Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak anneanne, dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Tedbiren Kişisel İlişki Kurulması ve Yurtdışı Çıkış Yasağı Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik birliği devam ederken, anne yanında bulunan müşterek çocuk ile tedbiren kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve çocuğun yurt dışına çıkış yasağı konulması talebinde bulunmuştur. Talep Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanmaktadır. Bu nitelikteki davaların esasa kaydedilip yargılamaya devam edilmesi gerekirken, değişik işe kaydedilip, sonuçlandırılması doğru değildir....

      Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece, ortak çocuğun velayeti davacı anneye bırakılmış, ortak çocukla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Günümüzde ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır. Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin çocukların üstün yararları da dikkate alınarak kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

        DAVA Davacı dava dilekçesinde; tarafların 2017 yılında boşandıklarını, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kişisel ilişkinin yatılı olmaksızın düzenlendiğini, müşterek çocuğun büyüdüğünü ve şahsi ilişki saatlerinin kısa olması nedeniyle düzenli ilişki kurulamadığını, davalının yeniden evlendiğini, çocuğun üvey babasına baba diye hitap ettiğini, çocuğun kendisini ve ailesini tanımadığını, müşterek çocuğun fiziksel gelişiminin etkilenmemesi için şahsi ilişkinin yatılı olarak kurulması gerektiğini, bu nedenlerle müşterek çocukla arasında kurulan şahsi ilişkinin yatılı olarak kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik davada, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmolunmaması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.04.2016 (Çrş.)...

            DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Nafaka Taraflar arasındaki "çocukla kişisel ilişki kurulması" ve "nafaka" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2013 (Çrş.) .......

              Gerçekleşen bu durum karşısında dosyada rapor düzenleyen sosyal hizmet uzmanı Muhammet Sevinç'in dahil olmadığı psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşturulacak üç kişilik heyetten, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için baba ile kişisel ilişki kurulmasına engel bir hal bulunup bulunmadığının, kişisel ilişki kurulabilecek ise yatılı veya yatısız mı olması gerektiği ve dosya içerisinde mevcut rapor,celbedilen dosyalar ile tanık beyanları ve diğer deliller de dikkate alınmak suretiyle kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken sadece davacı ile görüşmek suretiyle düzenlenmiş rapor ile yetinilerek yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, davacı ile müşterek çocuk arasında her ayın 2. ve 4. cumartesisi, dinin bayramlar ve babalar gününde yatısız şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla baba arasında şahsi ilişki düzenlenmesi istemidir. Evlilik dışı ilişkiden doğan çocukla baba arasında tanıma yoluyla nesep ilişkisi kurulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa kararda müşterek çocukla davalı baba arasında ‘'her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10.00’dan ertesi Pazar saat 18.00’e kadar” kişisel ilişki kurulduğu halde, gerekçeli kararda“her ayın 1. ve 3. Perşembe günü saat 10.00’dan ertesi Cuma saat 18.00'e kadar" kişisel ilişki tesis edilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s. HMK m.298/2)....

                Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir....

                UYAP Entegrasyonu