uygun görülmemiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Nafakanın Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinde verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, yarıyıl tatiline ilişkin görüş süresinin kaldırılması, davalı-karşı davacı anne tarafından ise, asıl davanın kabulü ve kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın...

            UYAP Entegrasyonu