Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de, kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak anneanne, dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır....

    Davacı vekili istinaf başvurusunda çocuklar ile davalı anne arasındaki kişisel ilişki süresinin tamamen kaldırılmasına karar verilmesi istemiş ise de; kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir hak olup,bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır. (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323). Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

    Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Somut olaya gelindiğinde; tarafların Ankara 8. Aile Mahkemesinin 01/11/2018 tarih, 2018/951 Esas, 2018/914 sayılı Kararı ile TMK'nun 166/3 maddesi gereğince boşandıkları, müşterek çocuklar 2006 doğumlu Nil ve 2009 doğumlu Ela'nın velayetlerinin davacı anneye verildiği, baba ile müşterek çocuklar arasında her ayın 1. ve 3....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla, velayet kendine verilmeyen ebeveyn arasındaki kişisel ilişkinin bir amacı çocuğun ruhsal ve kişisel gelişiminin sağlıklı bir şekilde sağlanması, bir amacıda analık ve babalık duygularının tatminini sağlamaktır. Velayet hakkı annesine verilen müşterek çocuk 2006 doğumlu olup baba yanında yatılı kalabilecek yaştadır. O halde, müşterek çocukla davalı baba arasında hafta sonları da çocuğun babasının yanında yatılı kalacağı şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir: Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....

      Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişiminine de hizmet etmiş olacaktır. Davalı-karşı davacı baba ile velayeti anneye verilen ortak çocuk 2009 doğumlu ... ile 2011 doğumlu Hira Nur arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocuklarla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine engel olacak niteliktedir. Ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı baba arasındaki bağların güçlendirilmesinde çocuğun üstün yararı vardır....

        Davacı-karşı davalının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

          DAVA Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; davalı babanın çocuk doğduğundan itibaren hiçbir zaman ilgilenmediğini, 21.03.2022 tarihine kadar kişisel ilişki kurmadığını, yaz döneminde çocuğu aldığında davalının çocuğu kendisine teslim ettiğinde kolunda morluklar bacağında kızarıklıklar gördüğünü, müşterek çocuğun morluğu davalının yaptığını söylediğini, bu konuda şikayetçi olduklarını, çocuğun güven kaybı yaşadığını ve babasına gitmek istemediğini, davalının kişisel ilişki kararını kötüye kullandığını ve ortak çocuğun davalının kendisine ayakkabı ile vurduğunu söylediğini iddia ederek müşterek çocuk ile davalı babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını aksi kanaatte kısıtlanmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. III....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından çocukla kişisel ilişki kurulması ve kişisel ilişkinin arttırılması yönünden, davalı-davacı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, velayetin değiştirilmesi veya müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, velayetin değiştirilmesine yönelik talebe ilişkin hüküm kurulduğu halde, terditli olarak açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Tarafların, Bodrum 3....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, ortak çocukla kurulan kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında aynı şehirde ikamet etmeleri durumuna hasren kişisel ilişki kurulmuş, farklı yerlerde ikamet etmeleri duruma ilişkin kişisel ilişki düzenlemesi yapılmamıştır. Günümüz ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun açıkça dikkate alınmasını talep etmemişlerse, “Ayrı şehir”, “Aynı şehir” ayrımına gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu