Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 5395 sayılı Kanun gereğince çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi istemine ilişkin davada görevli mahkemenin belirlenmesi istemine ilişkindir. B....
DAVA Davacı baba vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının boşandığını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisi için gidildiğinde davalının ailesinin tartışma ve kavga ortamı yarattığını, ortak çocukla baba arasında geçerli olan kişisel ilişkinin yatılı olmadığını, müvekkilinin de davalının da Ereğli de yaşadıklarını belirterek hafta sonları sömestri tatili dini ve milli bayramlar, yaz tatili için yatılı olacak biçimde kişisel ilişki tesisine, babalar günü için günlük kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
O halde davacı kadının halen çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise gelir durumu tespit edilip, gelirinin sürekli ve düzenli olup olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından kişisel ilişki süresi ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden; davalı koca tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın tüm,davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanunun 323.maddesine dayalı kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olup, davacının talebi esasta haklı görülüp mahkemece kabul edilmiş, ancak kişisel ilişkiye ilişkin düzenlemenin tamamı davacının talebi gibi değil,tarafların durumuna, çocukların menfaatine uygun olacak...
İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak iki haftada bir pazar günü saat 10:00- 13:00 arasında çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları, yatılı da kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebi ziynet alacağına ilişkin olup Türk Medeni Kanununun 174/1. kapsamında değildir. Bu talep nispi harca tabi olup başvuru harcı bu talebi de kapsar....
DAVA Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2016 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, ortak çocuğun velâyetinin annede olduğunu, mahkeme kararıyla çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, davalı- davacı kadının çocuk ile babanın görüşmesini engellemeye başladığını, kurulan kişisel ilişkinin yetersiz kaldığını iddia ederek çocuğun menfaatleri gözetilerek her ayın 1. ve 3. Cuma günü saat 07:00'dan Pazartesi sabah saat 09:00'a kadar, sömestr tatilinde en az 1 hafta, yaz tatilinde 30 gün, dini bayramların 1. Gününde baba ile çocuğun görüşmesi şeklinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasının Kaldırılması Yahut Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet hakkına sahip olan davacı, çocukla diğer taraf (babası) arasında tesis edilen kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun bozulduğunu, davalının kişisel ilişki hakkını amacına aykırı kullandığını, çocuğa fiziki şiddet uyguladığını ileri sürerek, kişisel ilişkinin kaldırılmasını, bunun kabul edilmemesi halinde süresinin daraltılmasını istemiştir....
ın velâyetinin davalıya verildiğini, müşterek çocuk ile davacı arasında kişisel ilişki kurulduğunu, müvekkilinin bekçi olarak görev yaptığını, davalının ...'ya yerleştiğini, çocukla kişisel ilişki kurmasının zorlaştığını bildirerek, koşulların değişmesi nedeniyle kişisel ilişkinin her ayın 1. ve 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların aynı yerde oturduklarının anlaşılmasına, kişisel ilişkinin değişen koşullara göre yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar aynı yerde oturduklarına göre, çocukla baba arasında sadece Temmuz ayında yatılı kişisel ilişki düzenlenmesi her ayın belli haftalarında yatılı ilişki kurulmaması doğru görülmemiş ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir(HUMK.md. 438/7)....